Türk siyasi tarihinde azımsanamayacak kadar önemli bir zaman dilimi.
2002 yılında iktidar olmuş bir siyasi parti AK Parti.
17 yılı devirmiş bir siyasi oluşum.
Ne çabuk geldi geçti değil mi? Meslek hayatıma bakıyorum da, daha çok AK Parti’li iktidar yıllarında gazetecilik yapmışım.
Yozgat’ta aynı mesleği paylaştığım arkadaşlarımın pek çoğu, “Çok fazla AK Parti haberi yapıyorsunuz” şeklinde muhalefet partilerinden serzeniş duymuştur.
E, 17 yıl, bir ömür…
2002’de doğan çocuk bugün 17 yaşında bir genç.
Haliyle siz de AK Parti iktidarlarında görev yapan bir basın mensubu olarak siyasi gündeminizin ilk sırasında iktidarın sahibine haliyle yer veriyorsunuz.
ZAMAN NELERİ GETİRDİ NELERİ…
Bu gün Çamlık Gazetesi ve Çamlık TV’nin ‘Mavi mikrofon’ köşesinden yönelttiği soru şu oldu Yozgat’a; “17. İktidar Yılını Kutlayan AK Parti’de Geçen 17 Yıl Sizce Neleri Getirdi, Neleri Götürdü?”
Bu soruya buradan kendi adıma, bir gazeteci gözlemi ile yanıt vermem gerekirse ilk yanıtım AK Partililer adına olur.
Zaman AK Partililerle iktidarı doğurdu fakat AKP’lileri ön plana çıkardı.
Evet, AK Partililerin siyasetini büyük oranda bu gün AKP’liler yürütüyor.
Onların hükmü, partiye emek vermiş, mücadele etmiş gerçek dava adamlarını bir şekilde soyutlamış, susturmuş ya da unutturmuş!
Belki de AK Parti’nin kazanım gibi görünen en önemli kayıplarından bir tanesi oldu.
Sokağa çıkın, AK Partili olan ya da olmayan, oy vermiş ya da vermemiş veya uç muhaliflere sorun; “AK Parti’nin ilk 5-10 yılına dair olumsuz bir yorum” almazsınız.
Almazsınız çünkü Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dava adamı, bir lider, bir idol isimle yola çıkan AK Parti, artık temelleri, kriterleri, değerleri ve dava adamlarını kaybeden Türk siyasetine yeni bir soluk getirdi.
Bu anlamda ortaya konulan projeler, yürütülen çalışmalar, söylemler, toplumun geneline hitap eden ifadeler, pozitif siyasi duruş her kesim tarafından kabul gördü.
Zaman uzun süreli yönetimlerde yıpranmışlık, Sayın Cumhurbaşkanının söylemi ile Metal Yorgunluk gibi istenmeyen durumlar kazandırabiliyor.
Metal Yorgunluğu, yıpranmışlığı bertaraf etme adına AK Parti bünyesinde adımlar atıldı mı, atıldı?
Ancak bu adımlar AK Parti’nin dinamiklerini harekete geçirmek yerine yüzeysel, daha çok etkisiz elamanlar üzerinde oldu.
Haliyle hastalığı teşhis ederken tedavi etme noktasında merkezine değil belirtilerine temas edilince söylemler eyleme dönüşmemiş oldu.
İKTİDADIR MUKTEDİR
17 yıllık iktidar sürecinde AKP’lilerin AK Parti’ye verdiği zararı, muhalefet partileri veremedi.
Peki AK Parti 17 yılda iktidar oldu da muktedir olabildi mi?
Aslında bu sorunun yanıtı göreceli kavramlar üzerinde kendini buluyor.
Devletin, devlet adamlığı kavramları üzerinde bina edilmesi adına her alanda yeterince muktedir olunmadı.
Belki de 17 yılın son 2 yılında AK Parti daha çok devletleşti, daha çok kendini buldu dersem şaşırmayın.
Bu kez de etrafta AKP’lilerin sayısı çoğalmıştı.
AK Parti’yi konuşurken ister istemez daldan dala konuyoruz. Bunun da sebebi 17 yıl gibi önemli bir zaman dilimine hakim olmuş siyasi iktidarı konuşmanın verdiği birikim.
Genel itibari ile Türkiye AK Parti ile kazanımlar da elde etti, kayıplarda.
Kayıpların müsebbipleri, ortaya çıkmasındaki en önemli etkendir AKP’lileşme.
Bugün Yozgat’ta da sayıları ve etkileri giderek artan AKP’lilerin sayısını çoğaltma gayretinde olanlara 17. İktidar yılında şunu söylemek istiyorum; iktidarın uzun soluklu olmasını istiyorsanız tabanın söylemlerini dikkate alırsınız, yok almaz iseniz akıbetin şaşma zamanı geldiğinde Allah da yardım etmez.