Bir tabut ve içinde ben

Omuzlarda bir tabut içinde ben, işte gidiyorum. Dünya denilen yerden...

Nedir bu gıcırtı, nedir hızlı hızlı giden bu ayak sesleri.

Sevenlerimin omuzlarındayım. Ooo beni sevmeyenler de tutmuş tabutumdan...

Durun konuşmayın öyle hemen bekleyin biraz, önce bir toprağa gireyim sonra söyleyin arkamdan ne söyleyeceksiniz.

Biliyorum birileriniz iyi diyecek, birileriniz kötü, biliyorum gülerek konuşacaksınız mezarımın başında cenazeme bile saygı duymayacaksınız.

Sevdiklerim birazcık saygı diyecek ama onu bile duymayacaksınız.

Biliyorum hoca Kur'an okurken bile dinleme gereği duymayacaksınız. Biliyorum Yalan dünyanın emanet mülklerini anlatacaksınız birbirinize, biraz sabredin bir gireyim toprağa Hoca beni teslim etsin emanetin sahibine sonra istediğiniz gibi konuşun.

Dost bildiklerimin dostum olmadığını, arkadaşlarımın arkadaşım olmadığını, beni sevmeyenlerin aslında beni sevdiğini, beni seviyor bildiklerimin aslında beni sevmediklerini duyuyorum ama seslenemiyorum. Özür dilerim yanlış yapmışım diyemiyorum.

Nede çabuk koydunuz beni mezara bu tahtada neyin neyin nesi durun gitmeyin bağırıyorum duymuyor musunuz?

Koca ömürden adım yazılı bir mezar tahtası mı var başımda.

Sevdiklerim dostlarım hani çok seviyordunuz beni nede çabuk bırakıp gidiyorsunuz.

Siz kimsiniz ne soracaksınız bana, ya bilemezsem sorularınızı...

Beni omuzlarda getirenler durun gitmeyin size sesleniyorum duymuyor musunuz?

Nerede benim uğruna ömrümü heba ettiğim dünyalıklarım.

Üstad NFK diyor ya "Her ağızda her telde fanilik dırıltısı, sonun da tek bir şarkı tabutun gıcırtısı'.