Dünyada hakiki Müslüman olarak yaşamalıdır...

Hepimizin dünyadaki varlık sebebi, hakiki bir Müslüman olarak yaşamaktır. Önce dînimizin emir ve yasaklarını iyi öğrenmeli ve onlara titizlikle uymalıdır.
Ehl-i sünnet âlimlerinin, kitaplarında bildirdiklerine göre imanı, itikâdı düzeltmelidir. Bu âlimler, kitaplarında Eshâb-ı kirâmdan işittiklerini bildirmişler, kendi kafalarından hiçbir şey yazmamışlardır.
Cehennemden kurtulan, yalnız bu âlimlere tâbi olanlardır. Allahü teâlâ, o büyük insanların çalışmalarına, bol bol mükâfât versin! Îmanı düzelttikten sonra, İslâmiyetin emir ve yasaklarına uymak, fıkıh ve ilmihal kitaplarının bildirdiği ibâdetleri öğrenmek ve yapmak, yasak ettiklerinden kaçınmak lâzımdır.
Beş vakit namazı, üşenmeden, gevşeklik yapmadan, şartlarına ve tadîl-i erkâna dikkat ederek kılmalıdır.
Kendinin ve çocuklarının, îmanlı ve güzel ahlâklı yetişmelerine çok ehemmiyet vermeli ve onları, kötü arkadaşlardan ve zararlı yayınlardan korumalıdır.
Hakiki Müslüman, her şeyden önce, dürüst ve çalışkan olmalıdır. İyi bir tahsil yapmalı veya okuyarak kendini iyi yetiştirmelidir. Sözü, özü doğru olmalı ve işlerini, son derece dikkatle, başından sonuna kadar takip etmelidir. Gerekirse, normal iş saatlerinden daha fazla çalışmalıdır.
Hakiki Müslüman, yaşadığı ülkenin kanunlarına karşı gelip suç işlememelidir. Vatanını ve milletini çok sevmelidir. Her bakımdan, iyi ahlâkı ile çevresine örnek olmalıdır. Verdiği sözü tutmalıdır. Zamanın kıymetini bilmeli ve her işini dakikası dakikasına yapmalıdır. Üzerine aldığı bir işi bitirmeden içi rahat etmemelidir. Bir işi yarına bırakmak şöyle dursun, yarınki işi, mümkünse bugün yapmalıdır. İşte böyle olan hakiki Müslüman, rûhunun temizliği yanında, vücut temizliğine de çok dikkat etmeli, kullandığı eşyalar, yiyip içtikleri, evi, çevresi hep temiz olmalıdır.
Hakiki Müslüman, anasına-babasına, hocasına ve memleketinin büyüklerine karşı son derece saygılı olmalıdır. Başkalarına karşı kibirli değil, son derece alçak gönüllü davranmalıdır.
Hakiki Müslüman, kimseye hîle, hıyânet ve kötülük yapmaz ve böyle şeyleri düşünmez bile.
Kötü huylardan hiçbiri kendinde bulunmaz. Buna karşılık bütün iyi huylar kendisinde toplanmıştır. Böyle olan kimseler, dünyada rahat ettikleri gibi âhirette de rahat ve huzûr içinde olurlar.
Hakiki Müslüman, iyi insan, aklı başında kimse demektir. Vatanını, milletini ve bayrağını sever. Herkese iyilik eder. Kötülük yapanlara nasîhat verir. Böyle olan Müslümânı Allah da sever, kullar da sever. Râhat ve huzûr içinde yaşar.