İş İnsanı Hanifi Kızıltaş...

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı bilmeyen yoktur. Belediye Başkanı değil de sanki parti genel başkanıymış gibi yaptığı kimi çıkışlar ülke gündemini meşgul eder. 
Elbette bunları sıralayacak halim yok. Her gün yeni bir açıklaması gündemde…
     Lakin bizi ilgilendiren kısmı Yozgat ile ilgili sözleri… Sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımda, “Burası Yozgat değil, Konya değil kardeşim, atamazsın çöpünü!” ifadeleri şüphesiz milyonlarca Yozgatlıyı derinden üzdü. Hele bir de Bolu'da yaşayan bir Yozgatlı iseniz durum daha vahim. Yozgat kamuoyunda ise bu ifadelere tepkiler gecikmedi. Ancak tepkilerin Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a ne kadar ulaştığı tartışılır.
     İşte burada devreye Yozgatlı iş insanı Hanifi Kızıltaş’ın kıvrak zekâsı girdi. Bu saygısız ifadelere saygılı bir şekilde cevap verilmesi gerekiyordu ve bu, tüm kamuoyunun gözü önünde yapılmalıydı. Hanifi de bunu yaptı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a gönderdiği üzerinde “Yozgat’tan sevgiler” yazan çelenk ile… Bu büyük bir ses getirdi; öyle ki Bolu basını dahi haberlerine yansıttı: “Yozgatlılar Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın kapısına dayandı” ifadeleriyle.
    Sanılmasın ki Tanju Özcan’a bir tepki çelengi göndereceksin, buna izin verecekler ve Bolu medyası da bunu gündemine alacak. Bunu yazması ve anlatması o kadar kolay ve basit bir şey değildir.
     İş insanı Hanifi Kızıltaş’ın o açıklamalara karşın Belediye Başkanı’na gönderdiği çelenk, vatan millet sevdalısı olan Yozgatlı’nın ne kadar hassas ve duyarlı olduğunu da göstermiştir. Umarım Bolu Belediye Başkanı bunu anlamakta zorlanmaz.
     İş İnsanı Hanifi Kızıltaş ile devam edelim; kendisiyle her fırsatta telefonda konuşuyoruz. Öyle ya, çocukluk arkadaşımız, orijinal Yozgatlılardan. Yozgat’ın sokaklarında başlattığı hayat mücadelesini büyükşehirlere taşımış, işinde büyük başarılar elde etmiş biridir. “Yozgat’tan giden kurtulur” sözünü çok duymuşsunuzdur. Ancak Hanifi gibi Yozgatlıların bu şehirden gitmesi tam tersi etki yaratır; daha büyük bir sorumluluk almaya sevk eder. Bir şeyler yapma gayreti olur. 
İnsanın doğduğu, büyüdüğü, suyunu ekmeğini yediği şehre bir vefa borcu olur. 
Bunu ödemek ise ömrü boyunca boynunun borcudur. İşte iş insanı Hanifi Kızıltaş bunlardan biridir. “Sevdam Yozgat” diyen, “Yozgat bizim memleketimizdir, Yozgat için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım” diyen gözü kara Yozgatlılardandır. 
İstanbul’da olsa da bir eli Yozgat’tadır, Yozgatlının yanındadır. Sokaktaki gariban vatandaşa sor, zor gününde yanında olduğunu bilir. Yozgat sorunlarına duyarsız kalmayan, gündemi sürekli takip eden biridir.
     Stadyum konusu… Evet, yıllardır tepkiler vardı; ama bu tepkiler, kabul etmek gerekir ki, saman alevi gibiydi. Geçtiğimiz aylarda da yarım kalan stadyum ile ilgili ifadeleri Yozgat’ta günlerce çok konuşuldu. “Yarım kalan stadyumun yapılması için ne gerekiyorsa yapalım” çağrısında bulundu iş insanı Hanifi Kızıltaş. Bu kez saman alevi gibi değildi. 
“Ne gerekiyorsa yapalım” sözü elini taşın altına sokmaktır. Şüphesiz bu açıklamanın yer aldığı gazeteler, Gençlik ve Spor Bakanı’nın önüne konarak işin ne boyuta geldiği gözler önüne serilmiştir. Şimdi üst düzey görüşmeler yapılıyor. O stadyumun ihalesi eninde sonunda önümüzdeki günlerde yapılacak ve en kısa sürede hayata geçeceğini düşünüyorum.
    Yazımı tamamlarken şunu açıkça belirtmek istiyorum: Yozgat ile ilgili talepleri, sorunları, tepkileri topyekün ifade etmede organize olamıyoruz. 
Dolayısıyla birinin elini taşın altına sokması bekleniyor; tamam kardeşim, biri elini taşın altına soksun ama o elde taşın altında kalmasın, bir zahmet. 
Bundan dolayı iş insanı Hanifi Kızıltaş’ın kimi zaman yaptığı çıkışların diğer çevrelerden de olması temennimizdir.