Cumhurbaşkanı Yardımcısı hemşehrimiz Fuat Oktay Yozgat ve Çekerek’de bir dizi ziyarette bulundu ve baba ocağında hasret giderdi. Yozgat’ın kalkınmasıyla ilgili düşüncelerini her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanı Yardımcımız :
“Kalkınma yerelden başlamalı, yerelden kalkınmada sadece il merkezi değil, ilçe merkezleri, beldeleri ve köylerinde kalkınmasını kastettiğini belirterek, yerelden kalkınma Yozgat'ta başarıldığı zaman bunun ekonomik boyutta gelişmekte olan iller açısından da bir rol modele olacağını söylüyor.
Devletin belirli alanlarda yapmak zorunda olduğu görevlerinin bulunduğunu aktaran Oktay, "Devlet, güvenlik, eğitim, sağlık, adalet hizmetlerini yerine getirmek zorunda, altyapıyı getirmek zorunda. Sonrasında yatırımı artık devletin gelip de fabrika kurma diye bir şey yok. Kamusuyla, özeliyle, sivil toplum örgütleriyle yatırıma odaklanılmalı. Kendisi yatırıma odaklanmalı, esnafı, iş insanlığına, iş insanı yatırıma odaklanmalı."
“Yozgat'ın diğer tarafından Sorgun ile bütünleşecek şekilde Bozok Organize Sanayi Bölgesi yer alıyor. Derdimiz Yozgat'ı her iki taraftan saracak yatırım, istihdam, gençlerimizin, kadınlarımızın, insanların iş bulabileceği yerler oluşturmak. Bura ile alakalı çalışmalar başladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız 'sonuna bize kadar destek vereceğiz' dedi.
“Bozok Organize Sanayi Bölgesinde çalışıma başladı. Burayı cazibe merkezine dönüştürmek lazım."
Çandır, Yenifakılı, Aydıncık, Çekerek, Kadışehri, Yozgat'ın ekonomik anlamda gelişmeye ihtiyacı olan ilçeleri; "buraları kaldırmamız lazım. Bunları ayağa kaldıramazsak Yozgat'ı ilerleme şansı olmaz.
“Boğazlıyan'da Organize Sanayi Bölgesi başlamış durumda. Kayseri ile 5. bölgede yer alıyor. Burası çok hızlı bir şekilde dolacak. Müthiş bir istihdam oluşturacak. Şu anda buraya çok ciddi şekilde talep var. Dolayısıyla Yenifakılı ve Çandır'ın istihdam sorununu çözmüş olacak. Belki Çayıralan'a katkısı olacaktır."
"Çayıralan ve Akdağmadeni ilçelerinin de ormancılık alanında geliştirmesi gerekir. Çekerek ilçesinde Süreyya Bey Barajı'nın bulunuyor. Baraj fırsata dönüşmeye başladı, lavanta adası, lavantayla birlikte arıcılık gelişecek. Trüf mantarı yetiştiriciliği olacak. Rafting parkuru yapılıyor. Kadışehri'nde meyve bahçesinin geliştirilmesi gerekiyor. Bunu yereldeki insanımızın kazanacağı şekilde geliştirmemiz gerekiyor. Sorgun, Saraykent ve Sarıkaya hamlarında insanları dinlendirebilirsiniz."
“Yurt dışında Saraykentli hemşehrimiz komşusunu alıp ilçesine getirebilir. Gelişirken ilçelerin bütünleşmesi gerekiyor. Organize sanayi bölgesine hammadde veya yarı mamul ürünler üretebilir. Bunun ne olduğuna yereldeki iş insanı yapacak. Belediye başkanı yapacak, kaymakam, vali bu işin içinde olacak, sivil toplum kuruluşları olacak. Organize sanayi bölgesi üzerinden kalkınmayı amaçlıyoruz.
Bizde buğday, arpa, fasulye, nohut, mercimek var. Bunlar son derece önemli ürünler. Burada iki amacımız olmalı, dönüm başına ürünü artırmak ve ürünü sadece buğday olarak satmamak lazım onu işlemek lazım. Bunun için de Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası bir araya gelmeli. Borsa üretsin, Ticaret ve Sanayi Odası da bunu işlemesi lazım. Bütün ilçelerin kendi özelinde yatırımlarını küçük boyutta da olsa yapabilmeli." diyor ve kalkınmanın yerelden başlayıp gelişeceğini ifade ediyor.
Yozgat Ziyareti ile ilgili konuşmasında: “Kadın kollarımızdan bir söz almıştık, biz de onlara bir söz vermiştik. Biz dedik ki 'kadınlarımız ile yola devam edeceğiz.' Gençlerimizin ve eşlerinizin iş aramak için ilçeden veya ilden dışarı gitmesini istemiyoruz. İstiyorlarsa bütün dünyayı dolansınlar. Sonuna kadar destek veririz. Bundan mutlu da oluruz. Kendilerini geliştirsinler ama karnını doyurmak zorunda kaldığı için ilçesini, yuvasını, ilini terk etmesin. Başka amaçla gitsin istedik. Bu gençlere iş ve aşı konuşuyoruz. Kadınlarımızın eşlerine, çocuklarına ve kendilerine işi ve aşı konuşuyoruz.
“Duyduk ki köylülerimiz, peynirini, sütünü, yoğurdunu, yumurtasını hatta sebzesini ve meyvesini satın almak için ilçeye geliyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bunu kabul edebilir miyiz? Şu anda biz Türkiye'de ne ile mücadele ediyoruz, fahiş fiyatlarla. Biz üretimi artırırsak, köylümüz köyünde üretimi artırdığı zaman sebzesini, meyvesini... Bu fiyatlar artmayı bırakın, tersine dönecektir. Biz arazimizi kullandığımız zaman, ektiğimiz biçtiğimiz zaman sonuç alacağız ama birlikte yapacağız bunu."
Çalışanın arkasında duracaklarını dile getiren Oktay, kadınlara ve gençlere güvendiklerini anlatarak şunları kaydetti:
"Biz hep bir çaresizlikle geldik, 'Bir şey olmaz, yapamayız, edemeyiz.' 50 yaşından sonra da bu zor değişiyor. Gençleri farklı yetiştirirsek, bunu kökten değiştirir miyiz? 'Yaparız bunu' der miyiz? Türkiye'de biz bunu demedik mi? Cumhurbaşkanımız geldiğinde 'yaparız' demedi mi? Ambargoyu koyduklarında, silahları vermediklerinde, biz bunu kendimiz yaparız demedi mi? Kaç yıl geçti? 15 yıl sonra dünyadaki 3 ülkeden biriyiz, bunu yapan. Peki Recep Tayyip Erdoğan, 'ben yaparım' diyen, 'ben başarırım' diyen, dimdik bunun içinde duran ve gece gündüz çalışan bir gençlikten yanadır. Böyle bir milleti arzu eder ve milleti de zaten bunu yapıyor. Milleti de dimdik yanında duruyor.
“Muhalefet ne derse desin, o 5'i bir yerde var ya veya 6'sı, kaç tane sayısını bilmiyoruz. Al birini vur öbürüne. Yapabilecek bir şeyi de yok zaten onların, toplamalar. Ama bu millet, Cumhurbaşkanı'nın, Genel Başkan'ının arkasında dimdik duracak." dedi
Ve Yozgat’ın kalkınması için devletin tüm imkanlarını seferber edeceklerini vurguladı. Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanı yardımcımız Yozgatlı hemşehrilerin sizden destek ve yatırım bekliyor!...Siz bu desteği hemşehrilerinizden esirgemediğiniz sürece Yozgat kalkınacak Yozgatlı gençler ve hanımlar da iş, aş sahibi olacaktır teşekkürler...