İnsanlığımdan Utanıyorum Allah’dan Korkuyorum !

Bir insan olarak yaşanılan hadiselerden rahatsız olduğumu belirtmek isterim. Cenab-ı Allah insanı seçkin yaratmış ve yaratıkların en üstünü olarak vasıflandırmıştır. Ayette ifade edildiği gibi meleklere secde etmelerini emretmiş ve Şeytanın kibirinden dolayı secde etmemesi üzerine de onu huzurdan kovulmuştur. Onun için insan: “Eşref-i Mahluk” yaratılanların en şereflisi olarak nitelendirilmiştir. İnsana akıl ve irade verildiği için de kul olarak yaptıklarından dolayı sorguya çekileceği bildirilmiştir. Şerefli, onurlu, kutsal bir varlık olan insan hemcinsine karşı da sorumludur, hesaba çekilecektir. Bu Cenab-ı Hakkın vaadi ve taahhüdüdür.

Böyle olunca insan hem yaptıklarından hem de kardeşleri ile ilgili tutum ve davranışlarından da imtihana tutulacak, sorguya çekilecektir. Kulun bunu yok sayıp inkar etmesi gerçeği asla değiştiremez. Dolayısıyla insanlar birbirinden sorumludur, birbirlerine karşı yapması gereken görevleri vardır. Bu görevleri savsaklayamaz, erteleyemez, lakayt kalamaz. Sonuçta çetin bir sınav ve yargılama vardır. Bu yargılama ilahi adelette tarafsız adil ve ertelenemez bir yargılama olacaktır. Kişinin inkarı ve inanmaması gerçeği asla değiştiremez.

İşte bu noktada günümüze dönmek istiyoruz. Tarihin her döneminde olduğu gibi günümüzde de zalimce tutum gösterip kardeşine (İnsana) eziyet etmek- zulmetmek, baskı ve işkence etmek, suçsuz yere onu öldürmek ve insani hakkını elinden almak istemişlerdir; bu suçtur, büyük günahtır, cezasız kalmayacaktır. Bu vaat bizi yaratan Yüce Allah’ın adaletinin bir taahhüdüdür.

İnsan olarak insana yapılan zulüm ve işkenceden sorumlu olduğumuzu inkar edemeyiz. Etsek de bu sorgulamadan asla kurtulamayız. Böyle bir değerlendirmeden sonra İsrail zulmüne dönmek istiyorum. Nedeni ne olursa olsun bir insan ta uzaklardan gelip insanların malına mülküne konup onları ev yurtlarından etmek; bunlar yetmemiş gibi her türlü zulmü reva görmek, öldürmek , katletmek, açlığa susuzluğa mahkum etmek hangi dinde hangi kitapta yazıyor acaba ? Kendini üstün ırk görüp efendi muamelesi ile kardeşlerine zulmetmenin cezası olmayacak mı; elbette olacak.

Bu zalimleri yazdık bir kenara:Tarihe not ettik. Yüce Rabbim de yazdırıyor elbette. Peki bizim sorumluluğumuz yok mu? Şüphesiz ki biz de sorumluyuz vebal altındayız. Neden mi? Kardeşlerimize sahip çıkmadığımız için. Onlar bizim kardeşimiz değil demek bizi vebalden kurtarmaz. Onlarda hem cinsimiz, kardeşimiz ve dostumuz ve Yüce Allah’ın birbirimize emanet etmiş olduğu insanlarız. Zulümden, vahşetten, işkenceden sorumluyuz. Seyretmeye, ilgisiz kalmaya, görmemezlikten gelmeye hakkımız yok. Bu bizi vebal ve sorumluluktan kurtarmaz.

Gelelim bu vahşete karşı ülkemizin ve devletimizin tutumuna. Bir kısım insanımız diyor ki: hiç beklenmesin Türkiye bu olaya müdahale etsin! Bir kısım insanımızda diyor ki Filistinliler bizi ilgilendirmez topraklarını satmasalardı, kesinlikle biz karışmamalıyız bizi ilgilendirmez! Üçüncü kesim de diyor ki: dua edelim, protesto edelim, dünya kamuoyunu uyaralım ve devletlerin bu savaşı durdurmasını sağlayalım. Yani ilgisiz kalamayız zulme sessiz kalırsak Şeytandan farkımız olmaz; sorumluluktan kurtulamayız.

Bu noktada insani olarak şunu ifade etmek isterim. Seyirci kalmak doğru değildir, kardeşliğe ve insanlığa da sığmaz. Bu vahşetin bi şekilde durdurulması gerekiyor. Türkiye Ortadoğu’da ağabey bir devlet. Mazlumların sığınma limanı. Ancak ülkemiz çok ciddi bir dönemden geçti. Kokoca imparatorluk dağıldı, açlık, susuzluk kıtlık, deprem, ekonomik sıkıntılar derken belini yeni doğrultmaya başladı. Türkiye zalim ve emperyalist devletlere yem edilemez. Türk ve İslam devletlerinin hamisi- koruyucusu olan bir devlet zalimlere yem edilmemeli!..Bu çok önemli ve elzem bir konudur.

Öyleyse ne yapılmalı: Bir: Türk ve İslam dünyası uyandırılmalı, iki: güç birliği kurulmalı, üç: dünya kamuoyu harekete geçirilmeli, toplumlar ayaklandırılmalı ve bu zulme karşı durmaları sağlanmalıdır. İnsani güçler harekete geçirilmeli ve bu zulüm mutlaka durdurulmalıdır. Olaya doğrudan bizzat müdahale etmek yerine topluca ve toplumlar olarak müdahalenin önü açılmalıdır. Devletimiz de bunu yapmaya çalışıyor; inşallah başarılı olacaktır. Ancak insan olarak bu hadiseden utandığımızı vahşeti lanetlediğimizi de ifade ediyoruz. Zalimden yana olmaktan, zalimi alkışlamaktan zulmü seyretmekten de Allah’a sığınırız- Allah’dan korkarız. İçimizdeki beyinsizler ( kafirler) yüzünden de bizi helak etmemesi içinde Rabbimize dua ederiz. Kahrolsun zalimler, kahrolsun insanlık düşmanları!..