Bir Yozgat anlatayım size Benden hatıra olsun -4

AÇILIŞIN ERTESİ GÜNÜ

TEŞEKKÜR

Medeniyet düzgünü altında çırpınan şu müstekreh nasiyeli, kanlı kahpe yirminci asrın Türk ve İslam milleti hakkında reva gördüğü mezalim, tatbik ettiği hakareti; hor gören,  kabul etmeyen, reddedip karşı koyan Türk gençliği Milletinin sinesinden kopup gelen Ah-u eninleri dinlemek üzere bir araya geldiler, bir oba teşkil ettiler,dertleştiler, anneleri vatanın yaralarını saracak merhem aradılar, öcünü alacak yol düşündüler, and içtiler.

Fırsat bulunca antlarını yerine getirdiler.

Toplandıkları yere (Türk Ocağı) dediler.

Bu Ocak dört sene evveline kadar dağlar başı, Balkanlar’ın sırtı idi.

Sonra Ocak İstanbul’da kisve-i resmiyete büründü. Kök saldı.  Anadolu’nun altın ovalarına da dağıldı.

Bir kolunu da Yozgat’a attı.

Yozgat’ta çok şükür Hüsnü kabul gördü.

Muhterem ve gayur Mutasarrıfımızın aguşı hamiyetinde melce’ buldu, okşandı, canlandı, yaşayıp gün göreceğine vaad aldı.

Bundan sonra emin oldu ki yolu izi açıktır. Durmayacak,çalışacak.

Yüce duygulu hamisinin gösterdiği çığırdan çıkmamak üzere gayesine yürüyecektir.

Ocağımız büyük hamisi, uluğ kılavuzu, yüksek emelli mutasarrıfımız Kemal beyefendi hazretlerine alenen teşekkür eder.

Yozgat Türk Ocağı

Heyeti idaresi

BURADA BAHSEDİLEN MUTASARRIF KEMAL BEY

KAYMAKAM KEMAL BEY 

Yozgat Türk Ocağının açılışına destek olan onu özel himayesine alan Boğazlıyan kaymakamı Kemal beye Yozgat Türk Ocağı bir teşekkür yayımlıyor.

Kemal bey 8 Ağustos, 30 Ekim 1915 tarihleri arasında Yozgat Mutasarrıflığı görevini de üstlenmiş.

1Eylül 1915

Yozgat gazetesi

Çeviriler:

Faruk Coşgun

YOZGAT VE SANAT

1914 yılında Yozgat’ta uzun süreli bir tiyatro faaliyet gösteriyor.

İşte gazete haberi

TİYATRO TEMAŞASI

Bir müddetten beri memleketimizde icra-yı sanat eyleyen tiyatrocular 20 Nisa 1914 pazartesi gecesi Hüseyin ağa kıraathanesinde Polis dairesinin tefrişi yararına bir oyun icra etmişlerdir.

Kıraathane halılarla fevkalade tezyin edilmiş, oyuncular da her zamankinden ziyade ibraz-I maharet eylemişlerdir.

AÇILIŞIN ERTESİ GÜNÜ MÜSAMERE VE KONFERANSLAR

Yozgat Türk Ocağı yaralı gazilerimiz için Müsamere ve konferanslar tertip ediyor. 

Ve o zamanki Yozgat gazetesine ilan veriyor:

              MÜSAMERE

Yaralı gazilerimizin menfaatine Yozgat Türk Ocağı tarafından bu cuma günü Ermeni Mektebinde* bir müsamere verilecek.

Bu sebeple Şayanı istifade (yararlanmaya değer) milli konferanslar da ita olunacaktır.

*:Neden Ermeni mektebi diyenler olacaktır.

Büyük ihtimalle sahnesi olan tek okul olduğu içindir.

YOZGAT

VE

İSTANBUL’UN KURTULUŞU

9 KASIM 1922 TARİHLİ YENİ YOZGAT GAZETESİNİN BİR HABERİ DAHA:

Tezâhürât

Büyük Millet Meclisi'nin ittihâz eylediği mukarrerâtı mukaddese (mukaddes kararlar)üzerine milletin mülkü meşrûu olan Istanbul şehrinin, bir emrivâki' olarak Büyük Millet Meclisi idârei fiiliyesine avdet ettiği haberi, Yozgat’da pek büyük meserretlerle (sevinç) karşılanmış ve her taraf bayraklarla donatılarak o günün gecesi, gündüzü fevkalade bir gulgulei ıydiye (bayram sevinci) içinde mürûr etmiştir.

Bu haberi meserret-âverin (sevinç getiren) Yozgat’ta intişâr ettiği (yayıldığı) mâhı hâlin (içinde bulunulan ayın)altıncı Pazartesi günü tulûla (güneşin doğuşu) berâber memleketde bir velvelei meserret başladı. Bütün ahâlî yekdiğerini tebrîk ediyor ve hükûmet pişgâhında (hükümet binası önünde) ictimâ eyliyordu.

Bütün mekâtib talebe ve talibanı bayraklarla ve vatan şarkılarıyla içtimagâha (toplantı yeri) gelmiş Yaşasın Büyük Millet Meclisi, yaşasın milletin müncîsi (kurtarıcısı) Gāzî Mustafa Kemâl Paşa nidâları semâvâta kadar yükselmekte bulunmuştu.

Mekâtib talebesi tarafından nutuklar söylenmiş ve Sultânî müdürü Nihâd Bey dahî bu bâbdaki telgrafnâmeyi alkışlar içinde kırâat etmiş ve yaşasın nidâlarıyle bütün ahâlî hükûmeti ve belediyeyi tebrîk eylemiştir.

Gece sabâhlara kadar Fener alaylarıyle sokaklarda tezâhürât devâm etmiş, şehrin her tarafı gündüz gibi tenvîr olunmış, minâreler de kandilleriyle bu iydi millîye (milli bayram) iştirâk eylemiştir.

Ahâlîde bu meserretin âsârı hâlâ nümâyândır.(görülmektedir) Millete bu günleri idrâk ettiren ve suikasdlara maruz bulunan hayatı milliyeyi bir mevti muhakkakdan (kesin bir ölüm) kurtaran, vatanın her tarafını levs pâyı a’dadan (düşmanın pis ayağı) tathîr (temizleyen) eyleyen, millete bir rûhu necât nefh iden (kurtuluş nefesi üfleyen) büyük rehâkârımız (kurtarıcımız) Gāzî Mustafa Kemâl Paşa Hazretleri, bu vesîle ile de bütün liva ahâlîsi tarafından takdîs olunmuştur.

DEVAMI YARIN