Göçün en misafirperver şehridir Ankara!
Bir dönem sancak beyliğini yaptığı bölgelerden göçenlerin de beyliği olmuş Ankara.
Anadolu insanı yokluk, yoksulluk ve çaresizlikle çıktığı yolculukta zor da olsa aştığı Elmadağ’dan Ankara’ya ulaşmayı başarmış.
Başaramayanlar Elmadağ’da var olmuş!
Bugün Ankara’da 1 milyona yakın Yozgatlı’dan, yine en az o kadar Çorumlu’dan, Kırşehirli’den bahsetmek aslında ‘yokun yok’ olduğu yılların bam teline dokunmak da demek.
Zaman algıları da değiştiriyor haliyle, yıllarca göç, yokluktan kaçmış insanların sığınağı Ankara’da Yozgatlı’nın çokluğu, Kırıkkaleli’nin varlığı, Çorumlu’nun hemşehriler arasında birinci sırada yer aldığı şeklinde bir yarışa girmek gurur vesilesi mi olmalı?
Zamanı geri çevirmek, Ankara’da yaşayan Yozgatlıları, Çorumluları’, Kırşehirlileri yeniden memleketlerine göndermek de mümkün olmayacağına göre.
Artık onlar ‘önce Ankaralı’ oldular!
Ankaralı olmayanlar arada kalmış durumdalar, garip ve üzerinde ciddi anlamda konuşulması gereken bir araf durumu!
Bu günkü konumuz biraz daha farklı.
Ankara’da uzun yıllardır bulunan ve memleketine STK temsilciliği ile devam eden bir isim Yozgat Dernekler Federasyonu Başkanı Ahmet Koç.
Geçtiğimiz hafta sonu dernek başkanları ile yaptığı toplantıda çok önemli açıklamalarda, serzenişte bulundu Ahmet Koç.
Önce Ankaralı, daha sonra memleketinin mensubiyetini kabul etmiş Yozgatlılar olarak ‘Artık siyasetin dolgu malzemesi olmayacağız’ dedi.
Bu mesaj, yaklaşan seçimler öncesi siyaset müessesine çok şey ifade ediyor.
Yıllarca seçim döneminde hatırlanan Yozgatlılar’ın daha sonra görmezden gelindiğinden bahsetti.
Bir örnekle detaylandıracak olursak:
- Ankara milletvekillerine gidiyorsunuz ‘Sizin Yozgat milletvekillerine gidin, Yozgat milletvekillerine, siyasetçilerine gidiyorsunuz seçmen olmadığınız için mecburiyeti olmuyor, lütfen görüşüyor ya da kabul ediyor (istisnalar dışında…!)
Neden bir Ankara milletvekili yada Ankaralı siyasetçi Yozgat, Çorum, Kırıkkale, Kırşehirli’yi kabul etmez?
Süreç, zaman; seçimi gösterdiğinde olayın rengi değişir, bir anda sizin aslında Ankaralı olduğunuzu, yıllarıdır bu toprakların insanı olarak, bir mensubu ve dolayısı ile seçmen olduğunuzu hatırlatır. Ve kısa süre sonra sandık gider dostluk biter!
Nitekim Sayın Koç da ‘yeter artık’ diyerek hem Yozgatlılar hem de kaderini Ankara’ya bağlamış tüm hemşehriler adına konuştu!
Ve yaklaşan seçimler öncesinde ‘dolgu malzemesi’ olmayacağız diyerek siyaset mekanizmasının anlayacağı dilden bir netlikle konuştu.
Yozgatlılar da Çorumlular da, Ankara’da Ankaralı da siyasetin dolgu malzemesi olmayacak!
İkinci, üçüncü kuşak çocukları ile Ankara ile kaynaşmış toplumları seçim bitince tanımak, sonrasında resetlemek üstelik bunu siyasetin de başkentinde yapmak!
Bunun pek çok nedeni var elbette, o nedenlerin başında parçalanmışlıklar geliyor!
Bu durumu da konuşacağız, detaylandıracağız önümüzdeki günlerde.
“Ankaralı” kimliğine sahip insanları görmezden gelmenin karşılığında yapılacak olan en önemli adım ‘önce bir’ olmak!
Ahmet Koç, Yozgat Dernekler Federasyonu Başkanı olarak, Ankara'daki göçmenlerin, hemşehrilerin sadece siyasetin bir malzemesi olmadığını, aynı zamanda bu şehrin can damarlarından biri olduğunu vurgularken çok büyük bir isyanın, birikintinin de yansıması oldu. Yaklaşan yerel seçimlerde, bu toplulukların sadece oy potansiyeli olarak değil, aynı zamanda şehrin geleceğini şekillendirecek aktif bireyler olarak görülmesi gerektiğini hatırlattı.
Anadolu'nun dört bir yanından gelen ve Ankara'da yeni bir hayat kuranların hikayelerini, zorluklarını ve başarılarını konuşsak bu gün sayfalar yetmez.
Görmeden gelinmek bu yoklukların da başında geliyor!
Ahmet Koç’un söylemine sahip çıkmak, güç vermek adına Çamlık Ankara da üzerine düşen misyonu yerine getirecektir!