Ben de Başbaşkan Olmak İstiyorum

Odgurmuş: Sayın Monşer sizi yine çok heyecanlı ve çok tedirgin görüyorum. Hayırdır yine ne oldu?

Monşer; Hayır ne olacak. Bir hayal kuruyorum, derinlemesine, enlemesine, uzunlamasına, kısalmasına ve yüksekliğe göre ölçüp biçiyor. Bir yerlere yerleştirmeye çalışıyorum. Derinlemesine düşünüyorum, uygun geliyor, enlemesine düşünüyorum, uygun geliyor. Uzunlamasına düşünüyorum, yine uygun geliyor. Kısalmasına düşünüyorum yine uygun geliyor. Yüksekliğe göre ilçüp biçiyorum yine uygun geliyor. Aklımı seveyim. Hayalimdeki şey her duruma ve her hal ve kalıba uygun geliyor. Ben aklımı sevmeyeyim de kimler sevsin. Düşündüklerim arasında bir tane uygunsuz durum olmuyor ki. Bu durumda elbet heyecanlanırım.

Odgurmuş: Bu hayaliniz ne ise bizimle de paylaşsanız da biz de öğrensek olmaz mı? Aynı hayalinizi milletimizle de paylaşmanız gerekecek sanırım.

Monşer: Ben Başbaşkan olmayacağım. Benim neyim eksik. Tahsilim yerinde, siyasi tecrübem yerinde, fiziğim yerinde, hitabetim yerinde. Jest ve mimik konusunda beribenzer tiyatrocu elime su dökemez. Geçmişim, kariyerim, mücadelem her şeyim yerinde. Siyasi tecrübem bile var demiştim ya 3-4 parti değiştirdim her partinin içini dışını bilirim, bu tecrübe yetmez mi?

Odgurmuş: Ama bir yanlışlık yapıyorsunuz sanırım. Türkiye’de Başbaşkanlık diye bir kurum yok.

Monşer: Ben Başbaşkan olacağım. Lamı cimi yok.

Odgurmuş: Ama öyle bir makam yok ki. Neden olmayan bir makama talip oluyorsunuz?

Monşer: Ne demek yok. Yok diye bir şey yok.

Odgurmuş: O makam çok daha önceden kaldırıldı.

Monşer: Ben anlamam. Başbaşkan olacağım. Buna kimse engel olamaz.

Odgurmuş: Sizi bu Başbaşkanlığa yönelten nedir ki de buna yöneldiniz? Sizin diğerlerinden ne farkınız ve özelliğiniz var da olmayan bir makama gelmek istiyor. Nedir sizin kıymeti harbiyeniz söyler misiniz?

Monşer: Gazi gibi benim ailem de suyun öte yakasından gelmiş. Zaten oralar bizim memleketimiz değil miydi? (eskiden öyle tabir ederlerdi) Yetmez mi bu? Zaten Gazi’nin huzuruna giderek iman tazelemiştim. Bu da mı yetmez? Sonra, sanatın, edebiyatın, askerliğin, ticaretin, paranın kumkumanın, isyanın merkezi olan Selanik’ten göçüp gelmişiz. İsyan ve başkaldırı bizim ruhumuzda var. Bu da mı yetmez?

Sonra ben bu Başbaşkanlık makamını uzun zamandan beri istiyorum. Hatırlarsanız gerek 15 Temmuz 2016 tarihinden önce de yaptığım meydan toplantıları olsun ve gerekse Tv programlarında olsun bu arzumu dile getirdim. Ben Başbaşkan olacağım dedim. Ülkede sağır sultan dahi duydu ama görüyorum ki siz ya duymamışsınız, ya da duymuşsunuz ama duymazdan geliyorsunuz.

Odgurmuş: Sayın Monşer; Sizin Başbaşkan olacağınız konusundaki açıklamalarınızı biz Tv’lerde dinledik biliyoruz. Biz duymazdan gelmiyoruz da belki sizin taraftarlarınız ya duymamışlar, ya da duymazdan geliyorlar. Çünkü 15 Temmuz öncesi Başbakanlık konusundaki açıklamalarınızın orta yerde fol yok, yumurta yokken neden söylendiğini ve ne manaya geldiğini pek kestiremiyorlar sanırım. Haydi diyelim şimdi seçim var ve seçimin neticesinde siz ve partiniz büyük çoğunluğu yani % 51’i elde ederse siz ancak o zaman bu dileğinize kavuşabilirsiniz diyeceğim ama o da mümkün görünmüyor. Çünkü 15 Temmuz Fetö kalkışmasından sonra Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiş bulunuyor. Bu durumu değiştirmek için yeni bir referandum imkânı kısa sürede görülmüyor. Kanun değişikliği lazım. Hatta biliyorsunuz bir referandum sonucunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmişti. Bütün bunları bilmiyor olamazsınız. Sonra siz istiyorsunuz diye şak diye hem Başbaşkanlık makamı tahsis edilmez. Hem de yeni bir referandum da kısa sürede yapılmaz. Meclis çoğunluğu gerekli.

Monşer: Ben onu bunu anlamam, o kadar söyledim, o kadar açıkladım 15 Temmuz’da önceden beri söyledim ben Başbaşkan olacağım. Uzatmayalım lütfen Ben Başbaşkan olacağım.

Odgurmuş: Şimdi yeni bir seçim iklimine girildi. Siz bu yüzden mi “Benim babam Chp’li, babamın İsmet Paşa ile fotoğrafı var” dediniz. Bu Chp’li seçmenlere açık bir mesaj mıydı? Fakat daha Önce de “Babam Mhp’li” demiştiniz. Bu durum bir tutarsızlık değil mi? Hatta daha önce de Chp İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu hakkında, "Benim ablam 75 yaşında dindar bir kadın. Ablam AK Parti bünyesindeki dindar kadınlarla da beraber olan biri. Ablam bana 'Ekrem Kardeşimin yüzünde Rabbi Yessir gördüm' dedi.” Demiştiniz. Bütün bu güzellemeler birer seçim yatırımı mı yoksa gerçek düşünceleriniz bunlar mı?

Siz bu şekilde güzellemeler yaparken Türk Milletini hesaba katmıyorsunuz her halde. Türk Millet, bu güne kadar sol ile aşık atan ve özellikle de Chp ile birlikte görülen hiç kimseye iktidar yüzü göstermemiştir. Kaldı ki Chp’yi de il serbest seçimde alaşağı etmiş ve o günden bu yana %25 civarında olan oyların pek yukarı çekmemiştir. Türk Milletini ve onun ferasetini hesaba katmayan hiç kimse başarılı olamaz. Bunu böyle bilinmeli.

Monşer: ?&+*0=9^!é…Lütfen daha uzatmayalım. Ben Başbaşkan olacağım. Bunun ilerisi gerisi yok.

Odgurmuş: Bir şey daha diyeceğim sonra keseceğim. Şu 6 lı masa konusu. Epey konuştunuz. Epey tartıştınız, ama görülüyor k bu güne kadar önemli bir netice alamadınız.

Monşer: Kardeşim dedim ya; Ben Başbaşkan olacağım gerisi teferruattır. O masadan benim çıkma ihtimalim var mı? Yok. Peki, o masadan İmamoğlu çıkar mı? Yok, O masadan Yavaş çıkar mı? O da yok. O masadan Kılıçdaroğlu çıkma ihtimali yüksek görünüyor. Fakaaaat ben böyle bir şeye evet diyemiyorum kardeşim. Benim Başbaşkanlığımı kabul etmeleri halinde bu duruma belki evet diyebilirim. Belki de hayır diyebilirim.

Biliyorsunuz geçen gün Kılıçdaroğlu ziyaretime geldi, sanki ben anlamadım. “ben aday olursam beni destekleyin” demek istedi ama yağma yooook. Bu işler böyle olmaaaz. Ziyaretten sonra çekilen fotoğraflara ve benim yüz ifademe dikkat etmediniz mi? Dikkat etmedinizse benim ne düşündüğümü pek anlayamazsınız. Siz fotoğrafları biraz daha inceleyin bakalım. Neticeyi orada bulacaksınız.