4 vekil 3 farklı siyasi parti

4 milletvekili,

3 farklı siyasi parti.

Abdulkadir Akgül,

Süleyman Şahan,

Lütfullah Kayalar,

Ethem Sedef.

AK Parti – İYİ Parti ve MHP!

Yarış bitti (mi)?

Bu isimler Yozgat için ne yapacak?

Aslında milletvekillerinin tamamını (Süleyman Şahan yeni milletvekili) tanıyoruz, biliyoruz.

Yozgatlı’nın hafızasında bir mazisi, algısı, hizmet olgusu bulunan isimler.

Mazbataları alacaklar, yemin edecekler, milletvekilliği hüviyetine sahip olacaklar da sonra?

Herkes kendi yoluna mı olacak?

Abdulkadir Akgül: TESKOMB Genel Başkanı, 2 dönem daha milletvekilliği süreci var, Yozgat'a hakim bir isim ve de tecrübeli.

Süleyman Şahan: Yeni bir yüz, genç bir isim ama baktığımızda Yozgat’ta Saraykent’ten sonra yüzde 79.40’la Cumhurbaşkanına en fazla oyu çıkaran ikinci ilçe olan Sorgun doğumlu. Genç, sıfır kilometre bir yola sahip, heyecanlı ama yeni…

Lütfullah Kayalar: Tecrübesi tartışma götürmez bir siyasi karakter. Ama milletvekilliğinin dışında icracı bir makam olmaz ise sadece vekilliğin yeni sistemde yetersiz kalacağız muhakkak. Yozgat’ı köy odalarına kadar tanıyan bir siyasetçi.

İbrahim Ethem Sedef: Teşkilatçı bir isim, seçimdeki etkili çalışması bunun bir sonucu. İkinci döneme başlıyor, milletvekilliği acemiliğinden ustalık sürecine adım attı. Yozgat’a ve Ankara’ya hakim, bundan sonrası için beklentileri büyük.

4 VEKİLİN SİNERCİSİ

Seçim bitti, mazbatalar alındı, mecliste yemin de edildi, Mayıs sonu Cumhurbaşkanı da belirlendi ne olacak?

Yozgat’ın 4 milletvekili, herkes kendi yoluna mı diyecek, birbirinden bağımsız, kopuk ve genel merkez siyasetinin ayrıştırıcı soğukluğu mu olacak?

Yoksa Yozgat özelinde tecrübeler, gençlik iksiri, makam getirisi, parti güçleri mi birleştirilecek.

Her iki durumda ihtimaller dahilinde.

Yeni dönemin hem biz basın mensupları cephesinden Yozgat adına daha takipçi, daha ısrarcı, daha etkili geçmesini umut ediyorum. Bizler denetleme ve takip görevini tam manasıyla yerine getirebilirsek sürecin ilk adımını olmasa da kıvılcımını çakmış oluruz.

Sonrasında iş, yerel dinamiklere düşüyor.

O konuda şüphelerim var!

Aynı partiden farklı vekilleri ayrı ayrı arayıp birbirlerinin aleyhine olmadık, yalan, yanlış söylemlerle kışkırtma politikası güdenlerin azımsanmayacak kadar etkin olduğu süreçler yaşadık. Bundan sonra da o tip insanların olacağı muhakkak.

Burada görev Ankara’ya düşüyor.

Prim vermez, her duyduğuna inanmaz ve mümkün mertebe gaza gelmeden çalışırlarsa Yozgat’ı siyaset üstü bir gözle daha kucaklayıcı olurlar diye umut ediyor, bekliyorum.

Bakalım bekleyip göreceğiz, Ankara’yı ayrık otları mı saracak yoksa Yozgat kimliği mi buluşturacak?