Türk profesyonel boks tarihinin ilk ve tek dünya şampiyonu Fırat Arslan 21 Ekim Cumartesi gecesi Almanya'nın Göppingen şehri  EWS Arena spor salonunu tıklım,tıklım sevenleri tarafından doldu,taştı. Fırat Arslan beş metre uzunluğunda ve eninde Türk bayrağı ile diriliş filminin müziği olarak  gönüllere giren tarih kokan dombra müziğin eşliğinde salona girdi. Binlerce insan aya kalktı, heyecan doruk yaptı. İlk önce Bosna Hersek ardından Almanya  ve Türk milli marşları çalındı. Marşlar ayakta dinlendi. Salon türk seyircisiyle dolup taştı. Milli marşımıza Salonu dolduran binlerce vatandaşımız eşlik etti. Gürbir sesle okundu. Takiben maç zili çaldı ilk raunda Edin Puhalo atak başladı ve yüreklerimizi hoplattı. Doğrusu böyle giderse Arslan Fırat ‘ım kayıp eder korkusuna kapıldım. 28 Eylül  tarihinde 53 yaşına basan kurt bakışlı, kartal pençeli, soyadı  gibi Arslan yürekli ismini aldığı Fırat ırmağı gibi çağladı coştu üzerimize doğru serinliği esti. Üstünlüğü ele gecirdi. 6.raunda başlar başlamaz Bosnalı Edin aldığı kulak üstüne sert yumrukla yere tüştü. Hakem sayı saymaya başladı ve maça devam dedi, yine aynı yere yumruk yiyince yine düştü, hakem sayı saymaya başladı, Edin ayağa kalktı devam etmek istedi. Maçın üstünlüğü ve tercübesiyle 3 kez Bosnalı Edin Puhalo yine düştü. Hakem tamam düdüğünü çaldı. Ömrünün son maçınıda nakautla kazanmış oldu. Fırat Arslan binlerce izleyenin karşısında kıbleye dönerek şükür secdesi yaptı ve dua etti. Kendisini destekleyen bu günlere gelmesinde emekleri olan isimleri bir, bir sayarak her birine ayrı, ayrı teşekkür etti.
Dünya boks şampiyonu Fırat Arslan yüreği ve duruşu ile örnek bir insan... Gönül insanı, vatan sevdalısı, kadife eldivenli çelik bilekli, altın yumruk,bundan böyle açtığı boks okullarında yeni boksörler yetiştirmeye devam edecek.
Yüce Allah ömrünü uzun sağlıklı huzurlu yolunu her daim açık eylesin.
Evladı fatıhanların torunu olan Bosnalı Müslüman Edin Puhalo’yada teşekkür etti; “Daha yaşın 34 dünya Şampiyonluğu yolun açık olsun“ dedi. Bende Birkaç gün önce Edin Puhola ve antramanıyla bir restauranta Sivaslı İsmet ağabeyimin oğlu Alper Yavuz vesilesiyle tanışıp hoş sohbet ettim, bana; “Abi bende Türküm” demesi beni sevindirdi. Zati, “Avrupa’da Türk demek Müslüman demektir.” Tam bir spor disiplini içerisinde tanıdım kendisini. Duruşu,oturuşu konuşması edepli samimi dost bir insan, yüreğini bize açtı kucaklaştık bizden dua istedi. Bende “daha yolun başındasın inşaallah bu azimle yürürsen dünya Şampiyonluğu sana çok yakın” dedim. Allah yolunu açık eylesin Edin.