Okullarımız açıldı eğitim kurumlarımıza neşe ve sevinç geldi. Öğretmenlerimize başarılar, çocuklarımıza da zihin açıklığı dileriz. Yeni kuralların da devreye girdiği bu dönemde gençlerimizi zorlu ve meşakkatli bir dönem bekliyor. Hepsinden önemli olanı ise onların zinde ve sağlıklı yetişmeleridir. Okul çağında arkadaşlığın ve bazı alışkanlıkların önemi de gündeme gelmiş oluyor. Onlardan birisi hiç şüphesiz ki arkadaşlarıdır. Arkadaş çocuğun dostu, gönül ve ruh dünyasının aynası olacaktır. İyi bir arkadaş seçimi yapmalarını isteriz. Ancak bu her zaman için mümkün olmayabiliyor. Önce başlayan sonra bazı nedenlerle biten kötü alışkanlıklar husûmete de dönüşebilir. Arkadaş seçimi bir noktada kişinin ve ailenin elinde diyebiliriz. Huyuna suyuna ve ahlakına uygun bir arkadaş seçmişse çocuk hayat boyu bu güzel dostluk devam eder ve güzel neticeler elde edilir. Ancak ahlakına ters bir arkadaş edinirse (özellikle kötü alışkanlıkları olan birisi) bu zamanla kendisine ciddi zarar verecek ve hayatında olumsuz değişiklerin yaşanmasına vesile olacaktır. Ki: bunu hiç birimiz arzu etmeyiz! Onun için diyoruz ki; arkadaş seçiminde veliler/ anne ve babalar da yardımcı olmalıdır. İkincisi hepimizin de malumu olduğu gibi kötü ve art niyetli insanların çocuklarımıza musallat olmaları... Yani çirkin ve ömür boyu sürebilecek olan kötü alışkanlıklar, alkol, uyuşturucu ve sigara gibi zararlı alışkanlıkların kazanılıyor olması. Bunları birileri para kazanalım diye birileri de Türk gençliğini zehirleyelim uyuşturalım diye yapıyorlar. Bilinçli yapanların yanı sıra para kazanalım diye yapanlar da aynı zihniyete hizmet ediyorlar. Alkol ve uyşturucu ve sigara alışkanlığı konusunda maalesef gençleri ve okulları seçenler çoğaldı. Okul yakınlarında bu rezil işle meşgul olanlar çeşitli bahanelerle gençlere yanaşıp onları uyuşturucuya, sigaraya ve alkole alıştırıyorlar. Maalesef alkol ve sigarayı masum gösteren ailelerde yanılıyorlar; çünkü bunun devamı insanı uyuşturucuya götürüyor. Uyuşturucunun kişiyi ne hale getirdiğini tartışmaya bile gerek yok sanırım: kişinin hayatını zehir ediyor ve ömrünü beyhude harcamasına vesile oluyor Allah korusun !... Üçüncü bir sıkıntıda yine hayati bir mesele olan trafik kazalarının yaşanabilir olmasıdır. Küçük yaştaki çocuklarımıza veliler olarak sahip çıkalım, onları trafik canavarının eline bırakmayalım. Servislerine gelip gidişlerine zaman ayıralım mümkünse anaokulu ve ilkokul çağındaki çocuklarımızı bizzat biz takip edelim. Allah korusun elimizden uçup gitmesinler. Trafik günümüzün en önemli konusu haline geldi biliyorsunuz. Bunu önlemenin yolu da hep birlikte kurallara uymak ve insana saygı duymaktır. Okulların başlamış olması bu tür ciddi konuları da gündeme getirmiştir. Anadolu’nun tabiri ile: Saldım çayıra Mevlam kayıra anlayışı son derece yanlış ve yersiz bir anlayıştır. Öğretmenlerimiz başta olmak üzere, veliler, anne ve babalar servis şoförleri ve tüm araç sürücüleri çocuklarımıza dikkat etmeli yarınlarımızın sahibi olan yavrularımızın okullarına rahat ve sağlıklı gidip gelmeleri için seferber olmalıdır. Bu iş de eğitimle olur, dikkatle olur, duyarlılıkla olur el ve gönül birlikteliği ile bu sıkıntılar aza indirilir. Kendini sev, insanı sev, çocukları sev, yarınlarını koru ve eğitimi için yollarda olan yavrularına sahip çık; geleceğin sağlıklı ve mutlu yaşasın !...