Batı Trakya Türk toplumunun sorunları dile getirildi

AB Komisyonu’nun 2024 Hukukun Üstünlüğü Raporu’na ABTTF’den yazılı katkı verildi.
 

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 2024 Hukukun Üstünlüğü Raporu hakkında yazılı katkısını AB Komisyonu’na iletti. Bahse konu rapor için AB Komisyonu’nun başlattığı AB Üye Devletlerindeki sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlara açık olan çevrim içi danışma sürecine katılan ABTTF, hazırlanacak Yunanistan ülke raporuna katkı sağlamak amacıyla Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarını dile getirdi.

 

Yazılı katkısında ABTTF, Yunanistan’ın Batı Trakya Türk toplumunun Türk etnik kimliğini inkar ettiğinin altını çizerek, Yunanistan’ın Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) üç ayrı kararını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararlarına ve tüm uyarılarına rağmen 2008 yılından beri uygulamadığını ve Türk toplumunun örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğini aktardı. 

 

11 Ekim 2022 tarihinde Gümülcine’de bir taraftar derneği olarak kurulan Batı Trakya Fenerbahçeliler Kültür ve Spor Derneği’nin kaydının iptali istemiyle Rodop Asliye Savcılığı tarafından açılan davaya da atıfta bulunan ABTTF, savcının iddianamesinde derneğin isminde yer alan “Batı Trakya” ifadesinin ülkenin toprak bütünlüğü ve ulusal egemenliği için tehlike arz ettiğinin ileri sürüldüğünü, bu nedenle derneğin adı ve tüzüğünden “Batı Trakya” ifadesinin çıkarılması ve söz konusu derneğin dernekler sicilinden silinmesine karar verilmesinin talep edildiğini kaydetti. 

 

Batı Trakya Türk toplumunun eğitim özerkliğine sahip olmasına rağmen Türk ilkokulların sayısının her yıl kapatmalar nedeniyle azaldığına vurgu yapan ABTTF, iki dilli Türk azınlık anaokullarının bulunmadığını, ortaokul düzeyinde Türk ortaokul ve liselerinin sayısının oldukça düşük olduğunu, AB Komisyonu’na sunulan soru önergesi ile de gündeme taşınan İskeçe Türk Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’nde çift vardiyalı öğretim ve modern okul binası noksanlığı ile ilgili sorunun devam ettiğini aktardı.   

 

ABTTF, Yunanistan’da medyada Batı Trakya Türk toplumuna karşı ön yargı ve basmakalıp düşüncelerin ötesinde ötekileştirme, ayrıştırma ve hedef gösterme örneklerinin yaşandığına işaret ederek, siyasi alanda da Türk toplumuna karşı baskı ve ayrımcılığın görüldüğünü dile getirdi. Mayıs 2023’teki genel seçimlerde Batı Trakya Türk toplumunun nüfus bakımından çoğunluğu oluşturduğu Rodop ilinde en çok oyu alan Türk milletvekili adayının siyasi karalama kampanyasına maruz kaldığını ve hedef haline getirildiğini belirten ABTTF, söz konusu durumun Yunanistan’da Türk toplumuna karşı yapısal ve sistematik ayrımcılığı derinleştirdiğini ifade etti.  

 

Batı Trakya Türk toplumunun uluslararası antlaşmalar uyarınca dini özerkliğinin bulunduğunu ve kendi dini liderlerini (müftüleri) seçme hakkına sahip olduğunu belirten ABTTF, buna karşın Türk toplumunun seçtiği müftülerin Yunanistan tarafından tanınmadığını kaydetti. ABTTF, 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Türk toplumunun dini alandaki özerk yapısını daha da zedelediğini, zira müftülük makamlarının tamamıyla Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’na bağlanarak olağan kamu dairelerine dönüştürüldüğünü ifade etti.