Ekmek tüm dünyada insanların en temel besin kaynağı, Türk toplumunun da kutsal değerlerinden birisi ve sofralarımızın baştacıdır. Toplumumuzda ekmek nimettir. Ekmek tarih boyunca insanoğlunun en çok ürettiği ve tükettiği gıda ürünüdür.
Ülkemizde aynı zamanda alın terini, paylaşmayı, bereketi ifade eden ekmeğe her zaman derin bir saygı vardır. Ekmeğin kutsal değerlere rağmen, gerek dünyada gerekse ülkemizde en fazla israf edilen gıda ürününün de ekmek olduğu bilinmektedir.
Üretilen ekmeğin önemli bir kısmı ne yazık ki, gıda olarak tüketilmeyip çöpe atılmakta ya da hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.
Milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlıktan hayatını kaybettiği bir dünyada ekmeğin çöpe atılması, israf edilmesi yürek yaralayan bir durumdur.
"Türkiye’de Ekmek İsrafı Araştırması" sonuçlarına göre tüm kesimlerin ortak kanaati; temel gıda olan ekmeğin çöpe atılmasının en kötü davranışlardan biri olarak görülmesidir. Araştırma, ekmek israfının kötü niyetten ziyade "ihmal ve bilgisizlikten" kaynaklandığını ortaya koymuştur.
Araştırmada, ekmeğin amacı dışında kullanılması, yani insan gıdası olarak tüketilmemesi veya çöpe atılması, israf olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla insan gıdası olarak kullanılamayıp hayvanlara verilen ekmeklerin de israf edildiği kabul edilmektedir.
Araştırma sonuçlarına göre
Türkiye'de her gün yaklaşık 123 milyon ekmek üretiliyor. TMO'ya göre israf edilen ekmek sayısı ise yaklaşık 6 milyon. Buna göre Türkiye'de her gün üretilen ekmeğin yüzde 5'i israf oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de toplam 24 milyon hane bulunuyor.
Ekmek israfı sebebiyle yıllık ekonomik kaybımız, dünya birincisi olduğumuz un ihracatından elde ettiğimiz gelire eşdeğerdir.
Bu rakam dünya ekonomileri arasında gittikçe yükselen ve bu yoldaki yürüyüşüne devam eden ülkemiz için çok yüksek bir rakamdır.
Biz, yerde gördüğümüz ekmeği alıp öptükten sonra alnımıza koyan ve onu bir duvar kovuğuna itinayla yerleştiren duyarlı bir toplumun mensuplarıyız. Zengin yoksul ayrımı olmaksızın her sofranın baş tacı olan ekmeğin bereketine ve kutsiyetine inanırız.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor. Ekmeğe ikrâm (saygı) ediniz. Çünkü Allah onu (ekmeği), göğün bereketlerinden indirdi ve yerin bereketlerinden çıkardı
Yine: Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor: Ekmeğe ikrâm (saygı) edin. Çünkü kim ekmeğe ikrâm ederse, Allah da o kimseye ikrâm eder”. Ekmek, Hz. Âdem ile başlayan ve insanların temel gıdasını oluşturan İlâhi nimettir.
Hz. Âdem iki taş kaya arasında buğdayları öğütür ve eşi Havva da elleri ile hamuru yoğurup ekmek yapar "Tennûr" denilen taş fırınında onları pişirirdi.
Kim bolluk zamanında nankörlük etmeyip Allah'a şükrederse ve bu şükrünü sadece dil ile değil İslâm'ı yaşayarak yerine getirirse, kuşkusuz kıtlık zamanında da sıkıntı çekmez ve refah içinde yaşar. Çünkü yakalanan avların kaçmaması için iple bağlanmaları gerektiği gibi nimetlerin kaçmaması için de şükür ile bağlanmaları gereklidir.
Eğer şükür yerine nankörlük edilir ve ekmekler çöp bidonlarına atılırsa, bunları yapanlar, er-geç Allah tarafından açlık ve kıtlıkla cezalandırılır. Dinimizde, cimriliğin, israftan daha çok kötülenmesi, israfın cimrilik kadar kötü olmadığını göstermez. Cimriliğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır.
Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.” “İsraf etme! İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir.” (İsra 26, 27)
Ne israf etmeli, ne de kısmalıdır. Bunların ortasını bulmak ise makbuldür. Buna iktisat etmek denir. Cömertlik de malını iktisat ile kullanmaktır. Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Cimri olma, israf da etme!” (İsra 29) Cömertleri överken de buyuruyor ki:” Onlar sarf ettikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan 67)