Kuruluş aşamasından bu yana partinin birçok kademesinde görev alan AK Parti Yozgat Milletvekili Aday Adayı Aydın Baran Çamlık TV’de Ramazan Özel programının konuğu oldu. Programda önemli açıklamalarda bulunan Baran, “Yozgat Türkiye’den büyük değildir ama büyük Türkiye’nin önemli bir parçasıdır” dedi.
Baran’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Neden AK Parti?
Bir gün milletvekili olurum hayali yoktu. Ama her gün millet için çalışmak bir hayale bir tarihte mezhepten ayrılıp toplumsal faaliyetlere, toplumsal huzurun, toplumsal kalkınmanın yeniden birlikte organize olup ileriye doğru yürümenin bir kaygısı var Yozgat için.
Milletvekili olmak bugün için olmuş bir konu. Ak Parti’nin kuruluşunda bulunan 3 adamdan birisiyim Yozgat’ta. Yusuf Bahri Yazarer ağabeyim il başkanlığı atama yazısını alıp geldi. Zekeriya Avşar beyin bürosunda oturduk. Biz Partiyi kuracağız ama nasıl kuracağız. Sonradan Çelebi Bey de geldi. O 3 arkadaşımız Ak Parti il başkanlığı yaptı. Sorgun’a ilçe başkanı şunu yapalım. Çekerek’e bunu, Kadışehri’ne bu olsun diye yazıldı. Bize futbol kulübünde basın sözcülüğü yapıyorduk. O gün ligden düştü bizde ayrılmak zorunda kaldık. 20 yıl boyunca ben Ak Parti’de Yozgat ile ilgili herhangi bir görev almadım. Ama Ak Parti’de bu kardeşiniz vardı. 52 ülkede yurt dışında bulundum. Şuanda 6,5 milyondan fazla insanımız yaşıyor. Yurt dışında 3,5 milyon oyumuz var bizim. Onlarında bu harekete ülkelerine destek vermeleri gerekiyordu. O anlamda çalıştım. Kampanyaların önemli kısmında yer aldım. Ben neden Ak partiden olmayayım. Daha güçlü nedenlerim var.
Birincisi bu seçim farklı bir seçim. 1908 yılında Abdulhamid’i yıkmak isteyen bu ülkenin yok olmasını isteyen, azınlıkların yani Rum, Yahudi, Ermenilerin bir araya geldiği ve onları destekleyen akılsız birkaç kendini aydın zanneden kesimin destekleri, askeriyede destek buldukları bir yıkım ekibi Abdulhamid’i hal ettiklerinde o gün bizim nüfusumuz 13 milyondu. Bizim insanımızın idarenin ve kanın önemli bir kısmı Çanakkale’de şehit olmuştu. Önemli bir kısmı Sakarya’da şehit olmuştu. Hastalık, yokluk, kıtlık, ekonomik ve sosyal zahmetlerin tamamını Türkler ve Müslümanlar çekiyor. Çünkü azınlıklar parasını verir askere gitmezler.
Aynı durumları yaşıyoruz
Bugünkü geldiğimiz nokta emin olun farklı değil. Bugün de oluyor. Lideriniz önderiniz, ülkenizin Cumhurbaşkanı her ülkeden en az iki kişiden birinin seçtiği ülkesinin kalkınması için ölüm gömleğini sırtına giymiş 24 saatin 3-4 saatini uyumaya ayıran geri kalan saatin tamamını ümmeti Müslümana, milletine, diğer Türk Müslümanlarına. Mazlumlara ayırmış bir adamın üzerine komple gelmeye çalışıyorlar.
Nadir devlet adamlarından
Düşmanlar nereye gidiyorsa onun tersi sizin doğru yolunuz olur. Benim görüşüm bu. Recep Tayyip Erdoğan ülkenin gelişmesi ve kalkınması için hem yer altı kaynakları hem yer üstü kaynakları hem insan kaynaklarını en verimli ülkesine verimli kullanmakla ilgili sonuna kadar mücadele eden bilimi, bilgiyi, teknolojiyi, insan kaynağını, pazarı hepsini aynı anda organize edebilen başındaki lider yöneticilerini idare eden nadir devlet başkanlarından biridir. Savunma sanayi her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de teknolojinin, bilimin, tedarik zincirinin yönetme ve başarma kabiliyetinin biranda gerçekleştirildiği sanayi dalıdır. Savunma alanıdır.
Tarafım belli olsun
Tarafım belli olsun. Ben bir karınca gibi bir damla suyu İbrahim’in ateşini söndürmek üzere kendimi konumlandırmak ve göstermek için aday oldum. Birde kendi iç sebebim var. Bu şehrin yer altı kaynaklarına insan varlığına gelişim alanlarının gelişebileceğini daha çok gelişebileceğini Ak Parti’nin gücü ve kuvvetini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daha artarak payının ve hakkına düşenin alabileceğine, alabilmesi için çalışabileceğine inanan ve bu gücü kendimde gören bir kardeşinizim. Kendime güvendiğim için milletvekilliği yolunun organizasyon ve tarifleştirdiğim için aday oldum.
Anadolu’nun ruhu
Yozgat karma ihtiyaçlar problemlerle küçük ve basit şekilde sayı çok etki alanı küçük aslında. Bunun yerine fikir birliği ve odaklanmaya ihtiyaç var. İlçe ilçe il merkeziyle. Burada yeri gelirse herkesin bildiği sırlar üzerinden bile konuşabiliriz. Sanki sırmış gibi davranıp bu konular üzerinde yoruluyoruz. Ben bu şehir üzerinde bu vilayetin Anadolu’nun ruhu olduğuna inananlardanım. Eğer Yozgat böyle olmasaydı hiçbir güçlükte ve zorlukta, sıkıntıda ve problemde bu kadar sakin kalmazdı. Biz bu vatanın ev sahibiyiz. Bir tavuğumuz varsa onu misafire keseriz. En güzel yastığımızı, yorganımızı misafir için ayırırız. Bu memleketin sahibi biziz. Parçalardan oluşur bir bütün. Hiçbir parça bütün değildir. Yozgat asla Türkiye’den büyük değildir. Ama Yozgat büyük Türkiye’nin önemli bir parçasıdır.
Seçim start alıyor
Temayül yoklamalarının milletvekillerin Ankara’da çok fazla bir etkisinin olmadığını bunun sadece seçmenin gazını almak için söylenir. Ama ben bunu tümüne karşıyım. Temayül yoklamaları seçimin fiilen start aldığı, aktif olarak fiilen siyasetin sahaya yansıdığı bir organizasyondur, başlangıç çizgisidir. Aday adayı arkadaşlar tüm teşkilatları ziyaret ederek oradaki ana kademe yöneticileri, kadın kolları. Gençlik kolları başkanı ve yönetimini mahalle başkanlarını, belediye başkanlarıyla görüşerek onlarla bir rabıta kurarak karşılıklı birebir iletişim sağlayarak taraflar birbirlerini ciddi anlamda tanıma fırsatı buluyor. Bizim sorunumuz duyma, görme anlama sorunumuz. Düğmeyi yanlış iliklerseniz aşağıya kadar yanlış gider. Temayül yoklamalarını anlamlı buluyorum.
Birden fazla parametre
Genel merkez adayları belirlerken birden fazla parametre kullanıyor. Bir sürü parametleri var. Bunlardan bir tanesi temayül yoklaması. Teşkilatlarımızın adayımıza bakışı, adayımızın profili ne? Adayın rakipleri kim bulunduğu bölgede. Aday ile kurmayı planladığı parlamento ahengine bakar. Ben sosyolog olarak bu yarışa dahilim. Bana göre meclis ve bizim partimiz yönetimlerini ve üretimlerini bizim partinin üzerine yeniden ve daha güçlü şekilde oturtturması gerektiğini görürsünüz.
Ak Parti’den milletvekili aday adayı arkadaşlarıma buradan başarılar dilemek istiyorum. Ben hiç birini rakip olarak görmüyorum. Hepimiz aynı safta dizilmiş adamlarız. Bazıları Allah nasip edecek vekil adayı olacaklar. Sonra nasip olacak milletvekili olacaklar. Ama aynı safta olan kişiler birbirine rakip ve kıyasıya mücadele edemezler, etmemeliler ve etmiyorlar. Bende öyle görüyorum.
Kişisel küskünlüğü, kırgınlığı ve dargınlığı olan hırs ve heves ve hayalleri gerçekleşmemiş olanların ürettiği bir fikir var. Bunun yaygınlaşması kötü haber çabuk yayılır. Reisi cumhur aldığı tüm kararları, Türkiye’yi yönetmek için geliştirdiği tüm programları, gelişim yolları, kaynakları kullanımının parlamento olmadan nasıl yapacak. Türkiye’nin huzuru ve güvenliği için aldığımız ve almakta olduğumuz alınca da gerçekleştirmek için aldığımız kararların parlamentonun desteğine ihtiyaç vardır. Yoksa biz sıra dışı operasyonların hiç birini yapamayacağız. Bu ülkenin güvenliği ile ilgili acayip bir kriz doğmayacak mı o zaman. Bu ülkenin aldığı önemli kararlarda parlamentonun gücü ve desteği de vardır. Reisi yalnızlaştırarak seçmek seçmek değil ki! Siz aslında geleceğinizi tercih ediyorsunuz. Millet bir şeyi tercih ederek aslında yüke omuz verir. Çözüm arıyorsunuz. Biri size yüzlerce kez ispat etmiş kendisini. O kişi yine ben çözerim diyor. Deprem bölgesindeki kalıcı konutları bir yıl içerisinde kim yapabilir. Onu da Recep Tayyip Erdoğan yapar. Bunu yapmışlığı var. Van depreminde yaptı. Yaptıklarının sağlamlığı ortada. Toki konutlarını görüyorsunuz. Bir şeyi doğru yaparsanız demek ki yıkılmıyor.
Aynı anlama geliyor
Recep Tayyip Erdoğan’ı seçmekle onun yanında olacak milletvekillerini seçmekle eş değerdedir. Onun için sadece Recep Tayyip Erdoğan değil, partisi ile birlikte tüm milletvekilleri adaylarının parlamentoya göndermek için yeniden yüzde 88’i bu ilin yakalayacağına inanıyorum.
Siyasetin duayeni
17 bakanı daha görmek için aday göstermiştir Cumhurbaşkanımız. Recep Tayyip Erdoğan Türk siyaset tarihinin duayen bir ismidir. Siyasetin gelişini de gideceği yeri de Türkiye’de en iyi anlayan siyasetçidir. Bizler nedenini ve nasılını çok fazla irdelemeden bakarız. Önce rakibe bakalım. Rakip bir siyasi partinin etrafında görüş olarak, yaşam biçimi olarak birbirine asla uymayan, hatta birbirlerinin gırtlağında eli olan, elinde kanı olan partiyle yan yana gelebilmişse, 28 Şubat7ı Saadet partisi ne zaman unuttu ki, kendi ambleminin altında onun gırtlağını sıkan bir parti ile Cumhurbaşkanı ortaklığında birlikte olabiliyorlar. Cumhurbaşkanımız kendi tabanını, kendi tarafını yani ülke tarafını istiyor. Bizim başkasının oyuna değil bizim kendi oyumuzun yeniden sandığı yansımasını istiyoruz. Yozgat için bu yüzde 88. Gördüğümüz en yüksek sayı odur. O sayıyı yeniden icra etmek istiyoruz. Hedef odur.
Bakanlarını 11 ildeki afet sonrası ortaya çıktı. Bir Cumhurbaşkanı, bir siyaset adamı politika bilgini olsa bile aynı zamanda merhametli bir insandır. O 11 deprem bölgesinde devletinin her zaman yanında olduğunu güvende olduklarını, yarın cicin yeniden ev, yuva kurabilmeleri, yeniden kitap yazabilmelerini sağlamak için yıkılmış Almanya büyüklüğündeki bir coğrafyayı yeniden ayağa kaldırmak için, onları yeniden bir yıl içerisinde hayata tutunduracak kabinenin hükümetin siyasi parti olarak en güçlü ağır isimleri onların yanına satır başı olarak koyuyor. Burada sizinle ben hep beraberim mesajını veriyor. Deprem anından siyaset varmış bunlar değil. Sizlerin yeniden ayağa kalkmalısınız diyor.