İnnâ Lillahi ve İnna İleyhi Raciun

“Biz Allah’a aitiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz”
Ayeti ölümü en net bir şekilde ifade eden bir ayet olup, hem ölüm gerçeğini hem de vefat edenin yakınlarını teselli eden ayettir. Ayetin tamamının meali ise şöyledir:
“Onlar ki başlarına bir musibet geldiğinde: “Şüphesiz ki biz Allah’a aitiz-Allah’tan geldik ve hiç şüphesiz yine O’na döneceğiz.” derler. (Bakara Suresi: Ayet 56)
..........................
Ölüm acı bir ayrılık hüzün bırakır gönüllere. En sevdiğinizi kaybeder ama çaresiz bir hüzne gark olursunuz. Ağlasanız da, yanıp tutuşsanız da gidenin geri dönüşü asla mümkün olmayacaktır; sadece anıları ve hatıraları ile kalıp arkasından güzel dua eder sessiz sessiz ağlarsınız. O Rabbine kavuşmuş ve tüm sevdiklerine sessizce veda etmiştir... Onun için ölüm hüzün dolu bir ayrılıktır. Acınızı içinize gömüp İlahi buyruğa teslim olmaktan başka çareniz de yoktur ve ölümün uğramadığı Ocak da yoktur...

Malumunuz olduğu gibi köyümüz Yozgat merkeze bağlı Kırım Köyü: O köyde büyüdük, sonra köyden ayrılıp gittik uzaklara. Çocukluğumuz bu köyde geçti. “Yetimler” dense de sülalemize geniş bir aileye mensuptuk. Ebeler, dedeler, nineler, emmiler ağırlıklı koca bir aileydik. Babam gariban dedemin hükmü altında sessiz sedasız bir insandı. Annem de bu evin hizmetkarı durumundaydı. Aslında herkes hayatından memnundu; bir edep, haya ahlak ve saygı- sevgi bağı vardı aralarında. Rahmetli dedem Mahmut Ağa baskıcı, ninem Safiye’de mülayim bir Anadolu kadını idi... Koca bir aileydik vesselam!

Ben, vefat eden abim Mustafa, kardeşim Bekir üç kardeş aynı ortamda büyüdük, ikiz çocuklar gibi. Bir de kız kardeşim vardı. Bizlerin kahrını çeken de Ememiz Azime idi. Malum köy hayatı: Her türlü sıkıntısına yokluğuna alışmış bir köylü çocuğu olarak büyümüştük. Anlatılacak çok şey, çok anı var, çok hatıra var ancak bu anıları uzatıp sizi sıkmak istemeyiz...

Rahmetli babam ( Satılmış Sargın) ne kadar garipse Ağabeyim Mustafa da o kadar garip ve sakindi. Kendi hallerinde mülayim, mütevazi Anadolu’nun tipik insanlarını canlandıran sakin olgun kimseyi kırmayan dökmeyen kişilerdi. Anadolu insanında bir olgunluk bir şahsiyet vardır. Kibir gururlanma enaniyet bilmeyen toprak gibi olgun insanlardı onlar...

Aile büyüklerimizden önce ninemi, sonra dedemi, sonra annemi ve babamı kaybettik. Malumunuz olduğu gibi geçtiğimiz hafta da Ağabeyim “Mustafa Sargın’ı” kaybettik. Kayıplar artıyor Yetimler Sülalesi tükeniyor. Dünyanın hali bu; biri gidecek yeniler gelecek hayat böyle devam edecek...
...................
Mustafa Ağabeyimin vefatı nedeniyle Acımızı paylaşan: Gazetemiz Çamlık Personeline, eş, dost, akraba ve komşularımıza; telefon ve mesajla acımızı paylaşan dostlarımıza, Kırım Köyü halkına, Köy imamına ve köy muhtarına, cenazeye katılan tüm dostlarımıza Teşekkür ediyoruz. Rabbim sizlerden razı olsun. Sizlere acı göstermesin tüm geçmişlerimize de Mevla Rahmet eylesin. Onların anıları ile yaşamaya devam edeceğiz; çünkü bizler için hayat devam ediyor. Yüce Yaratan Emanetini alıncaya kadar da devam edecek. Yeter ki imandan ayırmasın bizleri... Ölüm acı bir gerçek; kaçınılmaz bir son: Rabbim hayırlı ömür hayırlı ölüm ve hayırlı dirilişler nasip eylesin...Aramızdan ayrılanlar için bir Fatiha okumayı da ihmal etmeyelim... Mekanları Cennet Olsun.