Sadece başarısızlıkları ile değil farklı ve çok konuşulacak ithamlarla da gündeme gelen bir genel başkan oldu Kemal Kılıçdaroğlu.
Ta, en başında kasetle gelen genel başkan hüviyeti yapıştı üzerine.
Belki de en ağırı ama üzerinden çıkmayan bir leke misali kaldı CHP’nin devrik genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerinde.
Söylemleri, eylemleri, ama öncesinde SGK Genel Müdürlüğü kimliği ile eleştirildi, yerden yere vuruldu.
Siyasetin daha doğrusu CHP’nin ölü doğumu oldu genel başkanlık makamında.
İnsan olarak iyiydi, naifti, hatta sempatik de geldi insanlara.
Ama CHP politikaları ve dolayısı ile ülke politikalarına beklenen katkıyı yapamadı!
AK Parti iktidarının son 6-7 yılda gerçekleştirdiği dikkat çeken projelerin fikir babası oldu ama partisinin sosyal demokrat duruşunun hamisi olamadı!
Son seçim bardağı taşıran son damla oldu!
Seçime yakın yaptığı ya da bir şekilde ekibinin yaptığı hatalarla AK Parti’yi kazandıran, kazandırmakla kalmayıp gizli, anlaşmalı, danışıklı bir muhalefet yaftasının müsebbibi oldu!
Hülasa Kemal Kılıçdaroğlu ciddi yıpranmışlıklarla aday oldu son genel kurulda.
Peki karşısındaki rakibi kimdi?
Özgür Özel!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun önemli kayıplarında yanında olmuş, ekibinde yer almış, onlarca, yüzlerce konuşmasında avuç içleri patlarcasına alkış bir isim.
Kılıçdaroğlu ekibinin dikkat çeken hatta CHP’nin ekran yüzü olacak ismi!
İkinci turla da olsa kazandı!
Peşinen şu soruyu soralım olmaz mı?
Kazanan Özgür Özel mi oldu, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu’nu kasetle getiren el yine aynı şekilde götürdü ve yerine Özgür Özel’i mi getirdi.
Galibiyet coşkusu ile ilk konuşmasında ne demiş Özgür Özel:
- Buradan bir buçuk milyon üyemize diyorum ki: Biz Cumhuriyetin 100. yılında yaşadığımız büyük üzüntüyü telafi etmek, yüzleri güldürmek, ikinci yüzyıla zaferle girmek için örgütümüzde yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum.
Durmayacağız, çalışacağız, omuz omuza çalışacağız. Elimizdeki belediyelerin tamamını yeniden kazanacak, yanlarına yenilerini ekleyecek ve hep birlikte büyük bir zaferi kazanacağız. Ben buna inanıyorum. Bunun için de sizlere güveniyorum. Kendi adıma iki sözü tutacağımı ifade ederek sözlerimi sonlandırayım.
Örgüte verdiğim bütün sözleri tutacağım. Yarın sabah, 09.30’da 81 il başkanımla yarınki PM sürecini görüşmek üzere toplantı koydum. Kendilerini davet ediyorum. Ön seçime yönelik, demokratik tüzüğe yönelik, bundan sonra bu partiye yakışır her türlü iyileştirmede verdiğimiz sözleri hep beraber zaman kaybetmeden tutacağız.
Özgür Özel’in genel başkanlık koltuğuna oturmasında hiç şüphesiz en önemli faktör İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.
Bakalım CHP’yi kim yönetecek, ya da Özgür Özel iradesi yeni bir CHP mi doğuracak!
İradelerin kimde olduğu çok önemli!
Ki, CHP’deki bu değişimin hem Türkiye’de hem de il bazında siyasette çok şey değiştireceği muhakkak.
Bakalım değişim pozitif mi olacak?
CHP’ye hayırlı olsun!