Aydoğmuş, toplumu bölen her yaklaşımın, ülkenin geleceği için zararlı olduğunu belirterek, kutuplaşma yerine ortak akıl ve adaletin esas alınması gerektiğini ifade etti.
Boykot Değil, Diyalog ve Çözüm Üretilmeli
Türkiye'nin içinde bulunduğu kriz ortamına dikkat çeken Aydoğmuş, hem iktidarın baskıcı uygulamalarının hem de muhalefetin boykot çağrılarının toplumda olumsuz etkilere yol açtığını belirtti. Aydoğmuş, "Toplumu ikiye bölen her yaklaşım, bizi çözümden daha da uzaklaştırır. Boykot da, baskı da çözüm değildir. Asıl ihtiyaç olan şey; akıl, adalet ve sağduyudur." ifadelerini kullandı.
Gençler Haksızlıkla, Emekliler Açlıkla Sınanıyor
Adaletin en çok yitirildiği alanlardan birinin kamu atamaları olduğuna dikkat çeken Aydoğmuş, gençlerin yüksek puanlar almasına rağmen mülakatlar nedeniyle elendiğini ve bu durumun adaletsiz olduğunu belirtti. Ayrıca, emeklilerin açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya zorlandığını ifade eden Aydoğmuş, "Sosyal devlet anlayışıyla bu iki büyük sorun derhal çözüme kavuşturulmalıdır" dedi.
Yolsuzluğa Karşı Temiz Eller Harekatı Başlatılmalı
Yolsuzlukla mücadelede tüm kesimlerin ortak bir duruş sergilemesi gerektiğini savunan Aydoğmuş, "Devlet malına zarar veren kim olursa olsun hesap vermelidir. Yolsuzluk iddialarına karşı adaletli, şeffaf ve kararlı bir duruş gösterilmeli. Aksi takdirde kamu vicdanı onarılamaz." şeklinde konuştu.
Ortak Akıl, Liyakat ve Adalet Tek Yol
Aydoğmuş, son olarak, ülkenin ihtiyacının kutuplaşma ve gerginlik değil, ortak akılla yürütülen çözüm politikaları olduğunu vurguladı. "Her kesimi ötekileştiren anlayışları reddediyoruz. Hukukun üstünlüğü, eşitlik, liyakat ve üretim temelli bir yaklaşım benimsediğimizde ülkemiz tüm sorunların üstesinden gelebilecek potansiyele sahiptir. Gelecek, ortak akılda ve toplumsal barışta saklıdır." dedi.