Gözlerine karşılık Cennet

‘Allah Teâlâ buyuruyor ki:
‘Kulumu, iki gözünü kör etmekle imtihan ettiğim zaman sabrederse,
Gözlerine karşılık olarak cenneti veririm.’
Sınav kapılarının kapanmasına üç dört dakika kalmıştı. Etrafındaki herkes emanetçiye doğru, nefes nefese koşuyordu. Belki sınava onlarda yetişemeyecekti. Acelesi olmayan, yavaş ve temkinli davranan biri vardı. Attığı adıma dikkat ediyordu. Adam yanına yaklaşınca, O’nun biraz tedirgin olduğunu fark etti. Bedensel engeli yoktu! Sağlıklı olmasına rağmen, O neden koşmuyordu?
Elinde bir değnek, kalabalık arasında ilerlemeye çalışıyordu. Belli O’nun da acelesi vardı. Haklıydı, nereye, hangi tarafa gidecekti…
Adam koşar adım yanından geçerken, ‘Yardım etsem, ben sınava yetişemem’ diye düşündü, yoluna devam etti. Bir taraftan kendi kendine; Sağlıklı bireyler, mecburen çantalarını bir şekilde emanete, okul kantinine bırakıyor. Evin yakın yâda aracın varsa sorun yok tabii. Bu arada kantincilere yeni para kazanma yolu da açılmış! Diye düşündü.
Adam sınav giriş saatine yetişti, polis kontrolü için beklemeye başladı. Diğer kontrol sırasında güzel, alımlı bir Bayan; ‘Matematik sorularında işlemi biliyorum, kâğıda yansıtamıyorum. Başkasının kalem tutan eliyle soruyu çözmem mümkün değil. Görevliye kalem yürütmemi istiyorlar, ben bunu nasıl yaptırabilirim’ diye feryat ediyordu.
Adam karmaşık duygular içerisindeydi. Üzüntü ve sevinci bir arada yaşamıştı. Sınav öncesi yaşanan duygu yoğunluğunu nasıl hafifletebilirdi. Sınava yetişmişti. Yakışıklı değnekli gencin ve alımlı güzel bayanın, görme engelli vardı. Ayrıca görme engeli dışında, engellerle mücadeleleri vardı. Acaba değnekli genç sınava yetişti mi?
Çantayı bıraktığında kişi kendini boşta ve güvensiz hissedebiliyordu. Doğal olarak para, anahtar vs. hiçbir şey yok. En önemlisi iletişim kurabileceğiniz telefon yok. Peki, engelli ve sınava giren kişiler, Onlar nasıl hissediyordu. Sınav girişi ve çıkışı yaşanan zorlukları tahmin edebiliyordu. Sınava giren kişide sınav stresi varken, birde böyle durumlarla işlerinin ne kadar zor olduğunu düşündü. Belki de sınav bina girişlerinde onlara özel, kolaylıkla eşyalarını teslim edebilecekleri bir yer olmalıydı. Çok da güzel olurdu. Görme engellinin, kim bilir daha nice farklı sorunları da vardı. İnsan olarak vicdan azabı çekti. Derin bir nefes aldı. Sağlıklı olduğunun farkına varıp, şükretti.
Bir gün biz de engelli olabiliriz. Sadece öğrenciliğe, memurluğa yâda akademisyenliğe aday değiliz, Bizler engelli birey olmaya da adayız. Duyarlı olalım. Engelleri ortadan kaldıralım. Engelli bireylerin yaşadığı zorlukları, kolaylaştırma yoluna gidelim. İçimizdeki engelleri de aşma yolunda ilerlemeye ne dersiniz?
Birlikte sevgiyle ve saygıyla, karşımızdakini incitmeden yapacağımız yardımlarla, her şeyin üstesinden gelebiliriz. Tüm engellere karşı sevginin gücünü kullanalım. Sevgiyle kalın…