Türk kökenli Alman vatandaşı olarak bilinen Gündoğan, 2021 yılında çalıştığı para nakliyat şirketinde gerçekleştirilen 8.2 milyon Euro (yaklaşık 299 milyon TL) değerindeki soygunun baş şüphelisi olarak yargılanmaktadır. Soygun sonrası kayıplara karışan Gündoğan, izini kaybettirerek soruşturmayı karmaşık hale getirmiştir.
Soygunun detayları, Gündoğan’ın dikkat çeken davranışları ve duruşmada sergilediği tavırlar, medya tarafından geniş bir şekilde ele alınmaktadır. İlk duruşmasında, rahat tavırları ve pahalı kıyafetleriyle dikkat çektiği belirtilmiştir. Yasemin Gündoğan’ın duruşmada yaptığı açıklamalar ve yaşadığı zorluklar, onun hikayesinin karmaşıklığını ve derinliğini ortaya koymaktadır.
Almanya Yasemin Gündoğan olayı nedir?
Almanya'da, Yasemin Gündoğan’ın adıyla anılan olay, 2021 yılında bir para nakliyat şirketinde gerçekleşen büyük bir soygun ile başlamıştır. Gündoğan, bu soygunda önemli bir rol oynamış ve çalınan paraları gizlice dışarıya çıkarmayı başarmıştır. Olayın detaylarına göre, Gündoğan çalınan paraları güvenlik kasalarına koymak yerine basit bir kağıt konteynere yerleştirerek bir minibüsle kaçmayı başarmıştır.
Soygun sonrası Gündoğan, iki yıl boyunca Türkiye'de izini kaybettirmiştir. Almanya'da gerçekleşen bu büyük soygun, hem medyada hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştır. Yasemin Gündoğan, 8.2 milyon Euro'luk soygunla ilgili olarak Bremen Eyalet Mahkemesi'nde yargılanmaya başlamış ve duruşmasında yaptığı itiraflarla dikkat çekmiştir.
Duruşma sırasında sergilediği tavırlar, Alman basınında eleştirilere neden olmuştur. Özellikle Bild gazetesi, Gündoğan’ın rahat tavırlarını ve pahalı bir paltoyla duruşmaya katılmasını "arsızca tavırlar sergiledi" şeklinde yorumlamıştır. Gündoğan, bu eleştirilere karşı, çalıntı paralarla lüks bir hayat sürmediğini, aksine zor bir yaşam mücadelesi verdiğini savunmuştur. İstanbul'da yaşadığı zorluklardan bahsederek, "Kaçak hayatı zor, parasız yaşamak daha da zor" şeklinde ifadeler kullanmıştır.