Rusya’nın Avrupa’ya uyguladığı enerji kısıtlamaları sonrası yaşanan kriz her geçen gün derinleşiyor. Avrupa ülkeleri, gaz sıkıntısı yaşamamak için çeşitli kemer sıkma politikaları devreye alıyor.
Enerji krizi tüm dünyada büyüyor. Doğalgaz, kömür ve elektrikte fiyatlar rekor kırıyor. Çin’de bazı bölgelerde fabrikalar yeterli enerjiyi bulamadığı için üretime kısa süreli aralar vermeye başladı. Uzmanlar, aralık-ocak-şubat aylarını işaret ediyor. Dünyada enerji talebi hızla artarken arzdaki artış buna aynı hızda karşılık veremiyor.
Enerji fatura fiyatların artmaya devam etmesine bağlı olarak tüketicilerin enerji maliyetlerinin artması ve önümüzdeki kış aylarında birçok ülkede doğalgaz ve elektrik kesintilerinin yaşanması muhtemel gözüküyor. Elbette ki ülkemiz de bu krizden fazlasıyla etkilenecektir. Devlet baba faturaları firenlemeye çalışıyor olsa da...
Bu kış dünya Enerji piyasaları için her zamankinden problemli geçebilir. Geçtiğimiz hafta enerji fiyatlarında yaşanan rekor seviyedeki dalgalanmalar, elektrik kesintileri ve ülkelerin enerji tedarikindeki problemlere dair tüm dünyadan gelen haberler bunun en önemli işaretleri gibi. Dünya enerji piyasasına hakim uzmanların bu konudaki ortak görüşleri ise asıl tehlikenin havaların soğuması ve enerjiye olan talebin daha da artmaya başlaması ile kendini göstereceği yönünde. Hele bir de kuraklık devam ederse bütün dünyada alarm zilleri çalabilir.
Avrupa doğalgaz piyasalarında fiyatlar 1 yıl öncesine kıyasla 10 kattan fazla artarak tarihi zirve yaptı. Gaz fiyatlarındaki artış elektrik fiyatlarını da hızla yukarı tırmandırdı. Avrupa ülkelerinde toptan elektrik piyasalarında da fiyatlar 1 yıl öncesine kıyasla zaman zaman 8 kat artış gösterdi.
Hem Avrupa Birliği (AB) hem de üye ülkeler söz konusu enerji ürünlerindeki hızlı fiyat artışını aynı ölçüde tüketicilere yansıtmamak ve enerji arz güvenliğini sağlamak için çeşitli tedbirler hayata geçirmeye çalışıyorlar.
Peki sonuç ne olacak ? Bu kış biraz zor ve çetin geçecek gibi!... Ülkemizde bu konuda alınan tedbirler var ve devam edecek elbet. Devlet bu faturaların büyük bir kısmını tüketiciye yansıtmıyor ve fatura desteğini sürdüreceğini ifade ediyor; ama yetmez. Bizim de tedbir almamız ve tasarruf dönemine geçmemiz gerekiyor.
Bize düşen görevler var, devlete düşen görevler var, ilgili birimlere düşen görevler var: Lüzumsuz harcamaları önlemek gibi, fazla ışıkları kapatmak gibi, kullanmadığımız odaların peteğini kısmak ya da kapatmak gibi...
“Lüzumsuzsa söndür” deriz ya evet lüzumsuz ve gereksiz ışıklar kapatılmalıdır. Yakıtta da bu böyle...Benzinde mazotta da böyle... Tasarruf, tasarruf, tasarruf... Enerjide tasarruf dönemine geçmeliyiz.
Kısıtlamalara önce kendi evimizden başlatmalıyız. Özellikle şehir içinde yanan ışıkları da oldukça azaltıp tasarruf dönemine geçilmesi elzem gözüküyor. Devlet dairelerinde de bu böyle!... Ben ne yapabilirim değil; ben enerji krizine karşı ne yapmalıyım demeli ve elimizden geldiği ölçüde enerjiyi tasarruflu kullanmaya çalışmalıyız. Faturalar başınız ağrıtacak tedbirlerinizi almayı unutmayın her şeyi de devlete bırakmayın deriz vesselam ?...!....