Vatan toprağı kutsaldır. Bu topraklara sahip çıkmak da insan ve Müslüman olmanın gereğidir. Türk milleti yaşadığı toprakları kutsal bilmiş, bu uğurda seve seve canını vermiş; vatanı için şehit düşmeyi şeref kabul etmiştir. Bizim için vatan kutsaldır; kutsal olan vatana ihanet etmek de hainliktir. Birlikte yaşadığımız insanlar da bizim vatandaşımız ve kardeşimizdir. Onlara ihanet etmek kalleşliğin ötesinde vatan hainliğidir.
Türk Milleti nice kahramanlar, nice yiğitler nice vatanseverler yetiştirmiş soylu bir millettir. Ancak bu milletin düşmanları da bir o kadar çok olmuştur. Özellikle bizim imanlı ve vatan sevdalısı olduğumuzu iyi bilen düşmanlarımız içimizden zayıf iradeli insanları bulup onları bize karşı kullanmışlardır. Türk Milletinin inancına Sadık olması hasebiyle genelde bu piyonları din adamı kisvesi altında kullanmışlardır.
İşte onlardan biri de FETO terör örgütünün elebaşı Fetullah Gülen olmuştur. Kendini din adamı olarak tanıtan bu zat dini sohbetlerinde ayet ve hadisleri kullanarak çok iyi bir tiyatro oyuncusu gibi ağlamış- gülmüş ve binlerce insanımızı kandırmıştır. Örgütün tanınması ve yayılması adına da her türlü ihaneti - fırıldağı çevirmişlerdi. Buna hepimiz şahit olduk ve bir çoğumuz da bunların ağına takıldık ve “ Kainat İmamı” olarak tanıdık ona inandık, güvendik ve çocuklarımızı teslim ettik.
Ta ki 15 Temmuz Ayaklanması yaşanana kadar. Bu hain örgütün beynini okuyamadık. Binlerce hatta milyonlarca insanımız bu örgütün elemanı- sempatizanı olarak yetişti. En önemli kozları dindar olmak ve hayırsever bir kurum gibi çalışmaktı. 15 Temmuz bu yapının hain zihniyetini ortaya koydu. Birileri 15 Temmuza tiyatro dese de Türk milletinin büyük bir çoğunluğu bunların hain olduklarını gördü- anladı ve bu kalkışmaya canları pahasına dur dedi.
15 Temmuz öncesinde başlayan bu ayrıştırma 15 Temmuzda yerini bomba ve zorbalığa bırakınca vatansever insanlarda sokağa çıkıp bu hainlere dur dedi. Yüzlerce şehit, binlerce yaralı ve binlerce mağdur insan doğdu. Akabinde hepimizin de bildiği gibi FETO terör örgütüne yönelik tutuklamalar başladı. Yurt dışına kaçanların yanı sıra binlerce tutuklu hatta yüzbinlerle mağdur insan işinden mesleğinden oldu. Sapla samanı ayırıncaya kadar bunların yüzünden binlerce insanımız zarar gördü, mağdur edildi.
Konuyu aşağı yukarı hepimiz biliyoruz. Halen bu ihanete Tiyatro diyenler var olsa da; örgütün yurt dışı bağlantılı olduğu ve siyonistlere uşaklık ettiği ayan beyan ortaya çıktı. Ülkemiz de çok büyük bir felaketten kurtulmuş oldu. Bunda kahraman Türk Milletinin sağduyusu ve feraseti olduğu bir gerçek. Birileri ister inansın ister inanmasın umurumuzda değil. Örgütün başı da ABD ye kaçmış tasmasını taşıyan sahibine teslim olmuştu. Birilerini zorla inandırma gibi bir mecburiyetimiz yok ama örgüt elemanlarının yurt dışına kaçıp oraya sığınmış olmaları her şeyi ayan beyan ortaya koymuyor mu? O kadar iade edilmelerini istediğimiz halde bize neden teslim etmediler?..
Sonucunu da biliyorsunuz yüzlercesi kaçtı vatanı terk etti, yüzlercesi yargılandı hapishanelere düştü; binlercesi de işinden ekmeğinden oldu mağdur duruma düştüler. Kurunun yanında yaş olanı da yandı diyebiliriz. Ülke büyük bir darbe aldı, devlet bu hain örgütle günlerce- yıllarca uğraşır oldu. Haindi, değildi; suçu vardı- yoktu tartışmaları hiç bitmedi, bitmeyecek de. Ama örgütün başı piyon ABD de özel korumada olduğu malikanede öldü haberi geldi. Sıra ilahi adalette: Allah’a havale ediyoruz bu terörist başını...Bir başka ilginç olan da milyarlarca dolarları bulan mal varlığı?..
Şimdi şu tartışılıyor örgütün yeni lideri kim olacak? Bu miras kime kalacak, örgüt kaç parçaya bölünecek ? Yine hepimizin tanık olduğu bir gerçek daha var ki o da: Örgütün gelişme ve büyümesi adına çevirmedikleri fırıldak kalmamış her türlü fırıldağı çevirmişlerdi. Biz bu örgütün Müslüman ve Türk düşmanı bir örgüt olup siyonistlerin oyuncağı olduklarına inanıyoruz. Birilerini inandırmak gibi bir mecburiyetimiz de yok; her şey ayan beyan açık... Yapılacak iş nedir? Bu teröristin gerçek yüzünü anlamadan iyi niyetle inanmış olabiliriz; ancak ihaneti fark edip artık kardeşliğimize sahip çıkmamız gerekiyor. Devletle yüzleşip- kucaklaşıp bu rezilliğe son verilmelidir. Bir nesli mahvettik onların çocuklarını da mahvetmeyelim. Türkiye bizim yurdumuz anavatanımız gavur ellerinde kalıp ülkeye ihanete devam etmeyelim.
Kucaklaşmak ve kardeş olmak için daha neyi bekliyoruz? Üç beş fitnecinin, üç beş bozguncunun oyuncağı olmaktan kurtulalım ve şerefli, onurlu Türk Milletinin bir Ferdi olarak ülkemize dönelim gururla yaşamaya devam edelim...Ne dersiniz ?