Bu çağda Yaşanılan Barbarlığa İsim Bulamıyoruz?

Barbarlığın, vahşetin ve insanlık dışı rezaletin yaşandığı bu zulme isim bulmakta zorlanıyoruz. Bu çağda ve bu dönemde akıl tutulmasına neden olan bir zülümle karşı karşıyayız.

Beyinlerimiz duruyor vicdanımız kanıyor insan olduğumuzdan (Bunu yapanların insan olduklarından) şüphe duyuyoruz. Bu vahşeti yapanlar insan olamaz diye ayağa kalkıyor, feveran ediyoruz!.. Tam bir rezalet, tam bir vahşet! Hayvanlara dahi reva görülmeyecek olan bir vahşetle kaşı karşıyayız. Aklımız almıyor, vicdanımız onaylamıyor ve tahammül sınırlarımızı zorluyor.

Bu bir savaş değil bu bir soykırım. Hedef gözetilmeden saldırıyorlar; binalar, hastaneler, okullar mabetler ve camiler vuruluyor. İbadet eden insanlar ayrılmadan katlediliyor ve sivil hassasiyete önem verilmiyor; yani topyekün bir katliam yapılıyor.

En acımasızı da hasta, yaşlı, ihtiyar, kadın kız çoluk çocuk demeden bomba atılıyor, misket ve fosfor bombaları bu sivil vatandaşlar üzerine yağmur gibi yağıyor. Vahşetin boyutu göklere taşınmış gibi... Sağ duyu sahibi insanlar ayağa kalktı vahşete lanet okuyor hiç tınmıyorlar; aksine daha vahşice saldırıyorlar karşısındakileri insan yerine bile koymuyorlar.

Katledilen çocukların sayısı 10 bini geçmiş durumda enkaz altından çıkarılan çocukların feryadı gökleri inletiyor. Bunları yapanlar insan mıdır diye sorasımız geliyor. Firavunlara taş çıkaran bir vahşete tanık oluyoruz. Enkaz altında çürüyen cesetler var, sokaklara caddelere gömülen insanlar var...

Yardım tırları vuruluyor, yaralıların hastanelere ulaştırılmasına mani olunuyor, hasta taşıyan ambulanslar vuruluyor, hastaneler yerle bir ediliyor; dünyanın gıkı çıkmıyor. Vahşetin boyutları insan aklının alamayacağı seviyeye ulaştı...

Yardımlar ulaşmıyor ulaşmasına engel olunuyor, ekmek su bulmakta insanlar çaresiz kalıyor. Yağmur suları ve mide bulandıran suları insanlar içmek zorunda kalıyor. İnsanlar çaresiz temiz su bulmakta zorluk yaşıyorlar. Adına Birleşmiş Milletler dediğimiz kurum ve kuruluşlar gıkını çıkaramıyor yeter bu zülüm kesin lan, diyemiyor.

Zulmün vahşetin barbarlığın ve zalimliğin kol gezdiği Gazze’de insanlık katlediliyor, soykırım yaşanıyor. İsrail’e köle durumunda kalan Amerika da destek olmaya para ve silah yardımında bulunmaya devam ediyor. NATO suskun, BM suskun Avrupa ülkeleri üç maymunu oynar!.. Süper devletler diyebileceğimiz zalim ve sömürgeci yamyamlar seyretmekle yetinmiyor bizzat destek veriyorlar. İslam dünyası ise ( Türkiye hariç) dilsiz Şeytan gibi yorum yapmaktan kaçınıyorlar. Allahım nasıl bir vahşettir bu ? Nasıl bir zalimlik ki Firavunları aratmıyorlar !

Göklerdeki meleklerin dahi ağladığını düşündüğümüz bir vahşet yaşanıyor. Çocukların çığlıkları boğazımızda düğümleniyor, anaların feryadı yüreğimizi yakıp kül ediyor, yaşlı ve yaralı insanların çaresizliği içimize ok gibi saplanıyor.

Vesselam çağımızda eşine arz rastlanır bir vahşet yaşanıyor Filistin’de, Gazze’de... Cuma namazı kılan insanların üzerine ateş açacak kadar vahşi olan bu barbarları insan yerine koymaktan utanıyoruz. Bizi asıl üzen olay ise Müslüman devlet adamlarının sağırlığı körlüğü ve dilsiz oluşlarıdır. Bunun hesabını Yüce Allah’a nasıl verecekler onu da bilemiyoruz. Bu vahşet diner mi bilmeyiz ama insanlar bu barbarlığı asla unutmayacak.

Bu vahşet bu barbarlık elbet birgün bitecek amma insanlık çok büyük yara almış olacak. Zalimler hesabını er geç verecek buna inancımız tam fakat medeni bildiğimiz barbar ve yamyam Avrupalılar insanlığın zihninde kendilerini asla aklayamıcacaklar. Kafirler inanmasa da ilahi adaletin yargısından da kurtulamayacaklarına olan inancımız tamdır. “ Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır. Namuslu İnsanlar ayağa kalkmalı ve bu vahşete mutlaka dur demelidir....