Gazeteci Yazar Salim Taşçı Hemşehrimizin Ardından

Gazeteci şair yazar ünlü Emlakçı hemşehrimiz Salim Taşçıyı kaybettik Allah Rahmet eylesin: Salim Taşçı kimdir?
     Gazeteci, şair yazar Taşçı, 1945, Yozgat Sorgun doğumlu olup bazı kitaplarında Salim Halid Bozoklu imzasını kullandı. Sorgun’da başladığı ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. Öğrencilik yıllarında gazete­ciliğe başladı. 1981 yılında Sancak adlı gazetenin sahibi olana kadar, Milliyet, Tercüman ve Adalet gazetelerinde yazdı. Ankara Spor Kulübünde futbol oynadı, boks yaptı. Ankara da Emlak ticaretiyle uğraşıyordu.
     Türkiye'nin birçok yerinde yüzbinlerce ağaç diktirerek hatıra ormanları oluşturan Taşçı; Bir dönem emlakçılık yaparken Türkiye'de ilk banka satışını gerçekleştirdi. Taşcı bu satışla ilgili "Bankayı Portakal gibi sattım" kitabıyla da büyük ilgi çekmişti. Salim Taşcı şiirlerini topladığı kitaptan elde ettiği geliri de o dönemde demremzedelere bağışlamıştı.
     Yozgat ve Sorgun Postası gazetelerinde haftalık yazılar yazdı. Hakan Kral adıyla yazdığı dokuz  hikâye ve senaryosu sinemaya aktarıldı. “Allı Gelin”, “Eşkiya’nın Oğlu”, “Şehirde Kan Vardı”, “Vukuat Yok” ve “Perişan Gız” gibi hikâyeleri de filme alındı. Yozgat dernekleri de dahil çok sayıda derneğin üyesiydi. Yazarın Kendi kaleminden:
“Herkesin bir hayali vardır, benim de olduğu gibi. Hayallerimi hırsa, kibre sapmadan çok geniş tuttum. Yüce Allahıma hamdolsun ki, yüzde doksanına ulaştım. Hedeflere varırken çekilen ıstıraplar, zorluklar bir roman olur. “Her daim, “Malın mülkün sahibi Allah, vücudun sahibi toprak, bize bir hamallık kalır” sözüme sadık kalmışımdır. Servet, vatana yapılan, bırakılan eserlerle anılırsa bir anlam ifade eder. Başarıda hangi noktaya gelirsek gelelim  “Kapının danası öküz olmaz” sözünün bilincini taşırım. Onun için ne kalem yorulsun ne de kağıt ağlasın... 
     “Ahvalimden bir kesit yazacak olursam, kader bazen birisini doğduğu toprakta bırakır, biz gibi bazılarını da “Gırgı Bağları”nın yeline verir, savurur doyduğu topraklara…Her ne kadar doyduğun topraklarda üne, maddi imkana kavuşsan da doğduğun toprakların hasreti ağıt olur da gözyaşı, “Çömçe Pınarı” gibi yüreğine akar gider… 
     “Delice Köprüsü’nü geçince, Yozgat’ın kırmızı topraklı bükleri başlar. Burcu burcu kokan sıla ana kucağı misali kucaklar, Sorgun’a varınca da hangi yöne baksan kendini görürsün. Tabii ki öncelik Bedir Baba tepesidir. Höllüğü ile sarmalandık, bağrını deştik değnekle, demet yaptık sarı çiğdemini…  
“Sarar gözüm her bir yanı… Sorgun benim için ne bahardır ne de sonbahar, dört mevsimdir. Üç tepeden Yazlağa, Ayrıklıya, Delibaşından Aaröze yaz ki roman olur. Mor sümbüllü bağları, salkım söğüdü, iğdesi ahraz-ı dillendirir de aşık eyler… Bazen derim ki: “Seher yeli olsam da turnalarla el ele verip dolaşsam kasabamı! Leylek gibi, çamur sıvayı sıvayı yuva yapan kırlangıçvari eğleşsem…”  Neylersin doyduğun topraklar öyle bir bağlıyor ki, kopmak mümkün olmuyor. Sazında türkü olur çağırır, gidersin. Bazen de bozlakla haldaş olursun, alırsın kalemi yazarsın. Biraz da şairliğin tutar: Yozgat toprağına kazın mezarımı..........”
Taşçı hemşehrimize Allah’dan rahmet, Ailesine de baş sağlığı diliyoruz...
     Eserleri: (Şiir, Salim Halid Bozoklu imzasıyla): Selam, Kağnı, Bankayı Portakal Gibi Sattım (2001), Satılık Dünya (2004)- Kaynaklar: Durali Doğan / Yozgatlı Şair ve Yazarlar Ansiklopedisi (2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi