Ramazan sonrası ikramlara icabet edilmekte olup çok çeşit ve farklı lezzetlere maruz kalabilmekteyiz. Kısa zamanda farklı ve sık gıdaların tüketilmesi, özellikle tatlıların barsak emilimini de bozması ile barsak problemlerini sık yaşamaktayız.
Geleneksel lezzetimiz olan baklavaların şerbet ve hamur kıvamı önemli olmakla birlikte, şerbet yaparken glikoz şurubu kullanılması maalesef çok yaygınlaştı. Birçok şekerleme ve içecek markası Avrupa'da pancar şekeri kullanırken ülkemizde glikoz şurubunu kullanmaktadır.
Glikoz şurubu, rafine şeker içeren bir tatlandırıcıdır ve aşırı tüketildiğinde sağlık sorunlarına neden olabilir. Glikoz şurubu, hızla emilir ve kan şekerini ani bir şekilde yükseltebilir. Bu durum, insülin direnci gelişimine ve tip 2 diyabet riskinin artmasına katkıda bulunabilir. Bu nedenle, mümkünse doğal tatlandırıcılar kullanılmalıdır. Bal, hindistancevizi şekeri veya meyve püreleri gibi doğal tatlandırıcılar sağlıklı bir alternatif olabilir.
Tatlı ihtiyacını karşılamak için önerilen sağlıklı alternatifler arasında hurma, kuru meyveler ve taze meyveler bulunmaktadır.
Meyve salatası, çeşitli meyvelerin doğranarak hazırlanmasıyla oluşturulan bir seçenektir. Doğal şeker içeriğiyle tatlı ihtiyacını karşılar ve limon suyu ve taze nane yaprakları gibi eklemelerle lezzetlendirilebilir.
Yoğurt ve meyve püresi, doğal yoğurtla beraber çeşitli meyvelerin püre haline getirilmesiyle hazırlanır. Özellikle çilek, muz veya mango gibi tatlı meyveler tercih edilebilir.
Kavrulmuş badem ve kuru meyveler, sağlıklı yağlar ve lif açısından zengin bir tatlı alternatifidir. Ancak, kuruyemişlerin miktarına dikkat edilmeli ve aşırı tüketimden kaçınılmalıdır.
Kabak tatlısı, kabak püresi, tarçın, hindistancevizi yağı ve bal ile hazırlanır. Ayva tatlısı çok zengin bir aroma ve lezzete sahiptir. Doğal tatlandırıcılar kullanılarak hazırlanan bu tatlı, sağlıklı bir alternatif sunar.
Şeker hastalarının tatlı ihtiyaçlarını sadece meyve tatlıları (sınırlı ve dengeli alarak) ile karşılamaları önerilir.
Ramazan Bayramı'nda sağlıklı tatlılarla, sevdiklerimize sağlıklı ve lezzetli alternatifler sunarak hem bayram coşkusunu yaşarız hem de sağlıklı beslenme alışkanlıklarımızı sürdürürüz.
Ramazan sonrasında hafif beslenme önerilir.
Çeşitli ve sık beslenmeden kaçınmak çok önemlidir. Sindirim sistemini yavaşça alıştırmak için hafif ve sindirimi kolay yiyecekler tercih edilmeli ve çok çeşitli yiyecekler tüketmekten kaçınılmalıdır.
İki öğün beslenme modeli, tarih boyunca yaygın olarak uygulanmış ve bazı araştırmalar, bu beslenme düzeninin kilo kontrolü, insülin duyarlılığı ve metabolik sağlık üzerinde olumlu etkileri olabileceğini göstermektedir. İki öğün beslenmeyi 30-65 arası yaş grubunda tavsiye ederim. Metabolizmanın yavaş olması, bu yaş gruplarında yağ kitlesinin artışı iki öğün beslenme ile dengelenebilir. Ancak, kişisel tercihlere ve sağlık durumuna bağlı olarak beslenme düzeni değişebilir. Sağlıklı ve mutlu bayramlar dilerim,http://www.drkaradahiliye.com/, saygılarımla.