“Ayların Sultanı”nın gölgesi üzerimize düştü

Sevgili Peygamberimiz, Receb-i şerîf ayının başında, “Ey Allah’ım! Receb ve Şa’bân aylarında bize bereketler ihsân eyle, ve bizi Ramazân ayına da ulaştır” meâlinde duâ buyururlardı.

Bilindiği üzere Allahü teâlâ ; Receb, Şabân ve Ramazân aylarını, kullarının duâ ve tevbe etmeleri, yalvarmaları için birer sebep kılmıştır.
Receb ayı tevbe, hürmet ve ibâdet ayı; Şabân ayı muhabbet ve hizmet ayı; mübârek Ramazân ayı ise, yakınlık ve nimet ayı olarak
bilinmektedir. Bu ayların üçüne de hürmet etmek lâzımdır; bu da günâhlardan uzaklaşmakla ve ibâdetleri yapmakla olur. Bu mübârek zamanlarda vadedilen sevaplara kavuşabilmek için, her şeyden önce itikâdı düzeltmelidir. İlmihâl bilgilerini öğrenmeli ve yaşayışını bunlara uygun hâle getirmelidir. Çok tevbe ve istiğfar etmeli, kazâya kalmış namazlarını, hemen kazâ etmeye başlamalıdır.
Bilindiği üzere, Allahü teâlâ tarafından bazı mekânlar, emsâline göre daha mukaddes; bazı insanlar akrânına nisbetle daha muhterem kılındığı gibi; bazı zamanlar da benzerlerine nazaran daha kudsî, mukaddes ve mübârek kılınmıştır. Mukaddes mekânların başında, Mekke-i mükerreme, içindeki Kâbe-i muazzama ve etrâfındaki Mescid sâhası yani meşhûr ismiyle “Mescid-i Harâm”, Medîne-i münevvere ve içindeki “Mescid-i Nebevî”, Kuds-i şerîf ve içindeki “Mescid-i Aksâ”, yine Medînedeki “Mescid-i Kubâ” olmak üzere, Allahü teâlâya ibâdet edilen bütün câmi ve mescidler, O’nun emir ve yasaklarının öğretildiği
yerler gelir.
Muhterem insanların başında, Nebîlerin ve Resûllerin sonuncusu olan Hazret-i Muhammed (aleyhis- selâm), Hazret-i İbrâhîm, Hazret-i Mûsâ, Hazret-i Îsâ, Hazret-i Adem ve Hazret-i Nûh (aleyhimüs-selâm) bulunmaktadır ki bunlara “Ülü’l-azm” Peygamberler denilir. Bunlardan sonra, 313 (üçyüzonüç) “Resûl” gelmektedir. Bunlardan sonra da, “Nebî” adı verilen 124 bin civârında veya ziyâde olduğu bildirilen Peygamberler gelir. Peygamberlerden sonra ise, üstünlük sırasında “Sahâbe-i kirâm”, “Tâbiîn” ve “Tebe-i Tâbiîn” başta olmak üzere diğer âlim ve velîler bulunmaktadır. Bilindiği üzere, “Seyyidü’l- eyyâm” (günlerin efendisi) Cuma günü, “efdalü’l-leyâlî” (gecelerin en fazîletlisi) Kadir gecesi, “sultânü’ş-şühûr” (ayların sultânı) ise Ramazân ayıdır.