Çözüm Bekliyoruz

     Zam zulümdür demiştik; evet zam zulümdür ve fakire fukaraya yapılan ekonomik bir baskıdır. Malesef Serbest piyasa adı altında fakir halka zulmediliyor. İnsanca yaşam hakkı elinden alınıyor. Bu zulmü kim yaparsa yapsın zulme ortak olur. Zülüm sadece silahla olmaz ekonomik baskı da bir zulümdür. Garip gurabayı, fakir fukarayı açlığa susuzluğa mahkum etmek de bi tür baskı ve işkencedir. 
     Serbest ekonomi kaptı kaçtı oyununa dönüştü. Devlet aracı tefeci ve karaborsacı ile baş edemez hale geldi. Ardı arkası kesilmeyen zamlar insanımızı perişan ediyor.  Maaşa ne kadar zam yapılırsa yapılsın piyasaya gelen zamlar maaşı eritiyor. Vatandaşın eli yine boş kalıyor. 
     Mala- ürünlere yapılan zamları takip edemez olduk. 
     Üretici para kazanamıyorum diye feryad ediyor aracı tefeci zil takmış oynuyor.
 Üretici - tüketici onun hiç umrunda değil, önemli olan aracı kazansın. Altta kalanın canı çıksın.
     Zaman zaman dile getiriyoruz işçi ve emekçi gurubu açız diye feryat ediyor. Çünkü şu ortamda garibanın fakirin- fukaranın ve emeklinin insanca yaşaması ve rızkını temin etmesi imkansız hale geldi. Maalesef Türkiye de bu oran oldukça yüksek. 
    Zengin kesimin oranı yüzde otuzu geçmez; yüzde yetmişi ise gariban kesim oluşturuyor. 
     Ne tedbiri alırsak alalım zamları durdurmak mümkün olmuyor. Malum marketler her gün etiketleri değiştirerek zam yarışına devam ediyorlar. 
     Kaça aldığını kaça sattığını bilmiyoruz. Zamların ardından yetişemiyoruz. Hayat pahalılığına karşı tedbir almak bu kadar mı zor ? Anlamak mümkün değil.
      Emeklilerin mağdur edildiğini defalarca yazdık dile getirdik. EYT’lilerle ilgili değişiklikten sonra oran arttı ve devlet baba emekli maaşına zam yapmak istemiyor. 
     İyi de bizim suçumuz ne ? Nitekim emekliler son seçimde tepki göstermiş sandığa gitmemiş hükümet sıkıntı içine girmiştir. Birileri erken seçim diye neden ısrar ediyor ? Emeklinin bu küskünlüğüne güveniyor. Siyasi iktidarın bunu iyi değerlendirmesi gerekmez mi?
     Esnafların sıkıntısı da fazla örneğin dükkan kiraları çok yüksek, maliyetlerin artması sigorta primleri onları da etkiliyor. Dükkan kiraları, ev kiraları ayyukta; ev sahibi kiracı kavgaları biter mi dersiniz?. Bitmez... Vesselam bu pahalılık hepimizin dengesini bozdu. Serbest ekonomi modeli patlamış durumda; yeni tedbirler yeni çözüm önerilerinin devreye alınması gerekiyor.
      Uzun lafın kısası hayat pahalılığına çözüm getirmek zorundayız. Tedbirler almalı, üretici desteklenmeli, yeni hal yasası çıkarılmalı, toptancı ve karaborsacılar ortadan kaldırılmalı; 
    belediyeler de devreye girmeli tüketici kooperatifleri ürünü üreticiden alıp aracısız müşteriye ulaştırabilmelidir. Maalesef Tarım Kredi Kooperatifleri de çözüm olmamıştır.
     Denetimler artırılmalı ve kapatma cezaları gündeme gelmeli.
 Belirli bir zam oranı uygulanmalı ve fahiş fiyatla satanlar takip edilmelidir. Yoksa memura işçiye ne kadar zam verirseniz verin hayat pahalılığını önleyemezsiniz. 
     Biz bu pahalılığı önleyemezsek huzur ve güveni de sağlayamayız. 
    İnsanımızı da mutlu edemeyiz. 
    Ekonomi uzmanlarımız ne güne duruyor; çözüm önerileri ortaya koysun ve zulme dönüşen hayat pahalılığı durdurulsun. Bu hepimizin dileği öyle değil mi dostlar?..