Yenidoğan bebek çetesi, bebeklerin hayatlarını hiçe sayarak maddi kazanç peşinde koşan organize bir suç ağıdır. İstanbul’daki bazı hastanelerde, yoğun bakım ihtiyacı olan ve olmayan bebekleri özel anlaşmalı hastanelere sevk ederek, hastaları gereksiz yere yoğun bakımda tutarak ailelerden yüklü miktarlarda para talep eden bu çete, bebeklerin sağlıklarını hiçe saymıştır.

YENİDOĞAN BEBEK ÇETESİ NEDİR?

112 Acil Çağrı Merkezi’ndeki işbirlikçileriyle birlikte çalışarak, bebekleri paraya çevirmek adına kötüye kullanılan bu sistemin birçok masum bebeğin ölümüne yol açtığı bilinmektedir. Çetenin bu soğukkanlı yapısı, hem SGK’yı hem de aileleri dolandırarak her bebek için günlük 7-8 bin lira kazanç elde etmelerini sağlamıştır.

Yozgat’ın Siyaset ve İş Dünyası Nikah Töreninde Buluştu Yozgat’ın Siyaset ve İş Dünyası Nikah Töreninde Buluştu

YENİDOĞAN BEBEK ÇETESİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Bu kirli düzen, polis ve sağlık müfettişlerinin titiz çalışmaları sonucunda gün yüzüne çıkmıştır. Bebeklerin gereksiz yere yoğun bakıma alınması, tedavi edilmesi gereken hastanelere değil, tamamen kâr amaçlı olarak belirlenen hastanelere yönlendirilmesi, şüpheli bebek ölümleri ve dolandırıcılık olayları, çete üyelerinin izini sürmek için başlatılan bir operasyonla ortaya çıkarılmıştır. Çete üyelerinin birbirleriyle olan koordinasyonu, hastanelerdeki hemşirelerden ambulans şoförlerine kadar uzanmış, bebeklerin en hassas dönemlerinde bile maddi kazanç uğruna sağlıklarıyla oynanmıştır.

BU ÇETE KAÇ BEBEĞİN ÖLÜMÜNE SEBEP OLDU?

Çetenin eylemleri sırasında birçok bebek gereksiz yere yoğun bakıma alınmış, enfeksiyon riski taşıyan yenidoğan ünitelerinde gereğinden fazla süre kalmış ve sonuç olarak bazıları hayatını kaybetmiştir. Bu çete, bebeklerin sağlıklarını hiçe sayarak sadece daha fazla para kazanmak amacıyla hareket etmiştir. Mağdur aileler, bebeklerinin çığlıklarını duyduklarını ve çaresiz kaldıklarını ifade ederken, bebeklerin ölümüne neden olan bu acımasız planın tüm detayları dehşete düşürüyor.

ÇETENİN LİDERİ KİM VE NASIL BİR AĞ YÖNETTİ?

Çetenin lideri olarak bilinen Fırat Sarı, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi’nin sahibi olarak bu organize suçu yönetmiştir. Sarı, birçok özel hastanenin yenidoğan ünitelerini kiralayarak çete üyelerini bu bölümlerde çalıştırmıştır. Geçmişte PKK üyeliğinden cezaevinde yatan Sarı, bu yasa dışı sağlık ağını genişletmek için adeta bir suç imparatorluğu kurmuştur. Fırat Sarı'nın yönettiği bu yapıda, sahte doktorlar ve işbirlikçi hemşireler bebeklerin tedavi süreçlerini manipüle ederek aileleri dolandırmışlardır.

BU ÇETENİN ARKASINDA HANGİ HASTANELER VAR?

İddianamede adı geçen hastaneler arasında birçok İstanbul'daki özel sağlık kurumu yer almaktadır. Çetenin işbirliği yaptığı bu hastaneler arasında Avcılar Hospital, Avrupa Şafak Hastanesi, Bağcılar Medilife Hastanesi ve Beylikdüzü Medilife Hastanesi de bulunmaktadır. Çetenin ağı o kadar geniştir ki, birçok sağlık kuruluşunun bu dolandırıcılık düzenine bilerek veya bilmeyerek dahil olduğu ortaya çıkmıştır. Bu hastanelerin yoğun bakım üniteleri bebeklerin hayatlarını riske atmak pahasına maddi çıkarlar doğrultusunda kullanılmıştır.

Kaynak: Haber Merkezi