Bir Neslin yetişmesinde emeği olan Ahmet Kabaklı

Bizim kuşağın severek okuduğu    
Türk tefekkür dünyasının mümtaz şahsiyetlerinden, milli düşüncemizin önemli köprülerinden, bir neslin yoğrulmasında büyük emeği olan 
eğitimci yazarlarımızdan “Şeyhülmuharririn” ünvanlı Türk Edebiyatı Vakfı’nın kurucu başkanı Ahmet Kabaklı yazılarıyla gönüllerimize girmiş rularımızı kültür birikimiyle doyuran hocamız Kabaklı yazı yazdığı gazete Tercümanda muhabir olarak çalıştım. Yazdığı yazıları ilk okuyanlardan oldum. Aynı künyede isimlerimiz yayınlandı. 
Tercüman Türkiye’de olduğu gibi Avrupada da okul gibi hizmet etti. 1980 li yıllarda Almanya ve Avrupa’nın şehirlerinde işçi kurultayları düzenlendi. “Nerede bir Türk varsa Tercüman orada” sloganıyla  büyük bir boşluğu doldurdu.
Gazetemiz Tercüman’ın ikinci sayfasında Gün Işığı başlıklı köşe yazılarıyla milli kültür ve tarihi edebi yazılarıyla okuyucularının ufkunu açıyordu. Tercüman gazetesi 1991 yılı itibariyle baskısına son vermesiyle aynı yıl Türkiye gazetesinde Gün Işığı köşe yazısı günümüzü ışıtmaya ukumuzu aydınlatmaya açmaya devam etti. Musa Serdar Çelebi başkanımın kurucusu olduğu benimde yönetimde bulunduğum Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliğinin davetlisi olarak  Almanya geldi. Cami ve kültür derneklerimizde konferanslar verdi. Yakinende tanımış sohbetini dinleyenlerden oldum. Ahmet Kabaklı büyüğümüz 8 Şubat 2001 yılında İstanbul’da vefat etti. 
“Şeyh’ül Muharririn”  gazeteci-yazar Ahmet KABAKLI’ hocamızın vefatının yıl dönümünde rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Aziz ruhu şâd mekânı cennet olsun.


HAYATI VE ESERLERİ:


Ahmet Kabaklı; 1924 yılında Harput'ta doğdu. 1931 yılında Elazığ Numune mektebine girdi,ilk ve orta öğrenimini tamamladı. Elazığ Lisesi'nden 1944 yılında mezun oldu ve Edebiyat Fakültesine kayıt yaptırdı. 20 Kasım 1946 tarihinde "Yunus Emre mi Yalan Söylüyor, Gölpınarlı mı? " başlıklı yazısının Son Saat Gazetesinde yayınlanması ile yazı hayatı başladı. "Hareket" Dergisinde "Ayın Hercümerci" başlığı ile yazılar yazmaya devam etti. 1948 yılında İstanbul Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümünü bitirdi ve Diyarbakır'da öğretmenlik hayatına başladı, 2 yıl öğretmenlik yaptı ve aynı zamanda "Karacadağ" dergisini yönetti.


Askerliğini yapmak üzere görevinden ayrılıp Manisa'ya gitti; askerlik görevini tamamladıktan sonra 1951 yılında Aydın Ticaret Lisesi'nde yeni öğretmenlik görevine başladı. Aynı lisede öğretmenlik yapan arkadaşı Meşkure Hanım ile 1952 yılında evlendi. 1955 yılında Ankara Hukuk Fakültesine kayıt oldu.


1956 yılında Tercüman Gazetesi'nin düzenlediği fıkra yarışmasında "Üniversitede Münazaralar" yazısı birinci seçildi. Eğitim stajını yapmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yıllığına Paris'e gönderildi. Yazılarına "Uzaktan uzağa", "Paris'ten Paris notları", "Paris Mektupları" başlıkları altında Paris'ten devam etti.


1958 yılında Türkiye'ye dönünce İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsüne öğretmen olarak atandı. İstanbul Hukuk Fakültesindeki eğitimini 1959 yılında tamamlayıp 1961 yılında İstanbul Barosu Avukatlarına katılarak kısa bir süre avukatlık yaptı.


1961 yılında Tercüman Gazetesinde "Gün Işığında" adlı köşesinde yazmaya başladı. Çapa Eğitim Ensitüsünde 1969 yılına kadar öğretmenlik yaptıktan sonra İstanbul Yüksek Öğretmen Okulunda öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam etti. 1974 yılında emekli oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda edebiyat dersleri verdi.


1978 yılında Meşkure Kabaklı, Rıfat İzzet Çokum, Sevinç Çokum, İskender Öksüz, Cahit Dodanlı, Emine Işınsu Öksüz, Tahir Kutsi Makal, Süha Burçkin, İrfan Atagün, Halis Akaydın, İsmail Gerçeksöz ile beraber Türk Edebiyatı Vakfı'nı kurdu ve ölünceye dek başkanlığını yaptı.


"Gün Işığında" köşesine 1991 yılından itibaren Türkiye Gazetesi'nde devam etti.


1995 yılından itibaren Türk Dil Kurumu asil üyeliğini görevini de sürdürdü.


14 Aralık 1996 tarihinde Aydınlar Ocağı ve 55 gönüllü kuruluşun desteği ile düzenlenen törende, Atatürk Kültür Merkezi'nde kendisine "Şeyhülmuharririn" unvanı verildi.


17 Kasım 2000 tarihinde geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu hastanede tedavi görmeye başladı, 23 Aralık 2000 tarihinde hayat arkadaşı Meşkure Kabaklı'nın vefatinden 47 gün sonra 8 Şubat 2001 tarihinde vefat etti.


Ahmet Kabaklı'nın Eserleri


Ansiklopedi:


Türk Edebiyatı (5 cilt, 1991)


Fikrî Eserleri:


Müslüman Türkiye (1970);Mâbet ve Millet (1970);Kültür Emperyalizmi (1970);Bürokrasi ve Biz (1976, fikir dalında Türkiye Millî Kültür Vakfı armağanı);Bizim Alkibiyades (siyasî hicivler, 1977);Temellerin Duruşması (1989; fikir dalında Türkiye Yazarlar Birliği ödülü).


Deneme-Eleştiri:


Şiir İncelemeleri (1992).


Monografi:


Mehmet Âkif (1971);Yunus Emre (1971);Mevlânâ (1972. Selçuk Üniversitesi ve Konya Turizm Derneği ödülü);Sultanü'ş-Şuara Necip Fazıl (1995).


Roman, Hikâye, Senaryo:


Ejderha Taşı (yazarın çocukluk hâtıralarına dayalı hikâyeler, 1978);Ecurufya (mizahî roman, 1980);Şair-i Cihan Nedim (senaryo, 1996).


Röportaj:


Sohbetler I (Mevlânâ, Yûnus Emre, Fuzûlî, Erzurumlu İbrâhim Hakkı ile, 1987);Sohbetler II (Mehmed Âkif, Yahya Kemal, Necip Fazıl ile, 1987). İlk defa Tercüman'da yayımlandığı 1983 yılında edebî röportaj dalında Türkiye Yazarlar Birliği'nin ödülüne lâyık görülmüştür.


Tercüme:


Pikwik'in Maceraları (Charles Dickens'tan, 1962).


Metin Neşri:


Şehir Mektupları (Ahmed Râsim'den, I, 1971);Muhayyelât-ı Aziz Efendi (sadeleştirilmiş metin, 1973)