Çalıyor ama çalışıyor ne yapalım!

Yolsuzluk,
Devlet malına zarar,
Borç yükü...
Çalıyor ama çalışıyor mantığı ile korunmamalı belediye başkanları.
Ve belediye başkanı seçerken bunları göz ardı eden seçmen en az o belediye başkanı kadar hırsız, arsız ve günahkar olduğunu bilmeli.
O yüzden diyorum ki sandığa gitmeden önce devlet- millet menfaatini görmezden gelmese mi? Benim adamım, menfaatlerimin adamı olsun da çamurdan olsun demesek mi?
Yozgat'ta seçimler yaklaşırken bir kriter belirleyelim, gözelerden çıkan sular kadar berrak, ana sütü kadar ak pak ve temiz olsun!
Çok mu zor ey ahali.
Çok mu zor siyasetçi abi!
BENİM BELEDİYE BAŞKANI ADAYIM!
Mesleğin verdiği tecrübe şehrimi yöneten ana arterleri ve makam sahiplerini daha net tanımamı sağladı.
Zaman, özellikle sorgulanmayan yönetici modelinde günahların millet adına fatura edildiği gerçeğini çıkardı karşıma.
İnanması zor ama hesap sorulmayan bir belediye başkanı modeli var ülkemizde.
Başkan gider borcu millete kalır!
Yolsuzlukların hesap sorulabilmesi için mutlaka ama mutlaka güç dengesinden uzakta bir partiden olması ya da iyiden iyiye ayyuka çıkan bir model olması gerekir!
Zira onun dışında çok da ciddi bir hesap sorma sistemimiz var!
Haksızlık olmasın, aslında devletimizin yasaları, yönetmelikleri, kanunları öylesine muazzam ve sistem adaletini sağlayacak içeriğe sahip!
Mesele uygulanabilirlik düzeyinde.
Maalesef yazıldığı gibi okunmuyor ülkemizde!
Şehrin en emin kişisini seçelim derken günahlarına, suçlarına, inatlarına, şahsi ihtiraslarına, siyasi çekişmelerine ortak olduğumuz bir zat seçiyoruz.
Sonra da bir teselli ver Ya Rab türünden ‘Olsun çalıyorsa da çalışıyor…’ sözüne sarılıyoruz denize düşen yılan hesabından.
ÇALIYOR AMA ÇALIŞIYOR KARDEŞİM…
Çalınanların, gasp edilenlerin, yağmalananların; kimlerin hesabından, kimlerin geleceğinden çalındığının farkında mıyız?
Neden torun dedesinin kaderini yaşıyor bu topraklarda hiç düşündük mü?
Ya da evlat babanın kaderini!
Çalıyorsa da çalışıyor dedikçe kader tekerrür ediyor kardeşim!
YOLSUZ, ARSIZ, YEMEDİĞİ HALT YOK AMA…
Nerede Hz. Ömer’in adaleti.
Nerede dere kenarında kurda mahkum olan kuzunun hesabını yapanlar.
Çok mu detaya indim, fazla sorumluluk mu yükledim.
O halde nerede o makamın çalışan ama çalmayan adayları.
Var mı onları seçmeye cesaretimiz.
Her neyse çok uzatmak istemiyorum aslında mevzu net ve bir o kadar hassas.
Bu millet, çocuklarımız, muhtemelen onların çocukları ‘çalıyor ama çalışıyor’ zihniyetinin kurbanı olmasın!
Yeni dönemde insaf, vicdan ve adalet diyorum.
Çok mu zor!