UNESCO, Dîvânu Lugâti't Türk'ün yazılışının 950. yılını anma ve kutlama yıl dönümleri arasına almış. Başvuruyu UNESCO Türkiye'nin öncülüğünde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan yapmış ve böylelikle bütün dünyada Dîvânu Lugâti't Türk yılı ilân edilmiş.
Dîvânu Lugâti't Türk, Karahanlı döneminde 1069 yılında Yusuf Has Hâcib tarafından yazılmış Kutadgu Bilig ile birlikte yazılmış iki büyük eserden biridir. Kaşgarlı Mahmud tarafından 1074 veya 1077 yılında yazımı tamamlanan Dîvânu Lugâti't Türk, özgün ve zengin bir sözlüktür.
Türk Dil Kurumu Yayını olarak çıkan ve Ahmet B.Ercilasun ile Ziyat Akkoyunlu'nun hazırladığı kitabın Eser Hakkında Genel Bilgi bölümündeki açıklamalara göre;
- Dîvânu Lugâti't Türk, 9000 civarında Türkçe kelimenin Arapça karşılıklarını veren bir sözlüktür
- Dîvânu Lugâti't Türk, çeşitli bölümlerin veya kelime listelerinin sonunda yapılan gramer açıklamaları, 11.yüzyıl ölçünlü Türkçesinin küçük bir grameridir
- Dîvânu Lugâti't Türk, 11. yüzyıldaki Türk boylarının ağızları hakkında bilgiler veren diyalektolojik bir çalışmadır,
- Dîvânu Lugâti't Türk, 11. yüzyıldaki Türk boy ve alt boyları hakkında bilgiler veren etnolojik bir eserdir,
- Dîvânu Lugâti't Türk, 11. yüzyıl Türk coğrafyasına ait birçok şehir, kasaba, köy, akarsu, göl, dağ adlarını içine alan, bunların birçoğunu bir haritada gösteren ve bazıları hakkında kısa bilgiler veren bir coğrafya eseridir,
- Dîvânu Lugâti't Türk, yer adları yanında , kişi adlarına da yer veren onomastik bir çalışmadır,
- Dîvânu Lugâti't Türk, Türklere ait bazı efsaneleri, çeşitli âdet ve inanışları içine alan; tarım, hayvancılık, avcılık, çeşitli zanaat ve mesleklerle giyim-kuşam, süslenme, eşya ve aletler, silâhlar ve at takımları, çeşitli yiyecek içecek ve yemeklerle ilgili bilgiler veren; eğlence, oyun ve çalgı aletleri hakkında bilgilenmemizi sağlayan bir halk bilimi eseridir,
- Dîvânu Lugâti't Türk, Çeşitli hastalıklar, tedavi şekilleri ve ilaçlar hakkında bilgi, veren bir halk hekimliği kitabıdır,
- Dîvânu Lugâti't Türk, 300'e yakın atasözü ile 11. yüzyıla ait bir atalar sözü külliyatıdır,
- Dîvânu Lugâti't Türk, çeşitli kelimelere örnek olarak verilmiş, tamamı 764 mısra tutan dörtlük ve beyitleriye 11. yüzyıla ait bir şiir antolojisidir.
Bir sahafta tesadüf eseri gördüğü Dîvânu Lugâti't Türk'ü gören ve edinmek için büyük bir heves gösteren Diyarbakırlı Ali Emîrî Efendi , arkadaşlarına bu eseri "Bu kitap değil, Türkistan ülkesidir.Türkistan değil bütün cihandır. Türklük, Türk dili bu kitap sayesinde başka revnak kazanacak.Arap dilinde Sîbeveyh kitabı ne ise bu da Türk dilinde onun kardeşidir.Türk dilinde şimdiye kadar bunun gibi bir kitap yazılmamıştır.Bundan sonra da yazılamaz. Bu kitaba hakikî kıymet verilmesi lâzım gelirse cihanın hazineleri kâfi gelmez." demiş.
Eserin ismi ve namı konuyla ilgili olanlar arasında yayılınca devlet eli ile basılması ve çoğaltılması için Ziya Gökalp devreye girmiş ve dönemin yetkililerinin desteği ile Dîvânu Lugâti't Türk, Türk kültür dünyasına kazandırılmıştır.
Dil, milletleri geçmişten geleceğe taşıyan, milletleri millet yapan en önemli kültür öğelerinden biridir. Teknolojinin olmadığı, matbaanın bilinmediği bir zamanda büyük emek ve zaman harcayarak böyle kapsamlı bir eseri Türk Kültürü'ne kazandıran Kaşgarlı Mahmud büyüğümüzü; eseri görür görmez kıymetini bilen ve basılması için kendisinin ödediği paranın on misli teklif edilmesine rağmen "Lûtfunuza, kadirşinaslığınıza teşekkür ederim. Fakat parayı kabul edemem.Çünkü vatanî, millî bir ufacık hizmet mukabilinde para almış olacağım.Bu ise vicdanıma ağır gelen bir şeydir, bundan dolayı size teşekkür ile beraber parayı iade ediyorum.Siz parayı yardıma muhtaç birkaç namuslu aileye dağıtırsanız ben size müteşekkir kalacağım gibi Cenab-ı Hak da memnun olur. Bu sadakanın adı da "Dîvânu Lugâti't Türk" sadakası olsun." diyen Diyarbekirli Ali Emîri Efendi'yi ve kitabın basımına önderlik eden yine Diyarbekirli, büyük Türkçü Ziya Gökalp Bey'i rahmet ve minnetle anıyor, Dîvânu Lugâti't Türk'ü UNESCO'nun anma ve kutlama listesi arasına alınmasını sağlayan, emeği geçenlere de şükranlarımı sunuyorum.