Kadın kooperatifleri yeniden konuşuluyor!!!

Uzun zamandır dikkatimi çeken bir konu var. Kadın Kooperatifleri…

Öncelikle Kooperatifçiliği anlamaya çalışıyor ardından da kadın kooperatiflerinin bu işi ne kadar anlayıp anlamadıklarını da merak ediyorum. Kooperatif, müşterek sahip olunan, demokratik olarak kontrol edilen, ortak ekonomik sosyal ve kültürel ihtiyaçları karşılamak için gönüllü olarak bir araya gelmiş kişilerin özerk birliğidir. Peki bu birlikler yerelde ve kadınlarla nasıl bir işletmeye ya da sosyal güçlendirme aracına dönüşüyor? Toplumun içinde ikincil görünen, okuma yazma bilmeyen, gücünün ve yeteneğinin ya da potansiyelinin farkına varmayan, eve ve evdeki hayatın sürekliliğine kendini adamış bu kadınlar nasıl oluyor da bir işletme açmaya, kendilerine ve topluma fayda üretmeye karar veriyorlar? Bir tl bile paraları yokken nasıl oluyor da hiç bilmedikleri bir alanda cesaret gösterip işletmeciliğe ya da girişimciliğe karar verebiliyorlar? Ya da kimler bu kadınlar için buna karar veriyor?

Kadınlar gündelik iş olarak yaptıkları yiyecekleri ya da kışlık yaptıkları hazınları(turşu, pekmez, reçel, bulgur, sebze meyve kurusu, peynir, yoğurt, salça, erişte, vs) para karşılığı üretebilecekleri fikrine ne zaman sahip oldular? Onlar için bunlar sadece kendi karınlarını doyurmak için yaptıkları üretimdi. Bu ürünlere köyün dışında yaşayan insanların da ihtiyacı olduğuna ve kadınların en iyi bildikleri şeyin bir karşılığı olduğuna bu kadınları kimler ikna etmişti? Kadınlar üretecek Kooperatifçiliğin farkında olan Sivil Toplum Örgütleri, Siyasi partiler, Belediyeler, Kaymakamlıklar, Valilikler, Halk Eğitim Merkezleri de bunların reklamını yapacak ve onlara pazar alanları kuracaktı. Böylelikle kadınlar en iyi bildikleri işleri yapacak ve ekonomik anlamda da güçleneceklerdi. Bu iki taraf içinde karşılıklı bir çıkar ilişkisini oluşturacak ve birlikte bir fayda ortaya çıkartılmış olacaktı. Ama yine de burada bana göre bir eksiklik vardı. Kadınlar tam olarak Kooperatifçiliği anlamıyor, yönetimi, muhasebeyi, sosyalleşmeyi, ürettikleri ürünün nasıl standart hale geleceğini, pazar ağını , internet ağını, e- ticaret satış ağını , müşterilerini, ürün geliştirmeyi vs vs. O zaman soru şu bütün bunları tam olarak bilmeden kendisini kooperatifin ortağı olarak kabul eden ama sürekli birileri tarafından yönetilen ve yönlendiren bu kadınlar gerçekte bir kooperatifin ortağı mıydılar? Evet bu kadınların her türlü dış kaynaklardan destek alması ve dış paydaşlarla işbirliği yapması anlaşılır bir şey ama doğrudan dış kaynaklar tarafında kurulması evrensel kooperatifçiliğin katılımcı ve demokratik yönetişim anlayışı ile bağdaşmıyor. Ve kadın kooperatifleri dışardan desteklendikleri için bağımsız ve kendi ayakları üzerinde duran ekonomik ve sosyal yapılar olamıyorlar. Başlangıçtaki heyecanları ve motivasyonları düşüyor. Hatta bu tür kooperatifler çoğu zaman fonların ve dışardan gelen kaynakların kullanıldığı aracılar oluyorlar. Oysa bu fonlar kadınların eğitimi, öğretimi, güçlendiricileri olarak kullanılsa kurulan bu kooperatifler ölü doğmuş yapılar yerine ortaklarına fayda sağlayan, paydaşları ile dengeli ilişkiler yürüten uzun soluklu kooperatifler olabilirdi.

Şimdi tamda bunu yapmak üzere KEDV(Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı) ve SİMURG (Kadın Kooperatifleri Birliği)olarak Kadın Kooperatifleri için bölgesel Ağlar Destek Programını başlatıyor. Bu programın ilk aşaması Haritalama çalışması yani Türkiye’deki Kadın Kooperatiflerinin yerlerini ve durumlarını tespit etmek sonra da Kadın Kooperatiflerinin karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileri üzerine programın ikinci adımını başlatılıyor olacak. İşte o zaman bu toplumda gelişim ve değişim için, sağlıklı üretim ve tüketim için, birlik ve beraberlik için, güç ve dayanışma için, ekonomik ve sosyal anlamda özgürleşmek için, özellikle yerelde yeniden kooperatifçilik anlayışını sağlamak için, iletişim ve işbirliği için, pazarlama, ticaret ve teknik destek için güçlü bir ağ kurulmuş olacak.

Bu ağ ise bütün Kadın Kooperatiflerinin bakış açılarını, zihniyetlerini ve düşünme biçimlerini , üretim ve pazarlama tekniklerini, işbirliği ve dayanışma anlayışlarını, vizyonlarını değiştirecek ve Kadın Kooperatiflerini Uluslararası bir platforma taşıyacak…