Ahmet Nazım Kafaoğlu
Bu mevzuda tekrar temas etmek üzere yolumuza devam edelim. İkinci kuvayi Seyyare 1 Ağustos 1920 günü şimdiki Abant gölü civarında toplandı. İki piyade tabur da ikinci kuvayi Seyyare emrine girdi. O karanlık ormanları geçerek Düzce ovasıı’na inmek üzere tertibat alıyoruz.
Hue Seyyare geceyi Abant gölü civarında geçirmiş sabaha hareket hazırlığını ihmal etmişti. Sabah erken kalkıldı, yapılan yoklama neticesinde görüldü 60 kişilik bir grup firar etmiş. Aylarca memleketin başına bela kesilen katil İlyas, Salman fakıllı İbrahim ve arkadaşlarının bu gruba dahil oldukları anlaşılıyordu. Fakat hareket halinde olan müfrezemiz bunları takip edemezdi.
Göl sahilinde bütün zabıtanın iştirakı ile bir meclisi harp kuruldu. Düzce ovasıı’na iki koldan hareket edilerek inilmesi karar altına alındı. Bittabii Kuvayi SEYYARE de bu vaziyet muvacehesinde iki yöne bölünmüştü. Birinci grubun başında Çolakibrahim bulunacak ve bu gruba 500 süvari, iki kudretli top, dört makinalı tüfek ve bir piyade taburu iştirak edecekti.
İkinci gruba ise muavin Hacı vasfi kumanda edecek, komutası altında beş üs süvari, dört makinalı tüfek, bir piyade taburu bulunacaktı. Derhal harekete geçildi.
İkinci Düzce hareketinin tahsilatına girişmeden tekrar Yozgat havalesi‘ne dönmek zaruretindenyiz. Malumdur ki birinci kuvayi Seyyare yani Çerkez ethem kuvvetleri defolup gittikten sonra Yozgat valesi nde kalan ikinci Kuvay i Seyyare adı altında toplanan kuvvetin bu havaledeki icraat ve faaliyetinizhh olarak gelip geçmiş isek de ihmal edilmeyecek kadar ehemmiyete haiz bir takım hadise burada yeni baştan ele almak mecburiyetinde kaldım.
Ethem çeteleri Alaca havalesi nde bulunduğu zaman mani şarlı İsmail Çavuş isminde bir eşkiyayı kendi kuvvetlerini takviye maksadıyla bu havale de bırakmış, at, silah toplayarak bir Çete teşkil ettikten sonra kendine iltihakı emretmişti. Adı geçen bu çeteye Hüseyinova, Çorum, Sungurlu havalesini Çete teşkil edeceğim diye kasıp kavururken tam bugünlerde 200 çadırlı bir çingene kafilesi de Çorum havasinden gelerek Hüseyin ova Sungurlu istikametinde yürüyüşe geçti. Uğradığı köyleri ağır bir şekilde tarif etmeye başladı.
Malumdur ki o günlerde ikinci kuvayi Seyyare‘nin deruhte ettiği vazife çok ağır ve şümullü idi.
Şöyle ki, Arapseyf müsaademesinden sonra bölük bölük oraya buraya dağılan asi kuvvetler Sivas, Tokat havalisi ve zaman zaman vilayetimiz sınırları içerisinde yer yer faaliyet gösteriyor, bir hasta Türk köylerinde büyük ölçüde tahribat yapıyordu. Bu kadar Çetin bir vazife ve mesuliyeti deruhte eden ikinci kuvayi Seyyare bir mecburiyet İsmail Çavuş çetesi ve çingene kafilesi ile de meşgul olmak zorunda kaldı.
Bunun için İzmirli Niyazi Bey kumandasında bir müfrezeyi bu adı geçen çeteler üzerine sevk etti. Geceyi boğazköy‘de geçiren bu müfreze Boğazköy Lü rahmetli Ziya Bey’in irşadı ile bir gece yürüyüşü yaparak Sungurlu‘nun Salman köyünde İsmail Çavuş çetesini bastırdı. Bu Çete içerisinde bulunan katil İlyas ve yoldaşlarını da teslim alarak Boğazköy’e tekrar döndü
Şimdi olmasın olmasın, sebep olmasın diye çağrılan türkünün sahibi İsmail Çavuş ve oğlu Halil Ziya Bey’in tesiri ile Boğazköy civarında katledildi ve bakiye müfrezesi Niyazi bey müfrezesine katıldı