Açıkgöz, yapılan yanlış tarım politikalarını eleştirdi.
MECBURİYETTEN YAPIYOR
Son 4 yıldır çiftçi para kazanmıyor. Kazanmıyor da niye yapıyor diyeceksiniz. Yapacak bir şey yok. Mecbur yapıyorlar. Şuan ticari olarak düşünürsen en asgari olarak hesaplıyorum bir dekarın maliyeti 230 lira. Yozgat’ta dekar da ortalama 200, 300 kilo ürün alıyoruz. 1 lira olsa 300 lira. 230 lira maliyeti var, 300 lira getirisi var. Çiftinin karı bu” dedi.
20 YIL İLERİYE GÖTÜRÜMEYİZ
Konya, Trakya, Polatlı Yozgat’tan tarım olarak 50 yıl önde olduğunu anlatan İsmail Açıkgöz , “Biz bunlara nasıl yetişiriz. Bunlara nasıl yaklaşırız bunun hesabını yapıyoruz. Bizim oda olarak çiftçiyi alıp da 20 yıl ileriye götürme şansımız yok. Aspir dediler biz aspire karşı çıktık. Aspir bu ilin alternatif ürünü değil. Bu ürün ile çiftçiye zarar verirsiniz dedik, halklı çıktık” şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK YANLIŞ OLUR
Hayvancılığın çok sıkıntılı olduğunu kaydeden İsmail Açıkgöz, “Yemin torbası 85 lira olmuş. Şimdi süte bakıyorsunuz bir lira 40 kuruş. Ete bakıyorsun reyonda 90 lira, biz kesiyoruz 26 lira. Bu arada ki para kimde? Aile boyu hayvancılığı kaldıracağız diyorlar. Bu tarihin en büyük yanlışı olur. Zaten bu ülkenin başına ne geldiyse tarımın sıkıntıya sokulmasından geldi. Niye? 100 baş hayvan üç kişiye istihdam yapıyor. Anneye, babaya, oğluna. Eğer bu aile boyu hayvancılık kalksın. Köylerde üç, beş kişi kaldı. Onlarda gidecek, köyler boşalacak. Aile boyu hayvancılığa geçersek o zaman tarım ayağa kalkar. Üretim olmayan bir ülke de kesinlikle başarı olmaz. Yani ben Ukranya’dan hayvan getirdim. Dökme suyla değirmen dönmez. İlla biz üreteceğiz bunu. Üretimiz olmazsa süt, yağ, yoğurtta yurt dışından gelecek” diye konuştu.
SAHİP ÇIKILSIN
‘Çiftçi tarlarda iken, hayvancı mandıra iken sahip çıkılması lazım’ diyen İsmail Açıkgöz, “Buğday, arpa bir lira 50 kuruşa geliyor. Çiftçi 85 kuruşa sattı. Çiftçiye var iken sahip çıkılsın. Bu ülkenin bakını bizden alsın. Bize sahip çıksın. Netice biz burada yaşıyoruz. Biz üretelim. Benim çiftçim bu ülkede her şeyi üretir” dedi.