25 yıl aradan sonra geniş bir katılımla gerçekleştirilen “Türkiye'de Müze Eğitimi” paneli, Ankara’da büyük bir ilgiyle tamamlandı. Goethe Enstitüsü'nde düzenlenen panel, müze eğitimciliğinin kimliğini yeniden tanımlamak ve müzelerin eğitimdeki rolünü tartışmak amacıyla akademisyenleri, müze eğitimcilerini ve kültür dünyasından önemli isimleri bir araya getirdi.
Uluslararası Müzeler Konseyi'nin müzeleri eğitim merkezleri olarak tanımlayan görüşü doğrultusunda gerçekleştirilen panelde, Türkiye'de müze eğitiminin mevcut durumu ve geliştirilmesi gereken alanlar ele alındı. Panelin açılış konuşmasını, Türkiye’de müze eğitimi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ayşe Çakır İlhan yaptı. İlhan, müzelerin sadece sergileme alanı değil, aynı zamanda güçlü bir öğrenme ortamı olduğunu belirterek, müze eğitiminin öğrencilere sunduğu entelektüel ve duygusal katkılara dikkat çekti. Müze eğitiminin Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı’nın programlarında yer aldığını hatırlatan İlhan, bu alanın kurumsallaşması ve müze eğitimcilerinin mesleki statülerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
İki Gün Süren Panelde Etkileşim ve Öğrenme Yöntemleri Tartışıldı
ODTÜ Eğitim Fakültesi'nden emekli Prof. Dr. Fersun Paykoç ise "Müzede Öğrenme: Deneyimler, Etkileşim ve Paylaşımlar" başlıklı sunumuyla, müzelerde aktif öğrenme yöntemlerinin uygulanabilirliğine dair örnekler sundu. Paykoç, 1997’den bu yana Türkiye’de yürüttüğü müze eğitimi projelerinden bahsederek, müzelerin bireyler üzerinde bıraktığı entelektüel ve duygusal etkinin önemine vurgu yaptı. Müzelerdeki interaktif deneyimlerin öğrenim süreçlerini dönüştürme gücüne değinen Paykoç, etkileşim temelli öğrenme stratejilerinin önemine dikkat çekti.
İki gün süren panel boyunca, müze eğitimine dair farklı açılardan sunumlar ve tartışmalar gerçekleştirilerek müzelerin eğitimdeki rolü derinlemesine incelendi.
