Bir şiir ve hikâyesi: Bayram Sabahı

Bayram Sabahı

Kavgam deli gurbetle bu bayram sabahı,
Yandım yine zulmetle bu bayram sabahı.
Ey derdime tek çare canım memleketim,
Andım seni hasretle bu bayram sabahı.

Gurbette gönül türküsü vuslat sayılır.
Bir ‘sürmeli’ duymak bize hoyrat sayılır,
Kalkınca ufuk çizgisi bir bir aradan,
Bayram günü sürgün bile Yozgat sayılır.

Ey ruhumu aşk uğruna yoktan var eden
Bayramla buluştur beni hiç beklemeden,
Güldür seni bir lahza gören gözlerimi,
Vuslat günü şavkınla yanan pencereden.

Yusuf Dursun

Yozgatlı’nın bildiği, gurbette yaşayanların pek çoğunun halini dile getiren bir şiir: Bayram Sabahı. Her mısrasında özlem yüklü, her mısrasında hasret pınarlarından burcu burcu memleket kokusu gelen bir şiir. Bu şiir nerede nasıl yazıldı? Şairimiz hangi yanık yürek ile ne zaman, nasıl bir memleket özlemiyle bu şiiri yazdı?

Özlem, hasret, gurbet ve insan.

Ve bir memleket sevdalısı: Yusuf Dursun

Hasret, özlem kokulu koyakların yeşerttiği yanık sevda yüklü bir yürek kokusudur. Hele ki toprak kokusu, memleket hasreti yürekte açan bir sevda çiçeği gibidir. Büyüdükçe yakar, yaktıkça yeşerir ve büyür.

Memleket hasretinin en çok çekildiği, vatan özleminin en fazla hissedildiği günler de bayram günleridir. Bayram hasret, özlem ve gurbet ile bir araya gelirse, hüzün sağanağı olur yağar hüzünbaz gönüllere. Derdinin tek çaresi olan ve burcu burcu burnunda tüten memleketin hasretinin vurduğu yanık bağrından damlayan vuslat türküleri dile gelir. Ve ‘bayram sabahı’. Yürek yüklü hasretleri yüklenen bayram sabahı aile ile birlikte kutlanan bir müjde, neşve, vuslat, kesret günüdür. O gün buluşur kuzular anneleriyle, atalarıyla, ocaklarıyla. Bayram günü diner özlem, hasret. Bayram da buluşur aile efradı, ahfadı. Yozgat kokusuyla yetişen, Yozgat toprağında yetişen bir Anadolu insanımızdır Yusuf Dursun. Buram buram memleket toprağı ve terbiyesi üzerine yetişmiş bir isim. Yozgat doğumlu şairimiz 1998 yılından evvel, memleketinden uzakta on dört yıl öğretmen olarak Elazığ’da görev yapmış. Bu görev yaptığı sıralarda Elazığ’da yazmış bu şiiri.

Memleket kokusunu en derin, en yakıcı hissettiği bir bayram gününün akşamında dile gelmiş yürek kelamı ve yazan kalemi.

Sürmelinin yoldaşlık, bir hoyratın eşlik ettiği ve içinden hasret, vuslat geçen şairimizin yüreği, o günün akşamında ruhundan damlalar halinde bu şiiri mısralara dökmüştür.

Hasret kokan, özlem yüklü bütün yüreklere ve Yozgat’lılara armağan olsun.