Bolu’nun Göynük ilçesinde çıkan ve 72 saat süren orman yangını, Bolu tarihinin en büyük yangını olarak kayıtlara geçti. Yangınla mücadele eden ekiplerden biri olan orman personeli Mustafa Nazlı, rüzgarın yön değiştirmesiyle alevlerin arasında kalan şefini kurtarma anını duygusal bir şekilde anlattı. Yangının ortasında ölümle burun buruna gelen Nazlı, “Şefimi orada bırakamazdım, bıraksam ömür boyu vicdan azabı çekecektim” dedi.Alevlerle Yüz YüzeYangına müdahale sırasında, Mengen Orman İşletme personellerinden Mustafa Nazlı ve üç meslektaşı, rüzgarın aniden ters esmesiyle alevler tarafından kuşatıldı. Nazlı, yaşadığı o anları “Ömrümde öyle bir şey görmedim, Allah bir daha göstermesin” sözleriyle ifade etti. Yangının ortasında kalan grup, sadece saniyeler içinde hızla ilerleyen alevlerden kaçmak zorunda kaldı. Ancak, Nazlı'nın şefi arazinin zorlu koşulları nedeniyle geri kalmıştı."Kendi Canını Kurtar" Sözüne Karşılık Verilmeyen VicdanNazlı, şefinin “Beni bırak, kendi canını kurtar” demesine rağmen, onu orada bırakamayacağını belirterek geri döndü. Şefinin koluna giren Nazlı, dik yamaçta birlikte koşarak alevlerden kaçmaya çalıştı. Her yerin dumanla kaplandığı, kaçacak bir yerin kalmadığı anlarda, Nazlı ve şefi öleceklerini düşündüler. Ancak, rüzgarın yeniden yön değiştirmesiyle kaçış yolları açıldı ve 25 dakikalık zorlu bir mücadelenin ardından güvenli bir alana ulaşmayı başardılar.Unutulmaz AnlarOlayın ardından, Nazlı'nın şefi gözyaşları içinde “Sen olmasan orada kalmıştım” diyerek minnettarlığını dile getirdi. Bu anı asla unutamayacağını belirten Nazlı, şefini kurtarmanın vicdani bir zorunluluk olduğunu ifade etti. Nazlı, "Oradaki alevleri ve yaşadığımız durumu anlatmak tarifsiz bir durum. Şu an bile olayı anlatırken o anı yaşıyormuşum gibi hissediyorum" dedi. Ayrıca, yangında binlerce hayvanın telef olduğunu ve bir tavşanı kurtarmanın kendisine nasip olduğunu ekledi.Yangının Yıkıcı EtkileriBolu tarihinin en büyük yangını olarak kaydedilen bu felaket, binlerce dönüm orman arazisini kül etti. Yangının söndürülmesinin ardından soğutma çalışmaları devam ederken, yaşanan kayıplar ve yıkım, bölgede derin bir üzüntüye neden oldu. Mustafa Nazlı’nın kahramanca mücadelesi, yangınla savaşmanın sadece fiziksel değil, aynı zamanda vicdani bir görev olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.