Kadın Cinayetleri Toplumun Vicdanını Kanatıyor

Son dönemlerde yaşanılan kadın cinayetleri toplum olarak hepimizi rahatsız etmeye başladı. Aile yuvasını bozanların yuvası bozulsun. Kadına el kaldıranların eli kırılsın. Masum çocuklara eziyet edip öldüren ve cinsel istismarda bulunanların yuvaları dağılsın!..Bunları insan olarak görmek- değerlendirmek bile bizi rahatsız ediyor.

Ahlaksızlık arttı; hırsızlık, dolandırıcılık, adam öldürme, fuhuş ve soygun sıradan yaşanılan hadiseler haline geldi... Toplum yozlaşıyor, ahlaki değerler yerle bir ediliyor ve bunları önlemede kanunlar- yasalar yetersiz kalıyor! Verilen cezaları artırarak bunları önleyebilir miyiz? Sorusunu gündeme taşımak gerekir.

Şüphesiz ki cezaların artırılması caydırıcı bir önlem usulü olabilir. Hatta idam yasası da yeniden gündeme alınabilir. Bunlar suçları önlemede caydırıcı usüller olabilir. Polise ve jandarmaya verilen yetkiler daha fazla artırılabilir. İşkence ve dayak dışında caydırıcı yöntemlere başvurabiliriz, bunlar alınması gereken normal tedbirlerdir.

Ama asıl olan suçu kaynağında çözmek, ailede ve toplumda çözüm yolunu açmakla olacaktır. Nedir ?
diyeceksiniz. Sivrisinekleri yok etmede çözümün bataklığı ilaçlama olmadığı gibi; çözüm bataklığı yok etmek ise; ahlaki suçlarda da çözüm ahlaki ve İslami değerlerin yüceltilmesinde aramak gerekir.

Aile düzeni bozuluyor, hırsızlık artıyor, iş bulma zorlaşıyor, işsizlik çoğalıyor. Fuhuş, alkol, uyuşturucu yaygınlaşıyor, israf ve lüks yaşama olan özenti çoğalıyor. Toplumda ahlaki değerler yok olmaya başladı. İslam’dan uzaklaşan toplum kendini ahlaksızlıkla tatmin etmeye yöneldi. Tüm ahlaki değerler unutulur oldu. Başıboş yaşam, lüks hayat, sorumsuz davranış moda oldu..Bunun üstüne cezalar da caydırıcı olamayınca suç patladı, toplum çığırından çıktı!

Aile düzenin bozulması aile cinayetlerini teşvik eder hale geldi. Boşanmalar çocukları sokağa ve yalnızlığa mahkum etti. Fuhuş, alkol ve uyuşturucu gençlerin hayatını zehir etti ve suç işlemeye mecbur bıraktı. Böyle olunca da cezaevleri doldu, taştı bunları besleyeniz ve elde tutamaz hale geldik...

Çözüm diyeceksiniz? Çözüm aile düzenini korumak, çözüm insanı ıslah etmek, çözüm işsizliğe çare bulmak, çözüm İslami ve ahlaki değerleri yüceltmek... Yani çözüm bataklığı kurutmak için önlemler almak. Dünya bu önlemi almıyor, alamıyor. Çünkü onlar bataklığı çoğaltmaya devam ediyorlar.

Biz Türk ve İslam toplumları olarak bu tür önlemleri alır ve hızla uygulamaya başlarsak mesafe alırız. Nasıl mı? Caydırıcı cezaların getirilmesi ve artırılması tamam da... Ahlaki, insani ve İslami eğitimle...Yediden yetmişe, beşikten mezara kadar olan ahlaki ve İslami eğitim modeli ile toplumun ahlakını örnek bir ahlak haline getirebiliriz. Bu model bizim değil insanlığın aradığı bir modeldir. Huzurlu, kendisi ile barışık, ahlaki ve insani bir yaşam modelidir.

Aslında bu konu uzunca tartışılması ve ela alınması geren bir konu, kısa bir köşe yazısına sığmayacak bir mesele...Biz kadın cinayetleri hadisesinden bu noktaya geldik. Konu genel bir konu: Kadınlarımızın, kızlarımızın, ana ve bacılarımızın katledilmesine ve hunharca öldürülmelerine duyarsız kalamayız! Bu olayları kınamakla kalmıyor insanlık dışı olan bu hadiseleri şiddetle reddediliriz. En ağır şekilde de cazlandırılmalarını bekliyoruz. Bunu yaparken de bataklığın- çöplüğün kurutulması için gereken önlemlerin alınmasını istiyoruz; Konunun özeti bu...