Elimizle Kendi Geleceğimizi Yakıyoruz ?

Anız yakma olayı orman yangınlarının önemli bir nedenidir. Ayrıca hava kirliliğine de neden olmaktadır. Anız yakımı sonucunda karbondioksit, karbonmonoksit, azot oksitler, kükürt oksitler ve metan gibi gazların yanı sıra insan sağlığına zararlı olan madde salınımı gerçekleşir.

Anız yakımının başlıca zirai zararları ise; yakım sırasında sıcaklığı aşırı derecede artan topraktaki fotosentez, ayrışım ve benzeri olayları gerçekleştiren yararlı canlıların ölmesi ve bu nedenle toprak veriminin düşmesidir. Ayrıca anız yakımında oluşan yoğun dumanlar bölgede hayatı etkileyebilmekte ve kazalara da yol açmaktadır.

Anızın yakılması toprakların işlenmesini kolaylaştırıyor olsa da, çevreye ve toplum sağlığına ciddi zararları vardır. Anız yangını ile oluşan alevler, kuru bitki atıklarının miktarına bağlı olarak yer yer metrelerce yüksekliğe ulaşır. Hızla yayılan alevler bazen anız yakılan alanın çevresindeki sebze ve meyve bahçelerine de ciddi şekilde zarar vermektedir. Yangınlar neticesi evler yanmakta ve hayvanlar telef olmaktadır.

Söz konusu yangınlardan etkilenen meyve ağaçları canlılıklarını tamamen ya da kısmen kaybederler. Bu ağaçların tekrar canlılıklarına kavuşması uzun bir sürenin geçmesi demektir. Çiftçinin yılda bir defa ürün aldığı ve bütün gelirinin bu ürüne bağlı olduğu dikkate alınırsa, çiftçinin üç beş yıl gibi bir süre boyunca gelirsiz kalması onun büyük zarara uğraması, hatta iflas etmesi anlamına da gelir.

Anızın yakılmasının başlıca nedenleri arasında; bitkilerin kök ve saplarının karbon-azot oranı diğer organik maddelere göre yüksek olması, bunun sonucunda da doğada daha geç ayrışması ve kültür bitkilerine zararı dokunacak zararlı canlılara durak ve besin kaynağı görevi görmesidir. Anız yakımından sonra tarlanın hemen yeni ürün ekimi için hazır olması, çiftçilerin anız yakımına karşı alet ve alternatiflere erişiminin bulunmaması ve çevrenin sahip olduğu kültür, gelenekler ve diğer sosyopsikolojk faktörler anız yakımı için diğer nedenleri oluşturmaktadır.

Ülkenin hayvancılık endüstrisinin çökmesi sonucunda hayvan yemi olarak da kullanılabilen anızın ekonomik değerini kaybetmesi sonucunda meydana gelmiştir.
Çiftçilerin anız yakmaya karar vermesi, çiftçinin anız yakarak elde edebileceği kısa süreli verimlilik artışını tercih etmesine ve anız yakmanın çevre ve insan sağlığında yol açtığı olumsuz etkilerin bilinmemesi veya görmezden gelinmesine bağlanmaktadır.

Doğanın en büyük yaşayan canlı organı, insanlığın gıda kaynağı ve yaşamın güvencesi olan toprak, eşsiz bir kapasiteye sahiptir. Toprağın gıdası ise anız ve diğer organik kaynaklı atıklardır. Anız ve diğer organik bileşenlerin (canlı cansız organik unsurlar) yakılması ile toprak gıdasız bırakılmakta ve verimsizleştirilmektedir.

Çiftçimizin farkına varmadan yaktığı anızın verdiği zarar bu anlamda maddi olarak hesaplanamayacak derecede büyüktür. Buğday ve mısır anızlarının yakılmasıyla yalnız toprak organik maddesi değil, ayrıca zararlı böcekleri yiyen, yumurtalarına zarar veren ve onları hastalandıran doğal biyolojik mücadele ajanları da yok edilmektedir. Börtü- böcek binlerce canlıyı diri diri yakıyoruz, yazıktır günahtır. Anız yakma işi hukuken de yasak olup yakanlarda cezalandırılmaktadır.