Endişe Verici Gelişmeler -2

   Bir başkasının hakkını bir başkası çarçur etmemeli.
   Hal böyle iken siz neyin hesabını yapıyorsunuz? Neyin peşinde koşuyorsunuz? Hangi akla hizmet ediyorsunuz. 
     Bir de üstelik Diploma sahteliğini, İBB yolsuzluklarını hiç dile getirmeden konuyu alakası olmayan mecralara çekip genç insanları sokaklara döküyorsunuz.
     Monşer: Ne saçmalıyorsun sen. Bu dediklerinin hepsi hayal ürünü. Bu söylediklerinin hepsi düzmece. Biz halk için, hak ve hukuk mücadelesi veriyoruz. Ülke batıyor gidiyor, tek adam idaresi ile bir meçhule doğru gidiyoruz. Siz bunları görmüyor musunuz?
     Odgurmuş: Hak hukuk mücadelesi sokaklara dökülerek mi, görevini yapmaktan başka bir suçu olmayan güvenlik güçlerinin üstüne balta ile saldırmak mı? Polislerimizin üstüne asit dökmek mi? Polislere taş-sopa ile saldırmak mı?  Hak aramak oluyor. 
     Sizin derdiniz hak aramak, İmamoğlu’nu aklamak, müteahhitleri korumak kollamak değil sizinkisi fırsattan istifade düpedüz anarşi çıkartıp tıpkı Gezi kalkışmasında olduğu gibi ortalığı karıştırmak. 
     Gezi olayları sırasında ne demişlerdi; “Siz hala anlamadınız mı konu birkaç ağaç değil” diye. Bugün de aynı durum, onu bunu bahane ederek karmaşa çıkartmak ve ülke ekonomisini çökertmek. Bu şekilde nereye varılır, ne gibi bir netice alınır pek olası bir fayda görünmüyor.
      Kimse şunu hesap etmiyor, bu devlet çökerse, bu çatı yıkılırsa sen ben demeden her birimiz altında kalırız.
      Monşer: Siz benim dediklerimi eleştiriyorsunuz ama sizin milliyetçi dediğiniz arkadaşlarınız da bizi destekliyor ve eylemlerimize katılıyorlar. Hatta yaptığımız ve büyük bir başarı ile gerçekleştirdiğimiz önseçimde İmamoğlu için oy kullanma yerlerinde çok uzun kuyruklar meydana getirerek oy kullandılar. Buna ne diyeceksiniz. Onlarda hak hukuk mücadelemize destek veriyorlar.
      Odgurmuş: Galip Erdem Ağabey’in dediği bir söz var aktarayım “Türkiye’de bir çalanlar var bir de oynayanlar var. 
     Oynayanlar çok coşkulu ve keyifli şekilde oynarlar, başkaları tarafından oynatıldıklarını kat’iyen bilmezler”. Şimdi o hesap saz başkasının elinde, zil başkasının elinde tokmak başkasının elinde, bunlara ne demeli keyifle eylemlere katılıp coşkuyla oynuyorlar. 
     Adamlar önce yolsuzluk, usulsüzlük yapıyorlar, daha sonra da ne oluyorsa birbirlerini ihbar ediyor, onlarca sayfalar itiraflarda bulunuyorlar.
    Hiç kimsenin meydanlarda toplanmasına ve herhangi bir konuda muhalefet etmesine fikirlerini doğruca açıklamasına bir şey demiyoruz. Elbette fikir hürriyeti var.
     Biz burada İstanbul başta olmak üzere diğer illerde yapılan kanunsuz eylemlere, ortalığı karıştırmaya, kamu mallarına zarar vermeye oraya buraya hakaret etmeye hatta müesses nizamı kökünden sarsmaya yönelik davranış ve söylemlere karşı durmak gerektiğini söylüyoruz.
    Bu arada milliyetçi olarak bilinenler de eğer Chp ile bölücülerle, Komünist partisi ile Dhkp-c ve bir sürü harflerden oluşan ama asla Türk milletinden yana olmayanlarla bir araya gelmeyi, kol kola yürümeyi, aynı gayeler için birlikte olmayı içlerine sindirebiliyorlarsa onlara da diyecek laf yok. Yeni durumları kendilerine hayırlı olsun.