Sevdiklerimiz aramızdan yıldızlar gibi kayıp gidiyorlar. Gidişleri yüreğimizi deliyor acısı içimizde bir köz ateşi gibi yanıyor, zaman, zaman yakıp geçiyor. Çok zor, ama hayat bu acımasızca içimizi yaksada hayat şöyle veya böyle devam ediyor. Evet geçtiğimiz yıl kayıp ettiğimiz ağbeyim, hocam hac ibadetinde Allah’ın beyti Beytullah’da 1994 yılının Mayıs ayında tanıştık, dost olduk,ağbi ve kardeş olduk, Prof Dr. Ahmet Tefik Ozan hocamla. Almanya’da yayınladığım gazetemize yazılar yazdı, şiirler gönderdi. Yayınladık. Kendisi Kayseri’de Hükümet tabibi olarak görev yaparken Fırat üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi olarak göreve başladı zaman,zaman telefonla konuşur dertleşir yayıncılık hakkında bana destek verir, basının önemini anlatır, şiirde okurdu.

Mübarek belde Mekke ve Medine

Prof.Dr. Ahmet Tefik Ozan, hocam geçtiğimiz yıl bizlere veda ederek çok sevdiği ,sevdiğimiz rabbimize kavuştu. Rabbim rahmetiyle kuşatsın.

Ahmet hocam bir gönül insanıydı. Kendisi Diyanet hastahanesinin görevli Dokturu olarak Mekke ve Medine’de biz Hac ibadetine gelenlerin sağlık sorunlarıyla ilgileniyordu. Bu yıl bizde Hanımla rabbim nasib etti, Resul’ümün ayak izlerine yüz sürmeye Rabbimin emri olan Hac ibadetimize yapmaya gelmiş mübarek şehir Mekke de Beytullah da ibadet ediyoruz. Sıcak havanın etkisiyle zemzemlerimizi yudumladık, yorgunluğumuzu gidermek için Kâbeye doğru oturduk. Beytullah’ı doya,doya izliyoruz. Mahşeri bir kalabalık biz erkekler ihramlıyız. Yanımıza esmer orta boylu, güler yüzlü hacı kardeşimiz selam verdi. Almanya’nın neresinden geldiğimizi sordu. Ben bir’an duraksadım sonra hanımın örtüsünde Avrupa Türk İslam Birliği yazısı ve logosunu okumuş. Prof Dr Ahmet Tefik Ozan hocayla tanıştık, Serdar Çelebi başkanımızı, Dr Ali Batman başkanımızı sordu bende cevaplar verdim. Sohbet ettik, doğrusu Ahmet hocayı ruhen çok sevdim.

Dr. hastanınmı, hasta doktorun mu ayağına gelir bilmem, Dr Ahmet bizim yanımıza geldi, uzun sohbetimizden sonra bize hastahanenin adresini ve kendisinin Türkiyemizdeki görev yeri o tarihde Kayseri de görev yapıyordu adres ve telefonunu verdi, tabi bizde kendi adres ve telefonlarımızı verdik. Daha sonra ayağımıza gelen doktorumuza sağlık sorunumuzuda konuştuk. Bizi hastahanesine davet etti, ertesi günü gittik, hem çayını içtik hocamın muayenemizi olduk, ilaçlarımızı aldık. Bu hac ibadetimizden sonra Ahmet Tefik Ozan hacımla ağabey kardeş olduk. Kendisi yayınladığım gazeteme Aktüel‘e yazılar şiirler gönderdi. Çok fedakar, çalışkan tam gönül abidesi bir dava insanıydı. Kendisinde kibir, gurur yoktu. Bize yazdığı ve okuduğu şiiri dostlarım için yayınlıyorum. Bu gönül dostum Prof Dr.Ahmet Tefik Ozan hocamın temiz ruhuna birer Fatiha okumanızı istiyorum.Kabri piri nur, makamı cennet olsun. Allah’a emanet olun kardeşlerim.

GÖPPİNGEN GÜLÜ

Kar yağar inceden,tutunur kalır

Yaprağında Gül’ün,mahçup ve ürkek..

Göppingen’de bir Gül..bir beyaz buse

Kızılın üstüne ,titrek buzlarla..

Bir yalnız gönüldür,çatı katında

Bir sessiz çığlıkla sılayı anan..

Ve yanan yıllara,akan zamana

Gözü nemli,hasreti kan kızlarla..

Ufuklarda çizgi,bir kızıl hançer

Biraz hüzün,biraz hasret,biraz kin..

Unutulmuş Mukaddesler aşkına!

Sitem kendimize,belli..ve lakin

Hükmü Şair versin,baki sözlerle:

“Ne geçmemiş ki;Alem’de,aşk gibi sessiz ve derin?

Bir ölüm yağar üstüne;bir hayat ,zerrelerin..

Zerre der,lisanıyla:..La ilahe illallah!

Ne garip;Ruh’u donmuş zerreden heykellerin!..”

AhmetTevfik OZAN