Büyüklere baktıkça bir kat daha artıyordu korkuları.
Çocuklar büyümekten kaynaklı sanıyordu yalanları, zorbalığı, hoyratlığı, mal biriktirip çocukların acından ölümünü, dünyalık için savaşları, zalimlerden korkup mazlumlara zulmü alkışlamalarını, ekmeğin yokluğundan sanıyorlardı acından ölen insanları, büyüdükçe canavarlaşıyor canavarlaştıkça büyüyordu büyükler, iffetlerini satıyor, izzetlerini ayaklar altına alıyordu üç kuruş dünya menfaati için, hiç doymuyordu işkembeleri, yedikçe nefret kusuyor, kustukça yeniden oburlaşarak yetim hakkı yiyor karınlarına ateş dolduruyorlardı.
Nasıl büyüsün bu masum çocuklar, kimi örnek alsınlar, kime benzeseler benzedikleri kendi fıtratlarına "Ahseni Takvim'e" benzemiyordu, çocuklar tiksiniyor, iğreniyordu bu gidişattan, konuşamıyor içlerinden geleni bağıra bağıra söylemek mümkün olmuyordu.
Çaresizlik içinde büyüyor durmak istiyorlar ama büyümeleri devam ediyordu, korku içinde çığlık çığlığa Anne Babalarının yerini almaya büyüyorlardı.
Zaman zaman öykünüyordu büyükler şimdiki nesil
"Z kuşağı" çok farklı, çok saygısız, çok vurdum duymaz, işe yaramaz çocuklar diyorlar kabahati kendilerinde değil masum çocuklarda arıyorlardı, en çokta buna kahroluyor isyan ediyordu çocuklar.
Sonra kaçınılmaz son büyüdü o masum çocuklar!
Büyükler öldü hesap vermeye gitti, şimdi yeni büyükler yeni çocukları korkutuyor tüm geçmişi unutup aynı hataları tekrar ediyorlar...!!!