Gurbette Bayramları oldum olası sevemedim gitti. İnsanın anasından ailesinden köyünden topraklarından ecdadının yattığı mezarlıktan uzak olması tarifsiz bir hüzün… Mevla izin verse de her bayram sılai rahim yapabilsek keşke ama ne mümkün bazen hayat şartları izin vermez bazen de imkânın olurda kısmet olmaz.
Analarımızın geldiğin yollara kurban olurum diyerek karşılaması o mübarek elini öpüp, alınan hayır duasının kıymeti çok büyüktür kıymetini bilene… Bayramlar atalarımızın yanında güzel onların dizinin dibinde ağlamakla gülmekle onlarla birlikte güzel.
Bayram namazından sonra ecdadımızın mezarı başında onlara dua ederek selam salarak güzel. Komşularımızın büyüklerimizin duasını almakla güzel bayramlar. Çocuklarımızı sevindirmekle güzel…
Bizler Şehit aileleri olarak orucu tutarız ama asla bayram yapamayız. Çünkü; bizim bayramlarımız hep ağlamakla geçer. Bu Vatan için şehit verdiğimiz kardeşimiz evladımız gelir gözümüzün önüne onun içinde hep gözyaşı dökeriz. Herkes bayramları dört gözle beklerken biz şehit aileleri bayramların geldiğini istemeyiz.
Velhasıl.
Yazar Sibel Eraslan Gurbette Bayramı ne güzel dile getirmiş…
Gurbette bayram deyince, kimin gözleri yaşarmaz ki... Sofrada her bayram boş kalsa da yeri tutulan tabağın şahididir Hz. Hızır.
Gurbette kuşu olanın, gözü yoldadır. Çünkü; bayramlar kavuşmanın, bayramlar buluşmanın, bayramlar barışmanın, bayramlar karlı dağlar aşmanın günüdür... Ama ya çıkıp gelemeyen oğullar, çıkıp gelemeyen kızlar, kardeşler... Onların nasıl beklendiğinin şahididir, göklerdeki turnalar, bir de akşam yıldızları, bir de sessizce dökülen gözyaşları...
VESSELAM
Bayramınız Mübarek olsun.