Bizi Aldatan Bizden Değildir!

Helal ve meşru yoldan kazanç temin etmek, iş ve ticaret hayatının içinde bulunmak her insanın en tabii hakkıdır . İslam ticareti ve Meşru Kazancı teşvik etmiştir. Allah rızasının, kul hakkının ve helal-haram hassasiyetinin gözetilmediği her türlü alışveriş yasaklanmıştır, haramdır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Ölçü ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun. Onlar, insanlardan bir şey aldıklarında tam ölçüp tartarlar. Kendileri başkalarına vermek için ölçtüklerinde ise eksik tartarlar.."

Ticari hayatta adaletli ve dürüst davranmak, müşteriyi aldatmamak, kusurlu malı saklamamak, fahiş fiyatla satmamak, faize-ve karaborsacılığa meyletmemek oldukça önemlidir. Helal ve Meşru Kazanç ticaretin esasını oluşturur. Günün insanı bu değerleri göz ardı eder hale gelmiştir. Böyle bir ticaret ticaret değil soygun düzenidir!

Müşteriyi kandırmaya, aldatmaya ve yanıltmaya yönelik kazanç helal ve meşru bir Kazanç yolu değildir. Alış verişte yalan Söylemek, Malın ayıbını saklamak, Allah'ın adını anarak yemin etmek İslamda yasaklanmıştır. Sahtekarlıktır, düzenbazlıktır. Ucuz aldığı halde Fahiş ve aşırı zamlı bir fiyatla satmak da İslami değildir, insani de değildir.

Ticaret ahlâkının bir diğer ilkesi de doğruluk ve dürüstlüktür. Alışverişte açık sözlü ve şeffaf olmak, yalan, hile ve aldatmadan kaçınmak şarttır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.” buyurmuşlardır.

Doğru sözlü ve güvenilir bir insan olmak, Müslüman ve mümin olmanın da gereğidir. Mümin, helal kazanç uğruna ter dökerken, attığı her adımda ibadet bilincini taşır. Kazancı da ölçülü, karı da ölçülüdür. Fahiş fiyatla mal satmaz, karaborsacılığa ve tefeciliğe meyletmez. Allah’ın adına yemin edip müşteriyi kandırmaz!

Peygamberimiz (s.a.s) “Bir Müslümanın kusurlu bir malı, kusurunu açıklamadan satması helâl değildir.” buyurmuşlardır. Zira malın kusurunu gizlemek, insanların birbirine olan güvenini ve alışverişin bereketini yok eder. Ticarette güven ve helal Kazanç esastır.

Sonuçta hem kar edeceğiz hem de güvenilir insan olacağız! İnsanların güvenini baltalamaya hakkımız yoktur. Bu dürüst ve onurlu esnafa da haksızlık olur. Şunun asla unutmayalım bir köşeye yazıp asalım: “ Bizi aldatan bizden değildir!”

Kişi her ne kadar kısa vadede kâr etmiş gibi görünse de aslında gerçeği gizleyen satıcının sonu hüsranla biter. Evine götürdüğü, çocuklarına yedirdiği kazançta haram olur. Bunun bilincinde olan bir mümin, kâr elde etmek için her yolu mübah görmez; geçici dünya malına kalıcı ahiret saadetini asla değişmez.

Onurlu ve dürüst tüccar bir başkasının kaybı ve zararı üzerinden kazanç ve menfaat elde etmez. Aldatıcı reklamlarla, haksız rekabetlerle piyasayı bozmaya çalışmaz. Deposunda mal bulunduğu halde fiyatı artsın zamlansın diye halkı yokluğa kıtlığa mahkum edemez.

Ticari hayatımızda dikkat etmemiz gereken önemli hususlardan biri de alışveriş meşgalesinin Allah’a karşı kulluk görevlerimize engel olmamasıdır. Nitekim Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “Öyle adamlar vardır ki onları ne bir ticaret ne de alışveriş Allah’ı zikretmekten, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyabilir.”

Mü'min hem rızkını Sağlamak için Çalışacak hem de Allah'a olan kulluk görevini yapacaktır. Dünya malı için ahiret hayatını mahvedemez. Akıllı ve imanlı bir Mü'min hem dünyası hem de ahireti için çalışmaktan geri durmaz, duramaz.

Ne yazıktır ki, hayatımızda helal kazanç duyarlılığının, kanaat, tevazu, dürüstlük ve insaf gibi erdemlerin gün geçtikçe zayıfladığını görüyoruz. Hırs ve tamah, servete ve mala olan düşkünlük, lüks ve ihtiyaç fazlası tüketim bir çığ gibi büyüyor.

Günlük ihtiyaçlarımızı kazanmak helaldır ancak israf ve saçıp savurmak haramdır. Devlet ve millet Malını korumada da israftan kaçınmak gerekir. Millet malında yetimin, yoksulun, garip ve gubaranın Hakkı vardır. Bu millete ve devlete ihanet olur.

Helal ve Meşru kazancımızın yanı sıra hayatı kazanmanın yollarını da aramak zorundayız. Esas olan insanı kazanmak, esas olan hayatı ve âhirete giden yolda dürüstçe adım atabilmektir. İslam bize hem dünya için hem de ahiret için Çalışmanın yollarını göstermiştir. Kazancımızı doğruluk, Dürüstlük, samimiyet ve insana hizmet üzerine inşa edelim. Helale, iyiye ve temiz olana yatırım yapalım.

Harama, kötülüğe ve sahteciliğe giden yolları kapatalım. Hak Teâlâ’nın rızası için kazanan ve kazancını hayır yoluna harcayan tacirlere selam olsun!..