Garantör olmak mı sakın ola!

Rusya, Ukrayna barış görüşmelerinin İstanbul’da yapılmış olması, tamamen Başkan Sayın R.Tayyip Erdoğan ve Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun kişisel başarılarıdır. Her iki devlet yetkililerine verdikleri güvenin eseridir. Türk dış siyaseti hanesine altın harflerle yazılacak önemdedir. Ukrayna’nın “Garantör devletler” arasına Türkiye’yi de sıkıştırmış olması üzerinde hassasiyetle durulması gerekir… Dikkat edilecek olur ise; Ukrayna’nın garantör devletler listesinin tamamına yakını NATO devletleridir… Ukrayna bir yerde NATO şemsiyesi altına girmek çabasındadır..! Garantör olmanın yükümlülüğü çok ağırdır. Ukrayna’ya, Rusya tarafından ilerde yapılacak bir saldırıda, garantör olarak “sen ne yapıyorsun?” sorusunun yanı sıra yardıma koşmak gerekecektir. Bırakın bu garantörlüğü de dünyanın kasabı Amerika yapsın… Durup dururken Rusya dostlarımızla neden ilişkilerimizi bozalım..? Amerikaya kasap demişken, cümleyi açalım: Afganistan’da, Irak’da, Suriye’de, Libya’da ve daha öncesi Vietnam’da baş kasap kimdi? Amerika… Türkiye’de oynanan oyunların (Fetö) geri planında ki baş aktör kimdir? Amerika… “Tavşana kaç tazıya tut” diyen kim? Amerika… Eğer Amerika bir devleti övüyorsa mutlaka altından Amerika menfaati çıkar… Rusya’nın : “Dünyanın jandarması benim” diyen Amerika’ya diklenmesi tüm dünyanın menfaatinedir. Amerika ile dostluk! Yılanla dansa benzer… Her an sokulmaya hazır olacaksınız. Ukrayna, Rusya barış görüşmelerinin müsbet neticelenmesini istemeyecek devletlerin başında Amerika gelecektir. Sayın Putin akıllı adamdır, Amerika’nın çevirdiği tüm tezgahları ters yüz edecek dirayete sahiptir ve de bunu tavizsiz tutumu ile göstermektedir. En büyük zafer BARIŞTIR.