"İslam Dünyası'nın İsrail'e Sessiz Kalmasının Şok Edici Sebebi Ortaya Çıktı!"
İslam dünyası, Gazze'deki mezalim ve İsrail'in Filistinlilere karşı uyguladığı politikalar karşısında neden sessiz kalıyor? Bu sorunun cevabı, İsrail'in Batı devletleriyle kurduğu güçlü ilişkilerin yanı sıra Müslüman ülkelerle de geliştirdiği siyasi ve ekonomik bağlarda yatıyor.
Filistin meselesi, 1948'de İsrail'in kurulmasıyla birlikte uluslararası arenada sürekli gündemde kalan bir konu oldu. Dünya sistemi, İkinci Dünya Savaşı sonrası güç dengelerine dayanarak kuruldu. Birleşmiş Milletler'de (BM) veto hakkına sahip beş daimi üye (ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Birleşik Krallık) aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticileri ve satıcılarıdır. İsrail, bu güçlerin ortak uzlaşısıyla kuruldu ve bu ayrıcalıklı statüsü, onu birçok uluslararası hukukun üstünde bir konuma yerleştirdi.
Filistin sorunu, dünya sisteminin çarpık işleyişini gözler önüne seriyor. Aslında, bu sorun bize "İslam Dünyası" diye bir birliğin olmadığını hatırlatıyor. Müslüman ülkeler, siyasi ve ekonomik olarak BM'yi kuran beş büyük güce bağımlıdır. Bu ülkeler, farklı ideolojiler ve mezhepçi ayrılıklar nedeniyle Avrupa Birliği gibi bir birlik oluşturamıyorlar.
Peki, Müslüman ülkeler neden İsrail'e karşı etkili bir adım atmıyor? Cevap basit: Çıkar çatışmaları ve bağımlılık. Birçok Müslüman ülke, İsrail ile ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürüyor. Örneğin, Türkiye ve Azerbaycan, İsrail ile güçlü ticari bağlara sahip. Türkiye'nin İsrail'le ticaret hacmi son 20 yılda yüzde 532 artmış durumda. Azerbaycan ise petrolünü İsrail'e aktarıyor.
Arap dünyasında ise BAE, Bahreyn, Fas ve Sudan, İsrail ile ilişkilerini normalleştirdi. Bu ülkeler, İsrail ile ticaretlerini artırarak ekonomik kazanç elde ediyorlar. Katar, İsrail ile siyasi ilişkileri askıya almış olsa da ekonomik işbirliği devam ediyor.
İsrail'in Müslüman ülkelerle olan daha karanlık ve dolaylı ilişkileri ise gizli ticaret ağlarıyla sürdürülüyor. İsrail, İran, Suudi Arabistan ve Endonezya gibi ülkelerle dolaylı yoldan ticaret yapıyor. Bu ticaret, İsrailli ürünlerin etiketlerinin değiştirilmesi ve üçüncü ülkeler üzerinden gönderilmesi gibi yöntemlerle gerçekleştiriliyor.
Sonuç olarak, Müslüman ülkelerin yönetimleri, hem kendi halklarını hem de Filistinlileri aldatıyor. Filistin davasını istismar ederek kendi çıkarlarını koruyorlar ve İsrail ile olan ilişkilerini sürdürüyorlar. Bu durum, İslam dünyasının ortak bir tavır almasını engelliyor ve Filistin meselesinin çözümsüz kalmasına neden oluyor.