Bunları Milli Ekonomiye Kazandırmalıyız?

Türkiye malumunuz olduğu gibi maden zenğini bir ülkedir. Yer altı ve yer üstü doğal kaynakları itibariyle kendini rahatça geçindirebilecek bir kapasiteye sahiptir. Doğal kaynaklarını yerinde değerlendirdiği takdirde ekonomik sıkıntı çekmeyecek olan bir ülkedir. Onun için diyoruz ki: ülkenin doğal kaynakları değerlendirilmeli ve milli ekonomiye kandırılmalıdır.

Ülkemizde 4 bin 500 ton yeraltında keşfedilmeyi bekleyen potansiyel altın rezervimizin olduğu tahmin ediliyor. Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Ali Emiroğlu, 4 bin 500 ton altının bugünkü piyasa değerinin, yaklaşık 285 milyar dolar" olduğunu ifade etti. Bu imkanı iyi değerlendirmek gerekir dedi. Sadece altın değerlerimiz değil tüm yer altı değerlerimiz kendi ülkemizde işlenip değerlendirilmelidir.

Ülkemizde ve dünyada devam eden ekonomik sıkıntıların giderilmesi için yerel kaynakların doğru ve yerinde kullanılması gerekiyor. Örneğin cari açığın azaltılması için yerli kaynaklara yönelik arama, üretim ve Ar-Ge faaliyetlerini artırmak oldukça önemlidir. Bu konuda madencilik sektörü ve özellikle altın üretiminin artırılması için harekete geçirilmelidir.
Türkiye'nin yer altında 285 milyar dolar değerinde 4 bin 500 ton potansiyel altın rezervinin bulunduğunu ifade ediliyor. Bu bizim için önemli bir ekonomik kaynak değil midir?

Türkiye'de şu anda tespit edilmiş, üretilebilir bin 500 ton altın rezervimizin olduğu, bunun dışında 4 bin 500 ton da yeraltında keşfedilmeyi bekleyen potansiyel altın rezervine sahip olduğumuz açıklanıyor. 4 bin 500 ton altının bugünkü piyasa değeri, yaklaşık 285 milyar dolar. Bu değeri üretime dönüştürebilmemiz için öncelikle arayıp bulmamız gerekir. Bunu da kendi ve milli imkanlarla yapmak zorundayız.

Türkiye yer altı madenleri itibariyle oldukça zengin kaynaklara sahiptir.
Yıllarca bu imkanı hammadde olarak yabancı ülkelerde işlenmek üzere gönderdik. Yerinde değerlendirip ekonomimize kazandırmayı erteledik.
Artık bu değerlerimizi ham madde olarak ucuza pazarlama yerine kendi işletmelerimizde değerlendirerek ekonomimize kazandırmak durumundayız.

İsviçre'den Hindistan'a uzanan ve özellikle altın, gümüş, bakır, çinko, kobalt, nikel bakımından zengin olan Tetis Metalojonik Kuşağı'nın tam ortasında bulunuyoruz. İşte bu sebeple Türkiye coğrafyasının birçok bölgesinde altın ve maden değerlerimiz var. Yüce Allah’ın ülkemize bahşettiği bu zenginliği mutlaka değerlendirmeliyiz.

Ülkemizin zengin olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya rezervlerinin % 72'sini oluşturan bor mineralleri yer alıyor. Türkiye madenler bakımından zengin bir ülkedir. Ayrıca bazı madenler bakımından dünyanın önemli ülkeleri arasındadır. Türkiye'nin madenlerinin tamamı henüz belirlenmemiştir. Maden arama çalışmaları hızla devam etmeli ve yeni maden yatakları keşfedilerek bunlar milli ekonomiye kazandırılmalıdır.

BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUM

Yozgat Çalatlı Köyümüzden- Mehmet Başer Amcanın eşi, geçtiğimiz dönem AK Parti Yozgat Milletvekili Yusuf Başer beyin kıymetli anneleri “Meliha Başer” Hanımefendi Hakkın Rahmetine kavuşmuştur.. Merhumeye Allah’dan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun; yakınlarına ve sayın vekilimiz Yusuf Başer beye ve tüm sevenlerine sabır ve baş sağlığı diliyoruz.
Ahmet Sargın / Yozgat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı.