Depremde devlet adamı olmak

Olağanüstü dönemler bazı kavramların, daha doğrusu değerlerimizin aslında ne büyük bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Mesela liyakat.
Kavramsal olarak yürekten temenni ettiğimiz ama ucu bize dokunduğunda çok da önemsemediğimiz bir kavram.
İşte size olağanüstü dönem, deprem!
Liyakate ne çok ihtiyaç duyduk değil mi?
Bu gün liyakat temelli ‘devlet adamı’ kavramını konuşacağız.
Kime denir devlet adamı , siyasete adam olanlara mı millete adam olanları mı?
“Ne ki yani devlet adamı makamında bulunanların tamamı ‘devlet adamı’ değil mi” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Bir kısmı siyasetin adamı olmak isterken aralarından bazıları devlet adamı kimliği ile çıkıyor karşımıza kahramanlıklar yapıyor kıymetli hemşehrilerim.
Mesela Yozgat Valisi Sayın Ziya Polat.
Depremden yarım saat sonra bakanlıktan ‘deprem bölgesine geç’ çağrısı yapılır yapılmaz bölgeye gidiyor. Burada devlet ve millet imkanlarını kısa sürede kontrol altına alarak acıyan canlara merhem oluyor.
Devletin; güven veren, yara saran, merhametli ve kudretli yüzünü yansıtıyor.
Bölge halkı gibi konuşan, anlayan, anlaşan bir devlet adamı profili ortaya koyuyor.
Bürokrasinin hantal yapısından ziyade devlet adamı hüviyetinin aksiyoner yapısını ziyadesiyle ortaya koyuyor. Ve geldiğimiz noktada Hatay Hassa’da gerçek bir devlet adamı, gerçek bir Hassalı, gerçek bir insan profili çıkıyor Sayın Ziya Polat’la karşımızda.
Sayın Vali’nin yanında kendisi gibi aksiyoner, çözüm odaklı, halktan bir parça, devletin mevcudiyetini yansıtan kaymakamlarımız var.
İsimlerini ifade etmekte beis görmüyorum;
Sarıkaya Kaymakamı Sayın Samet Serin,
Çandır Kaymakamı Sayın Tugay Cingirt,
Çekerek Kaymakamı Sayın Hayrettin Buğra Güzel.
Bu isimler bizim Hassa bölgesinde gördüğümüz, çalışmalarına şahitlik ettiğimiz, sahada insanlardan edindiğimiz izlenimler sonucu ortaya çıkan isimler.
Eminim diğer bölgelerde görev alan devlet adamı kimliğine sahip vatansever isimler vardır.
Ama bu gün bir gerçeği dile getirmek gerekirse,
Bir Hassalı gibi bölgeye sahip çıkan,
Bir Hassalı gibi düşünen,
Bir Hassalı gibi acıları paylaşan,
Bir Hassalı gibi uykusuz kalan,
Bir Hassalı duygusu ile sürece sahip isimler.
Özellikle deprem gibi insanlığın en zor sürecini yansıtan ve yaşatan dönemlerde devlet adamı olabilmek çok önemli.
Bir makamda görevli olmak yerine o makamında devlet adamı hüviyetinde olmak aslında milletin ta kendisi olabilmek.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a çıkaran, Çanakkale’de bir milleti ateşle imtihan eden, Anadolu’yu Alparslan’la yurt kılan, 15 Temmuz gibi bir gecede kendi kaderini belirleyen ruhun adından bahsediyoruz bu gün.
Bu gün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var liyakate ve devlet adamlarına.
Var olsun devlet olabilenler, millet gibi bakabilenler.