Yozgat, 1920 yılında yaşanan büyük bir iç isyanla tarihe geçti. Çapanoğlu Ayaklanması olarak bilinen bu olay, Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’nun karşılaştığı en büyük iç tehditlerden biri oldu. İşte bu tarihi olayın ardındaki çarpıcı gerçekler!
Çapanoğlu Ailesi ve Bölgedeki Güçleri
Osmanlı döneminde, Yozgat ve çevresinde büyük bir etkiye sahip olan Çapanoğlu ailesi, 1764 yılında kurulan Yozgat’ın yöneticileri arasında yer aldı. Yaklaşık 300 yıl boyunca bölgenin en güçlü ailelerinden biri olarak bilinen Çapanoğulları, Padişah’a bağlılıklarıyla tanınıyordu. Ancak, millî mücadelenin başladığı dönemde ailenin tavrı ve bölgedeki güç dengeleri önemli bir rol oynadı.
Ayaklanmanın Patlak Vermesi
Çapanoğlu Ayaklanması, Erzurumlu Hüseyin Nazım ve Kara Mustafa’nın önderliğinde, 1920 yılında Yıldızeli bölgesinde başladı. İstanbul Hükümeti lehine yapılan propaganda, kısa sürede Yozgat ve çevresine yayıldı. Çerkes Ethem’in Batı Anadolu’daki Padişah yanlısı Anzavur Ayaklanması’nı bastırmasının ardından, kaçan Çerkeslerin Yozgat ve Sivas bölgelerine sığınması, ayaklanmayı daha da güçlendirdi.
Çapanoğlu Ailesi’nin Ayaklanmaya Katılımı
Ayaklanma ilk başta küçük ölçekli çete hareketleri olarak başlamıştı. Ancak, Çapanoğlu ailesinin olaylara dâhil olması, isyanı geniş çaplı bir hareket haline getirdi. Ailenin önde gelenleri, Yozgat’taki evlerinde gözetim altına alındı, ancak 8 Haziran 1920’de kaçarak isyancılara katıldılar. Bu durum, bölgedeki Padişah yanlılarının işgalini kolaylaştırdı.
Ayaklanmanın Bastırılması ve Sonuçları
Çapanoğlu Ayaklanması, Çerkes Ethem’in komutasındaki Kuvâ-yi Seyyâre birlikleri tarafından sert bir şekilde bastırıldı. Ethem, büyük bir askeri güçle ayaklanma bölgesine müdahale etti. Çatışmaların en şiddetlisi Arapseyi Boğazı’nda yaşandı. Ayaklanma sonucunda birçok isyancı esir alındı ve ölümler yaşandı; Çapanoğlu Edip Bey yaralı olarak kaçmayı başardı, kardeşi Celâl Bey ise bölgeden uzaklaştı.
Tarihe Etkileri ve Sonuçları
Ayaklanmanın ardından, liderleri sert bir şekilde cezalandırıldı ve Çapanoğlu ailesi büyük zorluklarla karşılaştı. Divan-ı Harp tarafından idamlar ve sürgünler gerçekleştirildi. Çerkes Ethem’in bu isyanı bastırmadaki başarısı, Ankara’daki gücünü artırırken, aynı zamanda Mustafa Kemal Paşa ile arasındaki gerginliği de artırdı. Bu olay, Ethem’in tasfiyesine giden sürecin başlangıcı oldu.
Kurtuluş Savaşı Üzerindeki Etkisi
Çapanoğlu Ayaklanması, Kurtuluş Savaşı'nı zayıflatan büyük bir iç isyan olarak kaydedildi. Yunan ordusunun Batı Anadolu’daki ilerleyişini hızlandırarak, Balıkesir ve Bursa’nın işgal edilmesine zemin hazırladı. Bu ayaklanma, millî mücadelenin iç ve dış tehditlerle nasıl başa çıkmak zorunda kaldığını gösteren çarpıcı bir örnek olarak tarihe geçti.