Ankara’nın saklı hazinelerinden biri olan Hacı Musa Camii, zarif ahşap işçiliği, kalem işi süslemeleri ve her köşesinde kelime-i tevhit yazılarıyla dikkat çekiyor. 17. yüzyılda inşa edildiği düşünülen bu cami, zarif mimarisi ve göz kamaştırıcı detaylarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
İki Kitabe ile Tarih Anlatılıyor
Hacı Musa Camii’nin giriş kapısında, biri yapım diğeri ise onarım tarihini belirten iki kitabe yer alıyor. Onarım kitabesi, caminin Hicri 1342 yılında Evkaf İdaresi tarafından onarıldığını bildiriyor. Yapım kitabesi ise caminin Hacı Musa oğlu Seyfeddin tarafından yaptırıldığını ifade ederken, yapım tarihi konusunda farklı görüşler mevcut.
Ahşap İşçiliği ve Detaylar
Cami, kesme taş temel üzerine kerpiçten inşa edilmiştir ve çatısı ahşap ile kiremitten yapılmıştır. Dış mimarisi sade görünsede, iç mekanda kullanılan tavan işçiliği, minber, mihrap ve kapılardaki ince detaylar, muazzam bir zarafet sunuyor. Özellikle ceviz ağacından yapılan ahşap minber, nadir bir işçilikle yapılmış ve eşsiz bir estetik yaratıyor. Mihrabın büyük kısmı orijinal haliyle korunmuş, yan kanatları ise ahşap geçme tekniğiyle yapılmış.
Kelime-i Tevhit Her Yerde
Hacı Musa Camii’nin her köşesinde kelime-i tevhit yazıları bulunuyor. Kapılar, mihrab, minber ve pencerelerdeki bu yazılar, caminin manevi atmosferini güçlendiriyor. Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan taş kaideli, tuğla örgülü, tek şerefeli minaresi ise mimariye zarafet katıyor.
Sanat ve Maneviyatın Buluştuğu Yer
Hacı Musa Camii, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda ahşap işçiliği ve kalem işi süslemeleriyle bir sanat eseri olarak karşımıza çıkıyor. Her detayında tarih ve sanat barındıran bu cami, Ankara'nın en değerli kültürel hazinelerinden biridir.
